İSTANBUL (AA) - İstanbul'da "Kutlu Sefer: Mavi Marmara" başlıklı panel gerçekleştirildi.
İHH İnsani Yardım Vakfı, Mavi Marmara Özgürlük ve Dayanışma Derneği, Uluslararası Mülteci Hakları Derneği ve Genç İHH'nİn, Sabahattin Zaim Üniversitesi Abdullah Tivnikli Konferans Salonu'nda ortaklaşa düzenlediği panel, "Sinyal" kısa filminin gösterimi ile Dijital Hafıza Merkezinin tanıtım videosunun izletilmesiyle başladı.
Panelin açılışında konuşan Sabahattin Zaim Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Nasuh Uslu, dünyada insan hak ve hürriyetlerinin ihlal edildiği bölgelerin başında Orta Doğu coğrafyasının geldiğini söyledi.
Orta Doğu'da milyonlarca insanın yaşama hakkının gasbedildiğini, binlerce kişinin de haksız, hukuksuz şekilde hapishanelerde tutulduğunu anlatan Uslu, "Ne yazık ki kaosa sürüklenen Suriye ve Irak'ta olduğu gibi Filistin'de de onlarca yıldır, belki bir asra yakın dönemdir bütün dünya bu hak ihlallerine gözünü kapatmaktadır." dedi.
Uslu, Gazze Özgürlük Fiilosu'nun tüm dünyanın seyirci kaldığı zulmü ve haksızlığı kamuoyuna duyurmak için yola çıktığını belirterek, "Bu kutlu seferin gemilerinden Mavi Marmara, hukuksuz ve gayriinsani ablukayı kırmak için 31 Mayıs günü yola çıktı. Fakat uluslararası sularda İsrail'in saldırısına uğramıştı. Ne yazık ki bu saldırıda 10 insani yardım gönüllüsü hayatını kaybetti." diye konuştu.
Ümit Sönmez'in moderatörlüğünü yaptığı "Evrensel Vicdanın Sesi Olmak: İnsani Krizlerin Dünyaya Yansıması" oturumunda konuşan gazeteci Metin Mutanoğlu, 30 yıldır takip ettiği Filistin meselesinin yeni olmadığını söyledi.
İsrail'in ekonomik ambargoyla Filistinlileri pes ettirmeye çalıştığını ifade eden Mutanoğlu, dünyanın yaşananlara sessiz kaldığını dile getirdi.
Mutanoğlu, Mavi Marmara'nın "bütün dünya sessizken bir avuç insanın çırpınışı" olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Mavi Marmara, Türk milletinin tarihinde şanlı bir madalyadır. Sembolik anlamda büyük bir hadiseydi. Mavi Marmara'dan 2 yayın için 2 frekans ayarlanmıştı. İsrail birine müdahale ederse diğerinden devam edeceğiz diye. Sümeyye (Ertekin) her bültende durumu anlatıyordu. Tek biz yayındaydık. Yayını hiç kesmeden devam ettik. Bir anda yayın gitti ve saldırının başladığını anladık. 40 dakika sonra ikinci frekanstan yayını gördük. İkinci frekansta koşuşturmalar olduğunu gördük. Sonra gemide birinin 'şehit' diye bağırdığını duydum, şok oldum, hiç beklemiyordum. 4 gün aralıksız Mavi Marmara'dan yayın yaptık. Mavi Marmara bizim için bir onur nişanesidir. Mavi Marmara'dan sonra Türk toplumunda çok ciddi bir duyarlılık oluştu. Dünyada da Filistin meselesinde bir duyarlılık oluştu. Herkes sustu ama Türkiye susmadı. Küresel medyada da bir duyarlılık oluştu."
Mavi Marmara gemisinde bulunan gazeteci Sümeyye Ertekin Yıldız da yola çıkarken basın mensuplarının önemli bir yolculuğa çıktığının farkında olduğunu söyledi.
Filonun önemli bir tecrübe olduğunu kaydeden Yıldız, "Bir tarihe tanıklık olduğunun farkındaydık. Dünyanın birçok yerinde gazeteciler vardı. Sırayla canlı yayınlara çıkıp saat başı gemide olanları aktardık. Mavi Marmara'nın görevi, Gazze'deki durumu dünyaya duyurmaktı. Mavi Marmara hedefe ulaşmış oldu ve insanlarda bir bilinç oluştu. Mavi Marmara'dan sonra Kudüs bilinci de oluştu. Bu anlamda başarılı oldu." ifadelerini kullandı.
Abdülhamit Hacıhasanoğlu ise Mavi Marmara gemisindeki katılımcılara internet sağladıklarını belirterek, "Çünkü gemide birçok ülkeden farklı basın mensupları vardı. Onların yapacakları haberlere, görüntülere altyapı sağladık. İsrail'in saldırgan, vahşi yüzü dünyaya ilan edildi. Bu ekibin içerisinde olmaktan gurur duyuyorum." dedi.
Panelde, Hüseyin Oruç'un yönettiği "Uluslararası İş Birliği ve İnsani Sorunlara Kolektif Çözüm Arayışları" oturumunda Mazen Kahel, Naddeem Ahmet Khan ve Rifat Audeh ile avukat Uğur Yıldırım'ın yönettiği "Uluslararası Hukuk Bağlamında Filistin Meselesi ve Mavi Marmara'nın Hak Mücadelesi" oturumunda Hassan İmran, avukat Burak Turan ve Ahmet Faruk Asa da konuşmalar yaptı.
Panelin ardından katılımcılara plaket takdim edildi.
Kaynak: