BURSA (AA) - Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Simone Kaslowski, küresel para politikasının yön değiştirmeye başladığına dair sinyallerin net olduğunu belirterek, "Kovid-19 krizi başladığından bu yana görülen küresel parasal destekler artık azalmaya başlayacak." değerlendirmesinde bulundu.
Bursa Sanayicileri ve İş Adamları Derneğinden (BUSİAD) yapılan açıklamaya göre, BUSİAD Evi'nde düzenlenen "Yeniden Merhaba" etkinliğine videokonferans yöntemiyle katılan Kaslowski, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ekonomiler için belirsizlikler oluşturduğunu ifade etti.
Bu durumun küresel ekonomide para ve maliye politikalarında keskin değişimlere neden olduğunu belirten Kaslowski, şunları kaydetti:
"Bugün ulaşılan noktada küresel para politikasının yön değiştirmeye başladığına dair sinyaller nettir. Kovid-19 krizi başladığından bu yana görülen küresel parasal destekler artık azalmaya başlayacak. Önümüzdeki sürece, yüzde 19'un üzerinde oldukça yüksek bir enflasyonla giriyoruz. Ülkemizde enflasyon, faiz gibi uzun yıllardır masada olan gündem maddeleri, halen önemini koruyor. Bu durum, ekonomimizi dış dalgalanmalara daha açık hale getiriyor. Bu çerçevede, Türkiye'de büyümede, üretimde sürdürülebilirlik sağlamanın birinci koşulu, kalıcı düşük enflasyon. Fiyat istikrarını sağlamanın yolu, fiyatlara müdahaleyle değil, liberal piyasa işleyişini destekleyen, doğru ve öngörülebilir politika dizaynıyla olmalı. Aksi takdirde kısa vadeli kazanımlar için atılan her adım, bir dönem sonra ülke ekonomisine çok daha maliyetli şekilde geri dönmektedir."
Risk priminin düşürülmesi konusuna öncelikle odaklanılması gerektiğini vurgulayan Kaslowski, finansal istikrar ve öngörülebilirlik sağlandığı sürece enflasyonda kalıcı düşüş görülebileceğini bildirdi.
Kaslowski, global iktisadi sistemin değiştiğini, yeşil ve dijital dönüşümün öne çıktığı yeni sisteme Türkiye'nin hızla uyum sağlaması gerektiğini belirterek şu değerlendirmelerde bulundu:
"Avrupa Birliği, başta ABD, Japonya, Çin, Rusya ve Hindistan olmak üzere uluslararası ortaklık ve rekabet ilişkilerinin parametrelerini, hukuksal çerçevesini belirliyor. Avrupa Yeşil Mutabakatı, iklim kriziyle mücadeleyi temel alarak, birçok alanda dönüştürücü etkiyi beraberinde getirecek. Mutabakat, ülkemizin ekonomik ve ticari ilişkileri açısından da önemli sonuçlar doğuracak. Sektörel yeşil ve dijital dönüşüm hedeflerini destekleyen, 2050 yılına yönelik karbon-nötr olma hedefi belirleyen yol haritasını hazırlamalı ve uygulamalıyız."
Kaynak: