BERLİN (AA) - TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı AK Parti Milletvekili Akif Çağatay Kılıç, Almanya'daki temaslarına ilişkin, "Karşılıklı olarak birbirimizi belki daha iyi anlamaya başladığımız noktasında birtakım ışıklar gördüm." dedi.
Kılıç, Türkiye'nin Berlin Büyükelçiliğinde düzenlenen basın toplantısında 21 Mart Pazartesi gününden beri başkent Berlin'de yaptığı temaslara ilişkin bilgi verdi.
Mercator Vakfınca iki yıl önce başlatılan Türk-Alman Karma Parlamenterler Buluşması kapsamında birçok üst düzey yetkiliyle fikir alışverişinde bulunduğunu aktaran Kılıç, Alman Federal Meclis Dışişleri Komisyonu Başkanı Michael Roth, Almanya-Türkiye Parlamenterler Arası Dostluk Grubu Başkanı Max Lucks ve çeşitli partilerin milletvekilleriyle de bir araya geldiğini belirtti.
-"AB'nin güvenliği ve enerjiye ilişkin Türkiye'nin rolü gündeme geldi"
Kılıç, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) ile tam üyelik müzakereleri içerisindeki bir aday ülke olduğuna işaret ederek, “Bunun hızı ve durumu konusunda tabii ki beklentilerimizin olduğunu biz dile getiriyoruz. AB ülkelerinde ve kurumlar içerisinde birtakım beklentiler ve düşünceler dile getiriliyor. Ama bizim yaptığımız görüşmelerde burada AB üyeliği konusu da gündeme geldi. Ama aynı zamanda AB'nin güvenlik, enerji ve ileriye yönelik olarak sosyal politikalarıyla ilgili Türkiye'nin rolü de bu çerçevede dile geldi." diye konuştu.
Dünyanın içinde bulunduğu duruma ve özellikle Avrupa'nın hemen yanı başında devam eden Rusya-Ukrayna'ya savaşının devam ettiğine işaret eden Kılıç, "Dolayısıyla bütün bu konularda AB'nin, bu tip saldırgan tutumlar içerisine girebilecek ve giren yönetim, ülke ve duruşlara karşı çok daha sağlam durabilmesi için Türkiye'nin varlığının ne kadar önemli olduğunu hem hatırlatmak anlamında görüşmelerde konu dile geldi, hem de birçoğunda kabul edilen bir gerçek olarak ele alındı. Ancak AB ile üyelik süreciyle alakalı olarak hep birtakım bahaneler dile getiriliyor, bazen uyduruluyor." ifadesini kullandı.
-"İki yüzlü tutumlar, değiştirilen kurallar bizi üzüyor"
Kılıç, bu konuda açık konuşmak gerektiğini belirterek, şöyle dedi:
"Bir şeyi bilmemiz lazım. Bizimle açık konuşulmasını bir duruş olarak veyahut ‘dost acı söyler' şeklinde bir söylemle değerlendirmeye çalışıyorlar. Biz de açık ve net konuşuyoruz. Türkiye'ye karşı yapılan birtakım iki yüzlü tutumlar, değiştirilen kurallar, uygulanan birtakım farklı siyasi saiklerle ortaya konan politikalar tabii ki bizi üzmekte ama aynı zamanda bu konuların dile getirilmesi hiçbir şekilde bizi engellememektedir." değerlendirmesinde bulundu.
- "Ümit ederim AB hatalardan ders çıkarır"
Bu konuda yanlış analiz yapmaması konusunda AB'yi uyaran Kılıç, şöyle konuştu:
"Doğru bir analizi yapmazsanız sonuca doğru varmazsınız. AB, üye ülkeleri ve kurum olarak bunu yıllardır yapıyor. Yanlış analiz yapıyor. Sonuçta yanlış yere gidiyor. Birtakım üye ülkelerin cumhurbaşkanlarının geçmişteki kişisel çıkarları için ortaya koymuş olduğu anlaşılamaz ve kabul edilemez politikalar, yani Sayın (Eski Fransa Cumhurbaşkanı Nikolas) Sarkozy, açık açık söyleyelim, ortaya koyduğu Türkiye'ye karşı tutumun hem Yunan tarafı hem Güney Kıbrıs Rum tarafından da suistimal edilerek ve yangına körükle gidilerek getirdikleri nokta maalesef işte şu anda AB ile müzakere sürecimizin olduğu yavaşlığa gelmiş durumdayız. Ümit ederim AB bu hatalardan ders çıkarır. Bu hataların yapılmaması ve doğru adımların atılması gerektiği konusunda ümit ediyorum ki hareket eder. Şu da bir gerçek ki biz kendi üzerimize düşen konularla ilgili olarak adım atma konusunda hazır olduğumuzu her zaman söyledik.”
Kılıç, karşı tarafın da üzerine düşmeni yapması gerektiğini kaydetti.
-"Yeni dönem içerisinde bir ivmelenmenin olabileceği hissiyatı uyandı"
Görüşmelerde farklı yaklaşımların da olduğunu aktaran Kılıç, “Ancak genel olarak baktığınızda yeni dönem içerisinde belki bir ivmelenmenin olabileceği hissiyatı bende uyandı. Karşılıklı olarak birbirimizi belki daha iyi anlamaya başladığımız noktasında birtakım ışıklar gördüm. Bizim ne söylemeye çalıştığımızı, ne anlatmaya çalıştığımızı yıllarca duymak istemediler. Bunun artık pek öyle olmadığını hissettim. Karşılıklı diyaloğun daha iyi olması gerektiğini özellikle ikili anlamda ve AB anlamında daha iyi bir şekilde cereyan etmesi gerektiği hissiyatını ben aldım. Burada tabii ki karşılıklı çalışmamız gereken konular var.” sözlerine yer verdi.
Kılıç, programı kapsamında Alman Enerji Bakanlığının üst düzey yetkilileriyle görüştüğünü ve burada bazı fikirlerin gündeme geldiğini belirterek, bunların içerisinde Türkiye'nin AB'ye ve Avrupa'nın çeşitli ülkelerine enerji sağlamaya ilişkin bir aracı olabilmesi konusunda bir düşüncenin bulunduğunu kaydetti.
"Biz barış istiyoruz. Türkiye barışın tarafında"
Rusya-Ukrayna savaşından dolayı Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkilerin nasıl gelişeceğine ilişkin soruya da Kılıç, Türkiye'nin hem Rusya hem Ukrayna ile önemli ilişkilere sahip olduğunu, gıda ve tarım alanında iş birliklerinin bulunduğu yanıtını verdi.
Kılıç, savaşın uzamasının tüm dünyanın aleyhine olacağını vurgulayarak, "Biz barış istiyoruz. Türkiye barışın tarafında. Bunu hep dile getirdik." dedi.
Bunun için herkesin çaba sarf etmesi gerektiğini belirten Kılıç, "Savaşın uzaması insan kaybı açısından zaten çok üzücü. Aynı zamanda dünyanın huzuru, enerji, gıda durumu açısından gerçekten hiçbirimizin sürdürebileceği bir durum değil. Dolayısıyla sadece Türkiye değil, tüm dünyanın bu noktada bir an önce bir barışın, bir ateşkesin sağlanması konusunda çaba içerisinde." değerlendirmesinde bulundu.
Almanya'da bir süpermarkete girdiğini anlatan Kılıç, “Ayçiçeği yağı yoktu gittiğim süpermarkette. Bu Almanya'da. Dolayısıyla görüyoruz ki gerçekten tüm dünya eşit bir şekilde etkileniyor. Bununla birlikte fiyatlara baktığınızda fiyatlarlar da ciddi bir yükseliş var." ifadelerini kullandı.
- İslam düşmanlığı
Kılıç, İslam düşmanlığına ilişkin bir soruya da "Bütün dünyada İslamofobi ile ilgili olarak artış oldu mu, evet oldu. Ama bunun ne kadar yanlış ve sürdürülemez olduğunu da çok hızlı anladılar. Almanya özelinde konuşacak olursak, her gün burada değilim ama gördüğüm kadarıyla birtakım nahoş ve kabul etmediğimiz olaylar, reddettiğimiz yaklaşımlar oluyor. Ancak geneline baktığınızda yüksek oranda bir hassasiyetin de olduğunu görüyorum.” cevabını verdi.
Mecliste çok sayıda kökenden milletvekilinin bulunduğunu aktaran Kılıç, "'İslam Almanya'nın bir parçası' dendiğinde çok büyük olaylar olmuştu yıllar önce. Şimdi bunu söylemeye bile gerek yok. Bu böyle. Siz kabul etseniz de etmeseniz de. Çünkü dünyanın ve insanlığın bir parçası." ifadesine yer verdi.
Kaynak: