ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Tek taraflı suçlamalar yerine ileri bakan, gerçekçi yaklaşımlar hakim olmalıdır. Bu yönde ilerlemeye hazır olduğunu beyan eden bir Ermenistan hükümeti ile ilişkilerimizi kademeli olarak normalleştirmek için çalışabiliriz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bosna Hersek ve Karadağ ziyareti sonrası uçakta gazetecilerle sohbet etti.
Bir gazetecinin eski ABD Başkanı Donald Trump'ın DEAŞ'ın Horasan grubuna ilişkin "DEAŞ'ın yüzde 100'ünü devirdim. Suriye'de, Irak'ta devirdik. Şimdi yeni bir DEAŞ var." açıklamasıyla ilgili görüşünü sorması üzerine Erdoğan, "Doğrusu ben bu açıklamayı hiç doğru bulmuyorum. Böyle bir şey kesinlikle söz konusu değil." dedi.
Trump ile ikili özel görüşmelerinin olduğunu dile getiren Erdoğan, şöyle konuştu:
"Ama bir defa Amerika, DEAŞ'ı bitirmemiştir. DEAŞ'a karşı da hiç böyle ciddi ve kararlı bir mücadele vermemiştir. DEAŞ'a karşı dünyada kararlı mücadele eden tek ülke vardır, o da Türkiye'dir. Bu mücadeleyi biz ülkemizde verdik, veriyoruz, şu anda hala veriyoruz. Irak'ta verdik, veriyoruz. Suriye'de verdik, veriyoruz. Acaba onlar dünyanın neresinde DEAŞ ile mücadele vermişler? Eğer bunları bitirmiş olsalardı Irak'takileri bitirirlerdi; Irak'ta bile halledemediler. Bu mücadele şu anda hala devam ediyor. Temennim odur ki şu anda Biden yönetimi Amerika'nın bıraktığı yerden, böyle bir yaklaşımı devam ettirsin ve DEAŞ Horasan'ı halletsinler. Çünkü artık önümüzde şimdi DEAŞ Horasan diye bir şey çıktı. Onlarla bu mücadeleyi sürdürelim. Biz de onlarla beraber adım atarız."
- "Kendi içlerinde bu kararı vermeleri bizim böyle bir adımı atmamız için yeterlidir"
Erdoğan, bir gazetecinin "Bosna Hersek'te BM'nin eski Yüksek Temsilcisi Valentin İnzko'nun Srebrenitsa Soykırımı'nın inkarını suç sayan kararı ile başlayan gerilime rağmen Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi'nin üç üyesi, zat-ı devletlerinin ziyareti vesilesiyle bir araya geldiler. Hem Sırp lider Milorad Dodik'in hem de Hırvat lider Jelko Komşiç'in Türkiye'nin bölgede huzur ve barışın garantörü olduğu şeklindeki beyanları dikkate alındığında ülkemizin Bosna'da bundan sonra üstleneceği rol ne olacaktır?" sorusu üzerine, şu değerlendirmede bulundu:
"Bosna'da eğer bu üçlü kendi arasında bir birliktelik sağlar ve 'Biz Türkiye'ye böyle bir görevi vermek istiyoruz, bizim işimize kimse karışmasın, sadece Türkiye burada bizim adımıza bir ara buluculuk yapsın.' derlerse biz o zaman bu işe gireriz. Ama Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konsey üyelerinin bu kararı vermesi lazım. Kendi içlerinde bu kararı vermeleri bizim böyle bir adımı atmamız için yeterlidir. Kendilerine söyledim zaten. 'Eğer böyle bir karar verecek olursanız biz de değerlendirmelerimizi yaparız. Bir yerlerden talimat bekleyerek değil, siz üçlü olarak bu kararı verin. Ondan sonra da sizin aldığınız karar üzerine bu adımı hayırlısıyla atarız.' dedim."
- "Bölgemizde yeni, yapıcı yaklaşımlara ihtiyaç var"
Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan'ın Türk kamuoyundan bazı olumlu sinyaller aldıklarını belirterek, "Bu sinyalleri değerlendireceğiz." şeklindeki açıklaması sorulan Erdoğan, Ermenistan'da kurulan yeni hükümetin bölge için hayırlı olmasını temenni etti.
Erdoğan, "Bölgemizde yeni, yapıcı yaklaşımlara ihtiyaç var. Görüş ve beklenti farklılıkları bulunsa da birbirinin toprak bütünlüğü ve egemenliğine saygı dahil, güven temelinde iyi komşuluk ilişkileri geliştirmek için samimi bir çaba göstermek, sorumlu bir hareket tarzı olacaktır. " dedi.
Yakın tarihin husumet kaynağı olmaması, sürdürülebilir barış ve birlikte yaşama için yapıcı adımlar atılması gerektiğine işaret eden Erdoğan, "Tek taraflı suçlamalar yerine ileri bakan, gerçekçi yaklaşımlar hakim olmalıdır. Bu yönde ilerlemeye hazır olduğunu beyan eden bir Ermenistan hükümeti ile ilişkilerimizi kademeli olarak normalleştirmek için çalışabiliriz. Artık barış ve istikrarı kalıcı hale getirip ekonomik kalkınma ve bölgesel iş birliği şartlarını sağlamalıyız." diye konuştu.
Benzer anlayışla, Azerbaycan'ın da kapsamlı bir barış anlaşması için Ermenistan ile müzakereler başlatmayı önerdiğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:
"9 Kasım 2020 tarihli üçlü deklarasyonda mutabık kalındığı üzere tüm bölgenin birbirine bağlanması suretiyle, güney Kafkasya'yı dönüştürecek yeni fırsatlar doğacaktır. Bu tarihi fırsatı iyi kullanmak isteyen tüm taraflarla çalışmaya hazırız. 5'li ya da 6'lı bir platform önerimiz ortada. Bu platformun içinde Türkiye, Azerbaycan, Rusya, İran ve Ermenistan var. Hatta biz dedik ki bunun içerisine Gürcistan'ı da koyalım. Eğer bu platform bu şekilde kabul edilmiş olsa öyle zannediyorum ki bölge çok daha rahatlayacak. Çünkü bölgede demir yollarının, otoyolların yapılması gerekiyor. Bu platform olduğu takdirde bu yollar, gönülleri de birbirine bağlayacaktır. Böyle bir adımın atılmasıyla da bölgedeki sıkıntıları aşmış oluruz diye düşündük. Sayın Putin'le bunları görüştüğümüzde mutabık kaldık. Aynı şekilde İlham Aliyev'le mutabık kaldık. Bu arada İran'da Cumhurbaşkanı değişikliği oldu. İran'ın yeni Cumhurbaşkanı Sayın Reisi ile de bunu konuşabiliriz. Sonra yeniden bu platformun hayata geçirilmesi için adımlarımızı atarız."
- "Rusya ile bizim gerek S-400 konusu olsun gerek savunma sanayine yönelik olsun, birçok adımımız var"
"Rus yetkililerden ikinci paket S-400 alımıyla ilgili ilerleme sağlandığı açıklaması geldi. İkinci paket alım söz konusu mu?" sorusu üzerine Erdoğan, "Rusya ile ilgili, ikinci paketin alımı vesaire, bu konularda bizim herhangi bir tereddüdümüz yok. Rusya ile bizim gerek S-400 konusu olsun gerek savunma sanayine yönelik olsun, birçok adımımız var. Hatta daha değişik bir alternatifi söyleyeyim. Mesela bu yangınlarda onlardan gelen Ilyushin uçaklarını kullandık. Son telefon konuşmamızda da bu konuyu görüştük. Rusya seyahatimde de bütün bunların hepsini tekrar ele alacağız." ifadelerini kullandı.
Erdoğan, İsrail ile ilişkilerin iyileştirilmesiyle ilgili işleyen herhangi bir sürecin bulunup bulunmadığına ilişkin soruya karşılık, "Biz İsrail ile ilgili durumları zaten Sayın Cumhurbaşkanı'yla görüşerek gözden geçirmiş bulunuyoruz. Yeter ki başbakan ve diğer bakanlarda bir sıkıntı olmasın. Eğer bu BM Genel Kurulunda Sayın Cumhurbaşkanı orada olursa belki onunla orada da bir görüşmemiz olabilir." yanıtını verdi.
Bir basın mensubunun "28 Şubat davasında bazı eski generallerin hapis cezaları infaz ediliyor. Söylentiler oldu sizin affedebileceğinize yönelik, bu hususta ne düşünüyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, "Yargı kararını verdi. Bu karar sonrasında bizim kapımızı çalan olmadı." dedi.
- Yeni anayasa çalışmaları
Yeni anayasa önerilerine ilişkin muhalefet partilerinden beklentilerinin sorulması üzerine Erdoğan, "Muhalefet partilerinden herhangi bir beklentimiz yok. Çünkü biz zaten herhangi bir adımı atmadan muhalefet partileri kapısını kapattı. CHP'si de İP'i de hepsi kapılarını kapattı. O zaman biz hangisine bu yaptığımız çalışmayı, taslağımızı takdim edeceğiz? Biz şimdi taslağımıza son halini verdikten sonra ben Cumhur İttifakı'nda Devlet Bey'e takdim edeceğim. Devlet Bey de ekibiyle gözden geçirecek, ondan sonra çalışmaya devam edeceğiz." bilgisini verdi.
Seçim barajına ilişkin soru üzerine de Erdoğan, "Barajla ilgili olarak şu anda belirgin hale gelen aslında 7 ama bu konuda Cumhur İttifakı olarak MHP'li arkadaşlarımızın nihai kararını bizim arkadaşlarımız henüz almış değiller. Ancak 7 netleşmiş vaziyette. MHP de 7'ye olumlu bakıyor. Bunun altında bir şey olur mu, olmaz mı, henüz önümüze gelmiş değil. Öyle bir şey olursa o da tabii konuşulabilir ama şimdilik böyle bir şey yok." değerlendirmesinde bulundu.
- "Adeta yalan fabrikası gibi çalışıyorlar"
Bir gazetecinin AK Parti'nin yalan terörüyle ilgili çalışmalarına ilişkin sorusu üzerine Erdoğan, Türkiye'nin "yalan terörü" olarak ifade ettiği saldırılara çok sık maruz kaldığını, FETÖ, PKK ve diğer terör örgütlerinin her mecrada türlü yalanlarla ülkeyi hedef aldıklarını belirterek, şunları kaydetti:
"CHP ve Bay Kemal başta olmak üzere muhalefet partileri de bu yalanlara çok teşne. Adeta yalan fabrikası gibi çalışıyorlar. Dijital terör deseniz, o da sürekli iş başında. Bunlara karşı yasal düzenlemelerimiz elbette oldu ama çok daha güçlü adımlar atmamız kaçınılmaz. Yalan terörüyle mücadele etmekte kararlıyız. Arkadaşlarımız Türkiye'deki verinin Türkiye'de kalacağı, vatandaşlarımızın kişilik haklarını, verilerini koruyacak gerek geleneksel gerek yeni iletişim mecralarındaki itibarsızlaştırma, karalama, yalan ve iftira kampanyalarına karşı duracak yeni bir yasa çalışması için teknik bir çalışma yürütüyorlar. En kısa zamanda hazırlıklar tamamlanacak. Meclis açılır açılmaz bu konu Meclisimizin gündemine getirilecektir."
Bu konunun Türkiye ve demokrasi için önemine işaret eden Erdoğan, hem bireysel hak ve özgürlükleri koruyacak hem de millete, devlete yönelecek sistematik dezenformasyon ve yalan terörüne karşı milli güvenliği koruyacak bir yasal zeminin ortaya konmasına katkı vereceklerini söyledi.
Erdoğan, "Tabii sadece yalan olayı da değil. Twitter gibi sosyal medya platformlarının burada sadece kuru kuruya bir ofis açmasını kastetmiyoruz. Gelecekler, burada personeliyle, her şeyiyle bulunacaklar ve herhangi bir ihlal durumunda cezası da verildiği zaman bu cezaları da tahsil edilecek. Şu an itibarıyla bakıyorsunuz Twitter'ın, Facebook'un, hiçbirisinin herhangi bir yanlış iş yaptıkları zaman muhatap alınabilecek bir özellikleri yok. Biz bunlarla uğraşamayız. Bedel ödeyecekler. Başka çaresi yok bu işlerin." dedi.
- "Çocuklarımız mümkün olduğunca ellerindeki o cep telefonlarından uzak kalsınlar"
Yeni eğitim ve öğretim dönemi öncesinde öğrenciler, veliler ve öğretmenlere tavsiyelerinin sorulması üzerine Erdoğan, çocukların okuldan, öğretmenden bu kadar uzak kalmış olmalarının belli bir rehaveti ister istemez meydana getirdiğini, 6 Eylül'den itibaren yeni sürecin başlayacağını belirtti.
Erdoğan, "Ben inanıyorum ki bu yeni süreçte artık yavrularımız hem kitaplarına hem bilgisayarlarına kavuşacaklar. Tüm bunlarla beraber tavsiyem şu, çocuklarımız mümkün olduğunca ellerindeki o cep telefonlarından uzak kalsınlar. Çünkü bu onlarda bağımlılık oluşturabiliyor. Zaten uzmanlar da bunun sıkıntısına dikkat çekiyorlar, bundan uzak kalmalarını tavsiye ediyorlar." ifadelerini kullandı.
- "Tavsiyem tabii ki vatandaşımızın, halkımızın kesinlikle aşı konusunda özellikle hassasiyet göstermesi"
Yerli aşı TURKOVAC'ın Faz-3 aşamasına geldiğinin hatırlatılarak aşı olmakta tereddüt eden vatandaşlara tavsiyelerinin sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
"Benim tavsiyem tabii ki vatandaşımızın, halkımızın kesinlikle aşı konusunda özellikle hassasiyet göstermesi, aşı olması, olmayanlara da tavsiye etmesi, onların da aşı olmalarını sağlamasıdır. Çünkü biz aşıyı ne kadar yaygınlaştırırsak o zaman ben inanıyorum ki bir an önce vaka sayısı da vefat sayısı da azalacaktır. Bilim bunu söylüyor. Tabii yaklaşımımız aşıda zorlama olmaması, bunun gönüllülük esasına göre yapılmasıdır."
- "Muhalefetin hesapları daha farklıydı, bunlar çok daha düşük rakamlar planlıyorlardı"
Bir gazetecinin, Türkiye'de ekonomik verilerin hızlı toparlanmaya başladığını ve IMF'nin Türkiye'ye de 6,3 milyar dolarlık çekim hakkı tahsis ettiğini anımsatması ve "Bu, muhalefet tarafından çarpıtılarak sanki bir stand-by anlaşması imzalanmış gibi lanse edilmeye çalışıldı. Muhalefetin bu konudaki tavrını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Erdoğan, "Muhalefetin zaten bütün işi bu. Bu, tüm üye ülkelerin kullanımına açılmış bir kaynak. Bununla beraber rezerv miktarımız Allah nasip ederse yıl sonu itibarıyla 115 milyar doları yakalayacak. Fazlası olacak, azı olmayacak. Tabii muhalefetin hesapları daha farklıydı, bunlar çok daha düşük rakamlar planlıyorlardı, bunların hesapları tutmadı. Şimdi 115 milyar doların üzerine çıkacak olması bunlara dert oldu. Bu dert bunları geriyor. Öyle de olsa böyle de olsa inşallah biz 115 milyar doların üzerine böylece çıkmış olacağız." dedi.
- "Afetlere rağmen biz kalkıp da 'Halimiz ne olacak?' demiyoruz"
Türkiye'de yakın zamanda yaşanan afetlere işaret eden Erdoğan, "Afetlere rağmen biz kalkıp da 'Halimiz ne olacak?' demiyoruz, hamdolsun. Ama bakıyorsun Bay Kemal hala saçmalıyor. Kalkıyor, ikide bir 'AFAD'a para vermeyin, yok şunu şuraya vermeyin, buraya bunu vermeyin.' diyor. Niye rahatsız oluyorsun bundan? AFAD, devletin bir kurumu. Buraya vatandaş gelip resmi olarak para veriyorsa bu seni niye rahatsız ediyor? AFAD'a gelen paralar, konut yapımından tut da altyapıya, üstyapıya varıncaya kadar buralarda kullanılıyor. Şu an itibarıyla bizim bir defa hemen süratle yapılmakta olan evlerimiz var. Bunları TOKİ olarak yapıyoruz ve yıl sonuna kadar da inşallah biz bir yılda bu konutları yapacağız. Bunlar devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
AFAD'ın vatandaşın telef olmuş hayvanlarının yerine yenilerini teslim ettiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:
"Arıları, kanatlı hayvanları, vesaire hemen teslim ediyor. Benim o vatandaşım bekleyemez ki. Vatandaşım bunlar anında kendisine geldiği zaman huzur buluyor ve devletine güveniyor, inanıyor. Bir taraftan da şu anda birçok yerde altyapı sıkıntılarını hızlı bir şekilde gideriyoruz. Mesela esnafımıza belli oranda parasal destekler verildi. İlk etapta 50 milyon destek toplu olarak verildi. Valilerimiz tespitleri yaptılar, sonra da bunların hepsi valilerimiz tarafından esnaflarımıza dağıtıldı. Ama muhalefetteki bu hazımsızlık çok kötü bir şey."
(Bitti)
Kaynak: