İSTANBUL (AA) - DEİK Asean Çalışma Grubu Başkanı ve Türkiye-Tayland İş Konseyi Başkanı Cemil Çakar, Asya ülkelerinin gelişim dinamiği en yüksek olan ülkeler olduğunu belirterek, "Büyüme hızı konusunda 2020 yılında Çin'in ardından Türkiye de ikinci pozitif büyüyen ülke oldu." dedi.
Çakar, Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin (EGD), Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ile birlikte çevrim içi olarak düzenlediği "Ticari Diplomasi Yolculuğu" buluşmaları etkinliğinde yaptığı konuşmada, dünyanın güç dengesinin Atlantik'ten Pasifik'e doğru kaydığına işaret ederek, "19. yüzyıl Avrupa, 20. yüzyıl Amerika yüzyılı. 21. yüzyılın ise Asya yüzyılı olacağını düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Dünya haritası göz önüne yatay olarak getirildiğinde, bir güç ekseni olduğunu anlatan Çakar, şunları kaydetti:
"Sanal bir çizgi düşünün. O güç ekseni, ekonomik ve politik gücün ortalamasını temsil eden bir çizgi olarak düşünürsek, çizgi şuan İran üzerinde. O çizgi batıdan kayarak doğuya doğru gidiyor. 2030'lu yıllarda Çin'in dünyanın en büyük ekonomisi olması bekleniyor. Böylece, ekonomi ile politik güç paralel ilerliyor. Asya ülkeleri hala gelişim dinamiği en yüksek olan ülkeler. Büyüme hızı konusunda 2020 yılında Çin'in ardından Türkiye de ikinci pozitif büyüyen ülke oldu."
- "Asya'yı öğrenmemiz ve Asya'ya bakış açımızı komple değiştirmemiz lazım"
Çakar, DEİK'te 17 ülke, 2 bölgeden oluşan bir Asya Pasifik bölge yapılanması olduğunu vurgulayarak, "İş konseylerindeki bütün yürütme kurulu üyeleri o ülkelerle iş yapma tecrübesi yüksek, bölgeyi iyi tanıyan arkadaşlarımız. Asya'nın potansiyelini ve geleceğini daha yakinen hissetme şansına sahibiz. Asya'nın önemini görerek, bu bölgeye ülkemiz iş dünyasının farkındalığını artırmak konusunda bir girişime ihtiyaç olduğunu düşündük. Asya'yı öğrenmemiz ve Asya'ya bakış açımızı komple değiştirmemiz lazım." diye konuştu.
Ucuz krediler, vergi muafiyetleri, maddi yardımlar gibi genel formata bakıldığında Türkiye'de yapılanların benzerlerini Tayland'ın da yaptığını belirten Çakar, "Tayland, özellikle küçük işletmelerin çok olduğu bir ülke. Ülkede turizm sektörü hala hassasiyetini koruyor. Globalleşme, sadece çok büyük şirketlere hizmet eden, küçük şirketlerle eşit rekabet edilmediği için hoşnutsuzluk yaratan bir hal aldı. Milliyetçilik, pandemi süreciyle birlikte artmaya başlayınca dünyada daha çok bölgeselleşme eğilimi başladı." ifadelerini kullandı.
Kaynak: