TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, iktidarın yeni finansal paketini eleştirerek, "'Nas, din bunu emrediyor.' diye diye gizli faizin dik alasını uyguladılar. Ama şimdi bunu yaparak Türkiye'yi, daha da büyük bir girdabın içine soktular. Türkiye'yi, garibanın, bankada dövizi olanı fonladığı saçma sapan karanlık bir dünyaya götürdüler." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup toplantısında yaptığı konuşmada, Ekonomik ve Sosyal Konsey'in 5 Şubat 2009'dan bu yana toplanmadığını, 2018 yılından bu yana sürekli Konseyin toplanması çağrısında bulunduğunu söyledi.
Konseyin, sorunların dinlenerek çözüme ulaştırılabileceği bir ortam olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, toplanması halinde kamuoyuna "sorunları çözmeye hazırız" algısının verilebileceğini dile getirdi.
İktidara gelmeleri halinde ilk hafta içerisinde düzenleyici ve denetleyici kurumların yöneticilerinin liyakatli kişilerden seçileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, "Öyle güreşçiden, bilmem nereden getirerek, 'bu 3-5 maaş alsın, bizim partiden'... Hayır efendim." sözlerini sarf etti.
Güveni sağlamanın ikinci yolunun nitelikli, liyakatli kişilerin atanması olduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, bunun aynı zamanda devlet yönetiminde keyfiliği önleyeceğine işaret etti.
Söz konusu yöneticilerin, kanunları ve kuralları uygulayacağını, bir kişinin lafıyla karar almayacağını belirten Kılıçdaroğlu, bu durumun ekonomide istikrarı getireceğini aktardı.
İktidara gelmeleri halinde, hiçbir işlevi olmadığını öne sürdüğü Fiyat İstikrarı Komitesini lağvedeceklerini açıklayan Kılıçdaroğlu, TBMM'nin fiyat istikrarı görevini Merkez Bankasına verdiğini anımsatarak, kanunlara göre hareket edeceklerini dile getirdi. Şu anda Merkez Bankasının bağımsızlığının söz konusu olmadığını ileri süren Kılıçdaroğlu, liyakatli kişileri atayıp Merkez Bankasını bağımsız kılacaklarını, bu sayede hem Türkiye'de hem de dünyada güven kazanacağını savundu.
Kemal Kılıçdaroğlu, "Biz Merkez Bankasının aynı zamanda bir güven kurumu ve Türk lirasından da sorumlu olmasını istiyoruz. Üstünde yazmıyor mu 'Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'. Parayı pul ettiler bunlar." ifadelerini kullandı.
- "Kul hakkını yiye yiye şiştiler"
Kılıçdaroğlu, 13. Cumhurbaşkanı'nın Millet İttifakı'ndan seçilmesi halinde, göreve geldiği ilk hafta "İsrafla Mücadele Genelgesi" yayımlayacağını belirterek, devletin fakirin fukaranın parasını harcadığını, bu bağlamda beytülmale el uzatılmaması gerektiğini söyledi.
"13 uçak mı var, 12'sini satacaksınız, devletin hazinesine 'gelir' olarak yazacaksınız." diyen Kılıçdaroğlu, öte yandan bakanlıklar için 84 milyon vatandaşın cebinden lüks binalara kira ödendiğini savundu. Söz konusu genelgeyle israfın bitirileceğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "İsrafı, yolsuzlukları en çok konuştuğumuz, vatandaşın en çok perişan olduğu dönemde adamlar gittiler 474 bin 950 avroya saraya 3 tane Mercedes aldılar. Neyine yetmiyor araçlar? AK Parti ve MHP'ye oy verenlere seslenmek istiyorum, 'İsraf haram değildir.' diyorsan oy vermeye devam et ama 'İsraf haramdır.' diyorsan sandığa gelince elini vicdanına koyup onlara oy vermeyeceksin." diye konuştu.
İktidarlarında, yolsuzluğu bitireceklerini aktaran Kılıçdaroğlu, vatandaş ile yöneticiler arasında karşılıklı güveni tesis edeceklerini kaydetti.
Vatandaşların devletin bütün bilgilerine ulaşabilmesine imkan tanıyacaklarını, ihalelerin tüm detaylarını halkla paylaşacaklarını anlatan Kılıçdaroğlu, mevcut iktidarın, milletvekillerinin sorularına bile yanıt vermediğini iddia etti. Kılıçdaroğlu, "İstanbul Havalimanı yapmışsınız, kaça mal oldu kimse bilmiyor. Parasını 84 milyon ödüyor, kimse bilmiyor, 'Ticari sırmış'. Ne ticari sırrı kardeşim? Ben bir şirketten değil devletten istiyorum bilgileri ama devlet vermiyor." dedi.
İktidara gelmeleri halinde Millet İttifakı'nın TBMM Başkanı'nın Sayıştay'a "Denetim raporlarında sansürleme yapılmaması" yönünde bir yazı göndereceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bu sayede yolsuzlukların ortaya çıkacağını söyledi.
Kılıçdaroğlu, "Kul hakkını yiye yiye şiştiler. Kiloları tutmuyor zaten. İktidar-muhalefet herkes Sayıştay raporlarına bakacak, varsa eleştirisi o da yapacak. Bu, halkın iktidarı denetlemesi demektir. Bu, şu soruyu gündeme getirir, 'Ey devleti yönetenler size vergi veriyorum, vergiyi nereye harcadınız?' Bu demokrasinin çıkış noktasıdır. Biz de demokrasiyi büyütmek, demokrasiyi güçlendirmek için yapacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Döviz kuru garantili ihalelere değinen Kılıçdaroğlu, iktidarın "yandaş müteahhitlere" dolar ve avro garantili, ABD ve AB enflasyon oranlarını da içeren ihaleler yaptığını dile getirdi. Kılıçdaroğlu, "Zaten avro, dolar garantisi vermişsin, niye ABD, AB'nin enflasyonunu ayrıca getirip bu milletin sırtına yıkıyorsun? Allah'ın izniyle 13. Cumhurbaşkanımızın ilk yapacağı işlerden birisi bunu hakkaniyet içinde çözmektir. Bu milletin sırtına yıkılan ve sadece kendilerini, evlatlarını değil, torunlarını da borçlandıran bu düzene son vereceğiz. Soygun düzenine son vereceğiz." diye konuştu.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, iktidar olmaları durumunda, Cumhurbaşkanlığı Stratejik Planlama Kurulu oluşturacaklarını da kaydederek, burada toplumun en liyakatli kadrolarının ülkenin ihtiyaçlarını gözeterek 50-100 yıllık planlarını yapacağını anlattı.
Saydığı 7 maddenin hayata geçmesi halinde siyasetçi ile vatandaş arasında sağlıklı, tutarlı bir güven ilişkisi kurulmuş olacağına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, partisinin milletvekillerinden bu maddeleri gittikleri her yerde anlatmalarını istedi.
- "Devlet birilerinin deneme alanı değildir"
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ekonomiye ilişkin dünkü açıklamalarını ve ekonomik durumu değerlendirirken, "Aslında Erdoğan'ı doğrudan muhatap almak kadar yanlış bir şey şok. Yönetemeyen, yeteneği olmayan, Türkiye'nin geleceğini düşünmeyen bir kişiye, ülkeyi bu hale getirene ne söyleyeceksin? 84 milyon kişiye değil de bir grup insana her türlü imkanı sağlayana ne diyeceksin? Onu muhatap almak istemem. Muhatap olmak doğru da değil zaten. Ama maalesef, üzülerek ifade edeyim işin ucunda milletin kaderi var. Milletin kaderi olunca mecburen bir şeyler söylemek zorunda kalıyoruz." sözlerini sarf etti.
İktidarın asla yapılmaması gereken bir işi tekrar yaparak ikinci kez beytülmale el uzattığını iddia eden Kılıçdaroğlu, "Birinci kez neydi? Bu devletin, milletin, 84 milyonun alın teriyle birikmiş 128 milyar dolarını kime verdiler? 13. Cumhurbaşkanının yapacağı ilk işlerden birisi de bu parayı kimlerin aldığını öğrenmektir." ifadelerini kullandı.
Kemal Kılıçdaroğlu, "iktidarın beytülmalle kumar oynadığını" ileri sürerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Devlet birilerinin deneme alanı değildir ve onun kumar masasına süreceği imkan değildir. Hazine kumar masasına sürülecek para değildir. Devletin hazinesiyle kumar oynanmaz. Dün, Hazinede olmayan bir para ile garanti verdiler. 'Nas, din bunu emrediyor.' diye diye gizli faizin dik alasını uyguladılar. Ama şimdi bunu yaparak Türkiye'yi, daha da büyük bir girdabın içine soktular. Türkiye'yi, garibanın, bankada dövizi olanı fonladığı saçma sapan karanlık bir dünyaya götürdüler. Kur ile Türk lirası arasında fark çıkarsa, o fark Hazineden, yani garibanın parasından ödenecek bankada doları olana. Akıl, mantık, ahlak, din, iman var. Nasıl bunu yapıyorlar? Garibanın sırtından faizi teşvik ettiler, hem de dolar garantili olarak. Nas bunun neresinde?"
Sözünü ettiği garibanlardan bazılarının, hükümetin bu kararını kutladığına dikkati çeken Kılıçdaroğlu, bu durumun Türkiye'nin trajedisi olduğunu savundu. Kılıçdaroğlu, "Erdoğan belki iyi değil, hem de hiç iyi değil ama buna rağmen onu destekleyenler varsa oturup yeniden düşünmeleri gerekiyor. Bu kardeşlerini dinlesinler, onların çıkarlarını, haklarını, alın terlerini savunuyoruz. Fakirden alınıp zengine verilmesini doğru bulmuyoruz. Elini sıcak sudan soğuk suya sokmadan milyon dolarları kazananları savunmuyoruz. Beytülmale oynayan bir saray var, o kumar masasını alkışlayanları tarih asla unutmayacaktır. Bir organize kötülükle karşı karşıyayız. Ama milletime namus sözüm, boyun borcumdur, bu organize kötülüğü yok edinceye kadar mücadele edeceğim." şeklinde konuştu.
(Bitti)
Kaynak: