BAĞDAT (AA) - HAYDAR KARAALP - İran'ın son dönemde uyguladığı su yönetimi Irak'ın tarım üretiminde kayba ve çölleşmeye neden olurken ülkenin yaşadığı su sıkıntısının da artmasına yol açıyor.
Dünya Bankası verilerine göre, gelirinin yüzde 90'ı petrole dayalı 40 milyon nüfuslu Irak, su ihtiyacının büyük bölümünü Dicle ve Fırat nehirlerinden karşılıyor.
Ancak İran'ın özellikle yaz aylarında Irak'a yönelik su akışını durdurması, yönünü değiştirmesi ve baraj inşaları Irak'ta yaşamı olumsuz etkiliyor ve halkın tepkisine neden oluyor.
- İran'a yönelik protestolar
Irak'ta 2018'in yaz aylarında sıcaklığın 50 dereceyi geçtiği güneydeki Basra'da sokaklara dökülen halk, suyu kestiği için İran yönetimini protesto etmişti. Bazı raporlara göre, İran topraklarından Irak'a akan kirli ve tuzlu sular da tarımsal alanlarda yıkımlara yol açmış ve birçok çiftçi topraklarını bırakıp Basra kent merkezine göç etmek zorunda kalmıştı. İran'dan kaynaklanan su kesintileri geçen yaz aylarında da Irak'taki Dicle ve Fırat nehirlerinde su seviyesinin gözle görülür biçimde azalmasına neden olmuştu.
Irak'ın maruz kaldığı su kesintilerinden doğudaki Diyala halkı da ciddi anlamda etkileniyor. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan Diyala vilayetinin su ihtiyacının tamamına yakını İran'a bağlı.
İran'ın uyguladığı su kesintilerinden Irak'ta etkilenen bir diğer bölge de kuzeydeki Süleymaniye vilayetinde yer alan Derbendihan ve Dokan Barajı. İran, bazen buraya gelen su miktarını da azaltma yoluna gidiyor. Bu nedenle zaman zaman buralardaki su seviyesinde yüzde 70'lere varan azalma oluyor.
Özellikle yaz aylarında ortaya çıkan bu sorun hem Irak merkezi yönetimini hem de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ni (IKBY) zor durumda bırakıyor.
İran'daki Zagros Dağları'ndan doğan sular Irak'ta Dicle Nehri'ne katılıyor. Bu kaynakların en önemlileri kuzeyden güneye doğru sırasıyla Küçük Zap, Diyala, Karkeh ve Karun Nehirleri. Bunların dışında da yine bu kollara katılan birçok küçük yan kol bulunuyor.
Bu kollardan biri olan ve Diyala Nehri'ne katılan Vind Nehri yaz aylarında İran tarafından kesintiye maruz kalıyor. Her yıl haziran ayında başlayan ve ekim-kasıma kadar devam eden bu kesintiler nedeniyle Diyala'ya bağlı Hanekin ilçesi ve diğer bölgeler tarımsal alanlarda ciddi sorun yaşıyor. Bu sorunlar tarımsal üretim kaybı ve çölleşme tehlikesini de beraberinde getiriyor.
İran ayrıca Irak'ın ana su kaynağı olan Dicle Nehri'ne katılan ve İran'da doğan yan kollar üzerinde yoğun bir baraj inşasına başladı. Böylece İran'ın özellikle yaz aylarında Irak'a giden suları ya tamamen ya da büyük oranda kesmesi, zaten ciddi bir su sıkıntısı yaşayan Irak'ta su sorununun giderek derinleşmesine yol açtı.
- Irak, İran'ı uluslararası mahkemeye taşımak istiyor
Irak Su Kaynakları Bakanı Mehdi Reşid Hamdani, daha önce yaptığı bir açıklamada, İran'ı, Fırat ve Dicle nehirlerinin birleşmesi ile oluşan Şatt-ül Arap Nehri suyunun paylaşılmasını öngören 13 Haziran 1975 tarihli Cezayir Anlaşması'na dönmeye çağırmıştı. Iraklı Bakan, İran'ın su yönünü değiştirmesini de eleştirmiş ve bunun uluslararası sözleşmelere aykırı olduğunu belirtmişti.
Hamdani, geçen eylül ayında da Irak resmi devlet televizyonuna yaptığı açıklamada, "Dışişleri Bakanlığımız, İran'ı uluslararası mahkemelerde şikayet etmek için gerekli işlemleri tamamlamaya çalışıyor." ifadelerini kullanmıştı.
Bu arada Irak içinde İran'ın su yönetimine karşı siyasi birliğin olmaması da dikkati çekiyor. İran'a yakın Şii siyasi ve silahlı gruplar, hükümetin İran'a karşı sessiz kalmasını istiyor ve bu yönde baskı uyguladıkları ifade ediliyor. Ancak Irak'ın su yönetimindeki başarısızlıkları da sorunun bir başka nedeni olarak öne çıkıyor.
- Saddam döneminden kalan barajlar
Dicle ve Fırat nehirleri üzerinde çeşitli amaçlarla kullanılan barajlar var. Dicle Nehri üzerinde 1986'da faaliyete geçirilen Musul Barajı, Irak'ın en önemli su kaynağı olma özelliğine sahip.
Ayrıca Dicle Nehri üzerinde; Dokan, Derbendihan, Adhaim, Beduha, Dibis, Hemrin, Kut, Samara, Elvend ve Duhok Barajları da bulunuyor.
Fırat Nehri üzerinde yer alan ve yine 1986'da inşa edilen Hadise Barajı da bu bölgedeki en büyük baraj olarak biliniyor. Nehir üzerindeki diğer barajlar da Hirdiye, Ramadi ve Felluce.
Sözü edilen ve şu anda Irak'ın su ihtiyacını karşılayan barajların hemen hepsi Irak'ın devrik lideri Saddam Hüseyin veya ondan önceki dönemlerde inşa edildi. Irak'ta 2003 ABD işgalinden sonra inşasına karar verilen ancak henüz tamamlanmayan barajlar da mevcut.
İki nehir üzerinde inşa edilen barajların çoğunda yetersiz altyapı ve bakımsızlıktan dolayı elektrik üretimi çok kısıtlı ve bu barajlar sadece su tutma görevinde kullanılıyor. Bu nedenle Irak, İran gibi komşu ülkelerden elektrik ithal ediyor ya da farklı yöntemlerle elektrik ihtiyacını karşılamaya çalışıyor.
Eski Irak Su Kaynakları Bakanı Hasan Cenabi'ye göre, Irak'taki Dicle Nehri'nin su kaynağının yüzde 18'i İran'dan geliyor. Irak'a İran'dan gelen yıllık su miktarı ise yaklaşık 70 milyar metreküp. Bu da Irak'ın su ihtiyacının yüzde 35'ine denk geliyor.
Irak ile İran arasında sınırların yeniden çizilmesi ve su yönetimi konusunda 13 Haziran 1975'te Cezayir Anlaşması imzalanmıştı. Saddam Hüseyin yönetimi İran'da Humeyni'nin iktidara gelmesiyle bu anlaşmayı lağvettiğini duyurmuştu. Ancak Irak'ın eski cumhurbaşkanlarından Celal Talabani, söz konusu anlaşmanın lağvedilmediğini açıklamıştı.
Mevcut Irak yönetimi ise anlaşmanın bazı maddelerini yeniden düzenlemek istese de İran buna yanaşmıyor ve bunun için masaya oturmayı reddediyor.
Kaynak: