WASHINGTON (AA) - ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'i, Ukrayna'nın tarımsal ihracatını Batı'ya karşı "şantaj" olarak kullanmaya çalışmakla suçladı.
Blinken, gıda güvenliğine ilişkin çevrim içi düzenlenen yuvarlak masa toplantısında, Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle tarım ürünlerinin tedarik sorunu üzerine değerlendirmelerde bulundu.
ABD'li bakan, Odessa yakınlarındaki silolarda ve kentteki limana yanaşan gemilerde yaklaşık 20 milyon ton buğday depolandığını söyledi.
Dünyada tarım ürünlerinin tedarikinde kriz yaşanırken, Rusya'nın ablukasının söz konusu buğdayın Odessa'dan çıkmasını engellediğini kaydeden Blinken, "Rus kuvvetleri, Ukrayna'nın en verimli tarım arazilerinden bazılarını ele geçirdi. Araçlara patlayıcı yerleştirdiler, hayati tarımsal altyapıyı yok ettiler. Bugün önde gelen gazetelerimizden birinde gördüğümüz gibi Rusya'nın, Ukrayna'nın tahıl ihracatını gasbettiğine, kendi menfaati için o ürünlerin çıkmasına izin vermediğine dair güvenilir haberler var." diye konuştu.
Kremlin'in tarım ürünlerinin ihracatını engellemekle acı ve açlığı Ukrayna'nın ötesine taşıdığını anlaması gerektiğini savunan Blinken, "Yani bunların hepsi kasıtlı. Başkan Putin'in yiyeceklerin sevk edilmesini engellediğini ve sorumluluğu üzerinden atmak için de saldırgan bir şekilde propaganda makinesini kullandığını biliyoruz, çünkü dünyanın ona ve ardından yaptırımlara boyun eğmesini umuyor. Başka bir deyişle oldukça basit bir şekilde şantaj yapıyor." ifadelerini kullandı.
Blinken, özellikle gıda krizinin Afrika üzerindeki etkilerine işaret ederek, "Başkan Putin'in doğru olanı yapmasını bekleyemeyiz." dedi.
Ukrayna, küresel bir "ekmek sepeti" olarak biliniyor ve Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü'ne göre, dünya çapında beşinci en büyük buğday ihracatçısı.
BM yetkilileri 3 Haziran Cuma günü, Rusya-Ukrayna savaşının 100. gününde dünya gıda güvenliğinin tehlikede olduğu konusunda uyarmıştı ve Rusya'nın normalde dünyaya tahıl gönderen Karadeniz limanlarını ablukaya alması nedeniyle dünya çapında kıtlık, istikrarsızlaşma ve kitlesel göç tehdidi oluşturduğunu söylemişti.
Kaynak: