ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Rusya ve Ukrayna arasındaki gerginliğin diyalog yoluyla sonlandırılabileceğini belirterek, "Bu konuda Rusya'nın Türkiye'den bir beklentisi, bir talebi olursa NATO'yla Rusya arasındaki gerginliğin azaltılması konusunda spesifik bir talep ya da konu olursa bu konuyu da Türkiye, olumlu bir şekilde değerlendirecektir." dedi.
Çavuşoğlu, 2021'e ilişkin Bakanlıkta düzenlediği dış politika değerlendirme toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Rusya- Ukrayna arasındaki gerginlikte NATO'nun aktif rol oynamaya hazırlandığı hatırlatılarak yöneltilen, Türkiye'nin olası bir operasyonda yer almasının söz konusu olup olmayacağına ilişkin soru üzerine Çavuşoğlu, NATO Konseyi'nde ve dışişleri bakanları toplantısında askeri kanada böyle bir operasyonu başlatma yetkisi verilmediğini hatırlattı.
Bu gerginliğin bir an önce sonlandırılması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, bu konuda her iki tarafla temaslarının sürdüğünü anlattı.
Çavuşoğlu, Minsk toplantılarının düzenlenmesi konusunda öneriler olduğunu, NATO ve Rusya ortak konsey toplantısının yapılmasının kararlaştırıldığını da belirtti.
NATO ve Rusya arasındaki güvensizliğin diyalog yoluyla aşılabileceğini söyleyen Çavuşoğlu, "Sizin belirttiğiniz gibi böyle bir müdahale, bir savaş ihtimalini konuşmak istemiyoruz. Bölgemizde istikrar, barış istiyoruz. Elbette Rusya ile ilişkilerimiz gayet iyi ama biz aynı zamanda NATO üyesiyiz." dedi.
Çavuşoğlu, Türkiye ve Rusya'nın anlaşamadığı konuları karşılıklı şeffaf bir tutumla açıkça konuştuğunun altını çizerek, "Bölgede bir gerginlik olursa bu hepimizi etkiler. Bu noktaya gelinmemesi için elimizden gelen çabayı sürdürüyoruz." ifadesini kullandı.
- "Gerginliğin diyalog yoluyla bitirilebileceğini düşünüyoruz"
Kremlin'den yapılan Türkiye'nin NATO ile Rusya ilişkilerine pozitif katkıda bulunabileceğine yönelik değerlendirmeye de değinen Çavuşoğlu, NATO üyelerinden bir kısmının Rusya'ya karşı caydırıcı olmaktan, bir kısmının Rusya'yla diyalog kurmak, bir kısmının ise ikisini kullanarak yaklaşmaktan yana olduğunu belirtti.
Çavuşoğlu, "Gerginliğin de diyalog yoluyla bitirilebileceğini, en azından azaltılabileceğini düşünüyoruz. Sorunların da aynı şekilde aşılacağını düşünüyoruz. O nedenle önümüzdeki günlerde yapılacak NATO-Rusya toplantısını önemsiyoruz ve bu toplantıların artık düzenli şekilde yapılmasında da fayda görüyoruz. Bu toplantılara Rusya, katılmayacağını daha önce söylemişti, Rusya'nın da bu toplantılara sıcak bakmasını olumlu bir adım olarak görüyoruz." ifadelerini kullandı.
Sürece pozitif katkı sağlamaya devam edileceğinin altını çizen Çavuşoğlu, "Bu konuda Rusya'nın Türkiye'den bir beklentisi, bir talebi olursa NATO'yla Rusya arasındaki gerginliğin azaltılması konusunda spesifik bir talep ya da konu olursa bu konuyu da Türkiye, olumlu bir şekilde değerlendirecektir. Çünkü amacımız bellidir. Bölgedeki gerginlikten, Allah korusun bir çatışmadan herkes etkilenir. O yüzden biz bu yapıcı yaklaşımımızı devam ettireceğiz." diye konuştu.
Çavuşoğlu, Rusya Dışişleri Bakanlığının, ABD ve NATO'ya ilettiği çeşitli güvenlik garantileri ile ilgili teklifleri içeren iki ayrı anlaşma taslağına da değindi.
İki taraf açısından da kabul edilebilir bir teklif olması gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, benzeri garantileri NATO'nun da Rusya'dan istediğini söyledi.
Çavuşoğlu, bu konuları görüşmek için tarafların bir araya geleceğini, tarafların maksimalist yaklaşımlardan uzak durması gerektiğini belirterek, "Her iki tarafın da kabul edebileceği tekliflerle masada olmaları gerekiyor. Mutlaka müzakerelerle de orta yol bulacaklardır. Masaya da bu anlayışla oturmaları gerekiyor ama tek taraflı, dayatmacı bir yaklaşım hangi taraftan gelirse gelsin kabul görmez." dedi.
- ABD ile F-35 konusu
Çavuşoğlu, ABD ile ilişkiler ve F-35 savaş uçakları konusuna dair soruya, "CAATSA yaptırımlarına girdiği için F-35, şu anda F-35 alımı konusunda bir sıkıntı var." yanıtını verdi.
ABD Başkanı Joe Biden ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Roma'da yaptığı görüşmeye işaret eden Çavuşoğlu, Biden'ın iki ülke arasındaki sorunların ortadan kalkması, ikili ilişkilerde ve bölgesel iş birliği konusunda daha iyi noktaya gelmesi için bir mekanizma kurulmasını önerdiğini anlattı.
Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Sayın Cumhurbaşkanımız da bu teklife olumlu baktı. Bu konuda çalışmalarımızı sürdürdüğümüzü söylemiştik. Ama F-35 konusunda bir taraftan CAATSA yaptırımı var, diğer taraftan Kongre'deki durum. Kongre'nin de ikna edilmesi gerekiyor. İnanıyorum ki, biz diğer bazı konularda olumlu adımlar atarsak Kongre de bu konuda daha ılımlı olur ve belli bir aşamada bu konuda adım atabiliriz. Ama şimdi F-35 alınmayacağına göre, verdiğimiz paranın ya geri ödenmesi gerekiyor ya da bu para karşılığında farklı ürünlerin alınması gerekiyor. F16'ların modernizasyonu ve yeni F16'ların alınması konusunda askerden askere görüşmeler devam ediyor. ABD'den bir heyet geldi, bizim bir heyetimiz ABD'ye gitti."
- "10 büyükelçi de hatalarını anladı, geri adım attı"
Çavuşoğlu, ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi olarak atanan Jeff Flake'in geçmişte Türkiye aleyhine yaptığı açıklamalara ilişkin soruya, "Bir büyükelçi, tek başına iki ülke arasındaki ilişkileri tamamen köklü bir şekilde değiştiremez. Elbette büyükelçinin ülkesine gönderdiği rapor ve değerlendirmeler dikkate alınır. Elbette büyükelçilerin ilişkilerin olumlu ya da olumsuz gelişmesine katkısı ya da rolü olur. Ama yeni büyükelçinin Türkiye'ye o kadar da uzak bir kişi olmadığını biliyoruz." diye konuştu.
Flake'in güven oyu almak için Kongre'de olumsuz tutum sergilediğini kaydeden Çavuşoğlu, Türkiye'ye gelen büyükelçilerin samimi şekilde karşılandığını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a güven mektubu sunma süreçlerinden başlayarak büyükelçilerin iyi karşılandığını anlatan Çavuşoğlu, "Bizim büyükelçilerden, son 10 büyükelçinin yaptığı saçma bir hatadan sonra, beklentimiz şudur. Görevlerinin tanımı ve sınırları bellidir. İkili ilişkilerimizi geliştirmek için çalışırlarsa her türlü desteği veririz. Yine birçok konuda o ülkelerle ya da hep beraber üye olduğumuz platformlarda bölgesel ve küresel iş birliği ve barış sadece için çaba sarf ederlerse yine birlikte çalışırız." dedi.
Türkiye'nin nasıl bir ülke olduğunu anlamaları gerektiğini vurgulayan Çavuşoğlu, "Gelip de Türkiye'de sanki Türkiye'nin valisi gibi davranmalarına müsaade etmeyiz. Kim olursa olsun. Bugüne kadar etmediğimiz gibi bundan sonra da etmeyiz. Türkiye'nin iç işlerine müdahaleyi de kabullenemeyiz. Bir düşünceleri varsa gelip bize söylerler, böyle sosyal medya yoluyla ültimatom verecek şekilde, 10 büyükelçinin yaptığı hata gibi kim olursa olsun yapmalarına da müsaade etmeyeceğimizi göstermiş olduk. Bu 10 büyükelçi de hatalarını anladı, geri adım attı." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Flake ile ABD-Türkiye ilişkilerini geliştirmek konusunda çalışmak istediklerini, Flake'in de bu anlayış içinde olmasını umduğunu sözlerine ekledi.
Türkiye'nin bugüne kadar karşı karşıya kaldığı haksızlıklara karşı gerekli tepkileri gösterip adımları attığını söyleyen Çavuşoğlu, "Biliyorsunuz Hollanda'yla geçmişte bir uçak krizi olmuştu. Benim uçağıma izin vermemişlerdi. Daha sonra bine yakın uçuş konusunda Türkiye olarak o zaman gereğini yaptık. (Osman Kavala açıklaması yapan) Büyükelçiler konusunda da o günden bu yana birçok alanda atılması gereken adımlar atıldı, koyulması gereken tavırlar da konuldu." dedi.
- Türkiye- Mısır ilişkileri
Çavuşoğlu, Mısır ile diyalogun devam ettiğini, dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde biri Mısır'ın başkent Kahire, diğeri de Ankara'da olmak üzere iki toplantı yapıldığını hatırlattı.
Farklı kanallar üzerinden de Türkiye ile Mısır arasındaki görüşmelerin devam ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, Mısırlı mevkidaşı Samih Şukri ile de görüşebileceklerini kaydetti.
Mısır'ın Türkiye ile deniz yetki anlaşması konusunda bir anlaşma imzalaması durumunda Akdeniz'de daha fazla alan elde edeceğine vurgu yapan Çavuşoğlu, şunları kaydetti:
"Henüz bu konuda resmi bir görüşme olmadı. Yani bu aşamaya gelmedik. Önce ilişkileri bir yoluna koyalım ondan sonra da oturur bu konuda da gayri resmi görüşmeler oldu. Mısır da aslında Türkiye ile bir anlaşma olduğu zaman daha fazla alan elde edeceğini biliyor, görüyor bunu. Ama resmi olarak bu konuda herhangi bir görüşme olmadı. İlişkiler biraz daha normalleşsin oturup bunu da konuşuruz her iki ülkenin çıkarı doğrultusunda."
- Irak'taki Türkmenler
Çavuşoğlu, Irak'taki Türkmenler arasında bölünmeler olduğu yönündeki haberlere ilişkin soru üzerine, yurt dışında yaşayan akraba toplulukların ve Türk soydaşların birlik ve beraberlik içinde olmasını arzu ettiklerini ve bu konuda her zaman tavsiyelerini taraflarla paylaştıklarını söyledi.
Türkmenlerin birlik ve beraberlik içinde olmalarını istediklerini, özellikle Irak'ta ve Suriye'de Türkmenlerin birliği ve beraberliğinin daha da önem arz ettiğini dile getiren Çavuşoğlu, yaşanan sorunları suni bulduğunu ifade etti.
- Kıbrıs'ta çözüm arayışları
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) uluslararası alanda görünürlüğünü artırma ve tanınması konusunda sarf edilen çabalar neticesinde KKTC'nin birçok uluslararası örgütte statü elde ettiğini kaydeden Çavuşoğlu, birçok ülkede de KKTC temsilcilikleri açıldığını aktardı.
Çavuşoğlu, Kıbrıs'ta sorunun kökten çözülmesi gerektiğini de vurgulayarak, "Biz federasyon için 53 sene müzakere ettik, en son Crans Montana'da bir daha federasyon için müzakere etmeyeceğimizi söyledik. Bunu bazen ben bazen (Dönemin KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı) Akıncı söyledi. Daha sonra onların fikirleri değişmiş olabilir ama bizimki değişmedi." diye konuştu.
Rum tarafının 53 yıldır çözümü istemediğini söyleyen Çavuşoğlu, "Çünkü Türk tarafıyla paylaşmak istemiyorlar. Eğer isteselerdi 1960 anlaşmasını bozmazlardı. Dolayısıyla Kıbrıs Türk halkını bir azınlık olarak görüyor. Biz de diyoruz ki artık egemen eşitlik üzerine çözüme gidilmesi lazım." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, BM Güvenlik Konseyi kararları doğrultusunda sürdürülen federasyon görüşmelerinde yapıcı tutum takınıldığının altını çizerek, "Anayasalar bile değişiyor. Olmayacak bir şeyi zorlamanın anlamı yok ki BM ile ilgili yaptığımız eleştirilerin sebebi de bu. 53 sene olmadı, bundan sonra olacağının garantisi var mı?" değerlendirmesinde bulundu.
Sonuçsuz görüşmeler yapmanın bir manası olmadığını ve görüşme yapıldığı takdirde Rum kesiminin müzakere masasını yıkması durumunda Kıbrıs Türklerinin hakkını garanti edecek bir mekanizma bulunmadığını söyleyen Çavuşoğlu, "Şimdi bu adaletsiz yaklaşımı destekleyen KKTC'de kişiler varsa kusura bakmasınlar, önce KKTC ve Kıbrıs Türk halklarının menfaatlerini düşünmeleri gerekiyor." dedi.
Çavuşoğlu, bir 53 yılın daha federasyon görüşmeleriyle boşa harcanmayacağının altını çizerek egemen eşitlik temelinde iki devletli çözüm fikrini bire bir görüşmelerde diğer ülkelerin de desteklediğini aktardı.
Bu öneriyi ilk kez Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) lideri Nikos Anastasiadis'in gündeme getirdiğini hatırlatarak, "Biz federasyon dışında formülleri müzakere ederiz diyorduk. Genel konuşuyorduk. İki devletli çözüm bizim de aklımızda olandı ama ilk defa dile getirenlerden bir tanesi Anastasiadis oldu. Ama baskılar neticesinde Anastasiadis adeta çark etti. Müzakere masalarında da ne kadar güvenilmez olduğunu ben çok gördüm. Maalesef böyleler. Ama bizim burada da kararlılığımız tamdır." ifadelerini kullandı.
- "Hafter ile görüşmeye hazırdık"
Türkiye'ye Libya'nın doğusunda yer alan meclisten temsilcilerin bulunduğu heyetin gelmesi ve Türkiye'nin ülkenin bu bölgesinde de konsolosluk açma, uçuşlar gerçekleştirme taleplerine yönelik soruya yanıt veren Çavuşoğlu, Türkiye'nin Libya'da hiçbir ayrım yapmadığını söyledi.
Türkiye'nin Libya'nın meşru hükümetleriyle iş birliği içinde çalıştığını anlatan Çavuşoğlu, Türkiye'nin ülkede kapsayıcı çözüm istediğini hatırlatarak, "Biz başından beri bu anlayış içinde olduk fakat nedense doğu tarafı Türkiye'ye biraz mesafeli oldu. Çünkü onların gündemi farklıydı." dedi.
Çavuşoğlu, ülkenin doğusundaki gayrimeşru silahlı güçlerin lideri Halife Hafter ile Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih'ten Türkiye'ye ziyaret talepleri geldiğini de ifade ederek şöyle devam etti:
"Akile Salih birkaç defa Türkiye'ye gelmek istedi. Davet ettik, tarihler belirlendi, sonra vazgeçti. Hafter de bir kere gelmek istedi. Bir şartla gelmek istedi o da Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşürsem diye. Sayın Cumhurbaşkanımız, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı olarak bana siz görüşün dedi. Çünkü Hafter benim muhatabım değil dedi. Ülkede yetkili bir kişi değil dedi. Ama Hafter o zaman gelmedi. Gelseydi biz onunla da görüşmeye hazırdık. Yine Moskova'da Libya'da iki tarafı birleştirmek için ne kadar çaba sarf ettiğimizi ve o günkü hükümeti ikna ettiğimizi biliyorsunuz, Hafter'in buna yanaşmadığını da biliyorsunuz. Ev sahibi Ruslar da buna çok üzülmüşlerdi. O zaman gördüler Hafter'in tutumunu."
Türkiye'nin tarihi olarak Libya'nın doğusuna daha yakın olduğunu da belirten Çavuşoğlu, "Türk kökenlilerin de çoğu o tarafta. O yüzden bizim ayrım yapmamız mümkün değil." diye konuştu.
Uygun şartlar olduğunda Türk Hava Yollarının ülkeye uçuşlara başlayacağına ve Türk büyükelçiliğinin yeniden açılacağını kaydeden Çavuşoğlu, "Büyükelçimiz de (Türkiye'nin Trablus Büyükelçisi Kenan Yılmaz) önümüzdeki günlerde doğuya gidecek ve temaslarda bulunacak. (Libya eski İçişleri Bakanı Fethi) Başağa da geldi, doğuyla temasları olduğunu söyledi. Ülkeyi yönetmeye talip olan herkesin tüm halkı kucaklaması gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu, Türkiye'nin Libya'da birlik ve beraberlik ile toprak bütünlüğünü istediğini vurguladı.
- "Azerbaycan ile istişare ederek karar alıyoruz"
Çavuşoğlu, Azerbaycan ile Ermenistan arasında Moskova'da gerçekleştirilen görüşmelerin faydalı geçtiği bilgisini Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile mevkidaşı Ceyhun Bayramov'dan aldığını kaydetti.
Zengezur koridoru, kara yolu ve demir yolu projelerine en çok Ermenistan'ın ihtiyacı olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, "Elbette Azerbaycan'ın doğrudan Nahcivan'a ulaşması da önemli. Nahcivan üzerinden bize gelecek ulaşım koridorlarının, bölgede ticaretin ve ekonomik kalkınmanın artması bakımından da faydalı olacağını düşünüyoruz." dedi.
Karşılıklı Ermenistan'la sınırların açılması konusuna da değinen Çavuşoğlu, "Biz her konuda Azerbaycan ile istişare ederek karar alıyoruz. Eğer ileride tamamen ilişkilerin normalleşmesi, sınırların açılması dahil bu konuda bir karar alınacaksa bu kararı da can Azerbaycan ile birlikte alırız. Burada gizli saklı bir şeyimiz yok. Bunu Ermenistan'ın da biliyor olması gerekiyor, tüm dünyanın da biliyor olması gerekiyor. Umarım o noktaya geliriz, hem Azerbaycan hem Türkiye, Ermenistan ile olan sınırlarını açabilir." diye konuştu.
(Bitti)
Kaynak: