RABAT (AA) - MUHAMMED BENDERİS - Fas'ta iktidarın büyük ortağı Adalet ve Kalkınma Partisi (PJD) İsrail'le ilişkilerin normalleştirilmesi anlaşması ve Hint kenevirinin tıbbi, endüstriyel amaçlarla kullanılmasına izin veren yasa tasarısının Bakanlar Kurulunda onaylanması sonrası sıkıntılı bir süreçten geçiyor.
PJD Genel Sekreter Birinci Yardımcısı Süleyman el-Umrani, AA muhabirine yaptığı açıklamada, partinin birkaç aydır zor günler yaşadığını ancak durumun kriz aşamasına gelmediğini belirtti.
"Parti içinde birkaç aydır sancılı bir süreç yaşanıyor." diyen Umrani, PJD'nin son yıllarda göreceli konular nedeniyle zorluklar yaşadığını, özellikle İsrail'le normalleşme konusunda Fas, İsrail ve ABD arasında üçlü anlaşma imzalandığından beri sıkıntılı bir dönemde olduklarını ifade etti.
Umrani, Fas Başbakanı ve PJD Genel Sekreteri Saddeddin el-Osmani'nin, 22 Aralık 2020'de İsrail'le normalleşme anlaşması imzaladığından bu yana ülke siyasetinde yaşanan tartışma ve eleştirilerin yanı sıra Hint kenevirinin tıbbi ve endüstriyel amaçlarla kullanılmasına izin veren yasa tasarısının Bakanlar Kurulunda onaylanması ve PJD'nin eski lideri Abdulilah Benkiran'ın bu durumu protesto etmek için parti üyeliğini askıya almasının da PJD içinde sıkıntılara yol açtığını söyledi.
Umrani, "Ancak durum partiyi felce uğratacak derecede bir kriz boyutuna ulaşmadı. Olumsuz etkileyen durumlar olmasına rağmen, parti içinde bütünlük var. PJD, anlaşmazlıkları sağduyu ve bilgelikle aşabilmenin yöntemine ve tecrübesine sahip." dedi.
- "Hint keneviri tasarısıyla alakalı kapsamlı diyalog başlatılmalıydı"
Umrani, Hint keneviri mevzusunun, konuyla alakalı yasa tasarısının açıklandığı 16 Şubat'taki Genel Sekreterlik toplantısından bu yana parti gündemini meşgul ettiğini, o tarihten itibaren de parti içi ve dışında pek çok görüşmeler ve istişareler yapıldığını dile getirdi.
Bunun sıradan bir konu olmadığını, hassas meselelerle alakalı ülke genelinde olduğu gibi kurumlar arasında da genel bir istişare yapılması gerektiğini kaydeden Umrani, "Hükümetin tasarıyı onaylamadan önce kapsamlı bir diyalog başlatması gerekiyordu. Ayrıca bu konudaki ulusal diyaloğa öncülük etmesi, ilgili kurumlar arasında geniş kapsamlı tartışmaları gözetmesi lazımdı." diye konuştu.
Bakanlar Kurulunda 11 Mart'ta onaylanan tasarının Meclise sunulacağını hatırlatan Umrani, konuyla ilgili daha fazla istişareler yapılması gerektiğini belirtti.
Umrani, "Bizim için konu henüz kapanmadı. Parti içinde bu konuda anlaşmazlık var ve tartışmalar devam edecek. Zamanlamanın uygun olmadığı ve ertelenmesi gerektiği yönünde bir eğilim var." ifadelerini kullandı.
- Seçimleri boykot çağrıları
Fas'ta 2011 ile 2016'daki seçimlerden galip çıkan ve hükümeti oluşturan PJD, bu yıl da milletvekilliği ve belediye seçimlerine hazırlanıyor. Sandalye sayısı gibi seçim tüzüğüne yönelik öneriler ve değişikliler konusunda siyasi güçler arasındaki anlaşmazlıklar nedeniyle henüz seçimlerin tarihi netleşmezken tartışmalar ise sürüyor.
Umrani, sandalye sayısının esaslarıyla alakalı siyasi partiler arasındaki anlaşmazlık ve tartışmaların partiye de yansıdığını, bazı parti üyelerinin seçimleri boykot çağrıları yaptığını söyledi.
Sandalye sayısıyla ilgili tartışmalar neticesinde yapılan "seçimleri boykot" çağrılarının parti içi tartışma olduğunu kaydeden Umrani, "İfade özgürlüğü kapsamında boykot çağrılarını açıkça dile getirenler oldu. Ancak sonuçta herkes partinin kurallarına uyacak, görüşler özgür ama kararlar bağlayıcıdır." dedi.
Umrani, şunları kaydetti:
"Şahsi fikrim PJD ilk kez bu derece zor bir dönemden geçmiyor. Ama daha önce de yaşadığı zorlukların hiçbirinde seçimleri boykot kararı almadı. Bizim yöntemimiz, zorlukları ne olursa olsun seçimlere katılmak. Katılmamız ve görüşlerimizi savunmamız gerek. Meydanı boş bırakmamamız lazım."
- Seçimlerde sandalye sayısı meselesi
Fas'ta bir süredir seçimlerde Meclisteki sandalye dağılımı meselesi tartışılıyor. Halihazırda sandalye sayısı seçimlerde geçerli oy sayısına göre dağılırken, PJD dışındaki partiler geçerli geçersiz bakılmaksızın kayıtlı seçmen sayısına göre sandalye sayısının oluşturulması gerektiğini ifade ediyor.
Sandalye sayısının kayıtlı seçmen sayısına göre oluşturulmasının anayasal olmadığını belirten Umrani, "Seçimler demokratik kazanımlardır. Siyasi güçler seçimler aracılığıyla mümkün olan uzlaşıyı sağlamaya çalışır. Ancak seçimlerde kayıtlı seçmen sayısına göre sandalye dağılımını kabul etmemiz mümkün değil." ifadelerini kullandı.
Kaynak: