TBMM (AA) - TBMM Genel Kurulunda, Dışişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile bağlı kurumların 2022 yılı bütçelerinin görüşmeleri devam ediyor.
MHP Grubu adına konuşan Kütahya Milletvekili Ahmet Erbaş, Kovid-19 salgınının, en çok turizm ve hizmet sektörünü etkilediğini söyledi.
Türkiye'nin, kayıpları en aza indirmek için uygulanmaya başlanan Güvenli Turizm Sertifikasyon Programı ve alının tedbirler sayesinde salgından daha az etkilendiğini belirten Erbaş, "İyi yapılan işleri kim yaparsa yapsın takdir etmek gerekiyor. Pandemide 25 milyon turist, 20 milyar dolar olan hedefimiz, bunca zorluğa rağmen bu yıl 28 milyon turist, 22 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. 80 milyon turisti, 100 milyar doları da yakında göreceğiz inşallah." diye konuştu.
Erbaş ayrıca seçim bölgesinde kaftan müzesi ile leblebi müzesi açılmasını istedi.
MHP İstanbul Milletvekili Cemal Çetin ise Vakıflar Genel Müdürlüğünün, kültürel varlıkları muhafaza ve imar etmek amacıyla başta İstanbul olmak üzere, hangi şehre gidilirse gidilsin ecdat yadigarı eserleri restore ettiğini anlattı.
MHP Erzurum Milletvekili Kamil Aydın da konjonktürel olarak milliyetçiliği cebine koymuş ve adeta bir çek gibi bireysel birtakım çıkarlar noktasında çıkarıp tahvile dönüştürmeye çalışanların, Çin karşıtlığını anlamakta zorlandıklarını belirtti.
Doğu Türkistan davası olanların, aynı tavrı içeride ve dışarıda, her türlü muhasır yapılara da göstermelerini beklediklerini kaydeden Aydın, "Bu ikircikli davranışı, hele hele bir de Anayasa'nın 4 maddesini gizli gizli görüşüp, Türkiye'deki üniter yapıya kastedecek yapıları dile getirip, burada tek kelime söylemeyip ama Uygur Türklerinin haklarını çok iyi savunuyorlarmış gibi görünmelerini, yüce milletin dikkatlerine sunuyorum." dedi.
Anayasa Mahkemesi (AYM) ve AİHM kararlarının, siyasi mülahazalarla takıntı haline getirildiğini vurgulayan Aydın, şöyle devam etti:
"Bu kararlar -haşa benim söylenenlerden algıladığım- eleştirilemez, tartışılamaz. Çünkü bunlar kutsal metinlerdir. Kutsal metinleri açıklamakla yükümlü Diyanete her şeyi söylemek mübah ama AYM ya da AİHM kararlarıyla ilgili en ufak bir şey söylemek müthiş bir suç. Böyle antidemokratik bir davranış olamaz. Aslında bağlayıcı olmayıp tavsiye niteliği taşıyan bu kararların birçok konsey üyesi ülkeler tarafından uygulanmamasına rağmen ilgili ülkelerin parlamentolarında hiçbir zaman tartışma konusu olmaz. Fakat söz konusu Kavala ve Demirtaş olunca içeride ve dışarıda koro halinde 'AİHM kararları uygulanmalı' feveranı koparılıyor. Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi başta olmak üzere özellikle soydaş ve dindaşlarımıza yönelik kanuni ihlalleri bir defa buradan gündeme getirip de Allah aşkına protesto edebildiniz mi? "
MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir de Kovid-19 salgını nedeniyle küresel kapanmaların yaşandığını, enerji fiyatlarındaki yükseliş eğilimiyle, iklim krizi kaynaklı tarımsal üretimin etkilendiğini belirtti.
Su kıtlığı ve stresi yaşayan bölge sayısının giderek arttığına işaret eden Özdemir, "Bu durumların tamamı özellikle milli güvenlik açısından her ülkeyi, potansiyelini ve enerjisini öncelikli bölgelere ve konulara yönlendirmeye mecbur bırakmaktadır. Bilhassa yakın coğrafyamızda küresel rekabetin tarafı olan her ülkenin nükseden yüksek restleşmeleri öyle görünüyor ki artarak devam edecek. Bölgesel kırılganlıklar bu yıl içerisinde daha fazla ivme kazanabilir. Bu duruma hazırlıklı olmanın yanı sıra doğrudan ülkemizi tehdit eden çevreler ve gelişmelere karşı teyakkuzda olma mecburiyetimiz vardır." değerlendirmesinde bulundu.
Yerinden söz alan HDP TBMM Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Türkiye'nin, tarafı olduğu uluslararası anlaşmalara uymadığını, AİHM kararlarının da bağlayıcı olduğunu kaydetti.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise Türkiye'nin hukuk devleti olduğunu ve birtakım dayatmalara boyun eğecek bir ülke olmadığını belirtti.
Kaynak:
