MERSİN (AA) - Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Türkiye'nin, Doğu Akdeniz'deki hakkını alacağından hiçbir vatandaşın şüphe duymaması gerektiğini söyledi.
Karaismailoğlu, Mersin Uluslararası Limanı Doğu Akdeniz Terminali 2. Fazı Genişleme Projesi temel atma töreninde, Türkiye'nin çok önemli bir dönüm noktasında olduğunu ifade etti. Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olma hedefine her zamankinden daha da yaklaştığını anlatan Karaismailoğlu, şöyle konuştu:
"Ülkemizin, yükselişte olan Avrasya Bölgesi'nde lojistik bir süper güç olduğunu göğsümüzü gere gere ifade edebilir duruma geldik. Ulaşımın her alanında olduğu gibi denizlerimizde de güçlü Türkiye'ye yakışır projeleri hayata geçiriyoruz. Limanlarımızın sayısı bir bir artarken, çağa uygun niteliklere sahip tersanelerimizde gemi inşa sanayimizin kapasitesini genişletiyoruz. Devlet aklı ve iradesi ile özel sektörün gücünü bir araya getirerek dünya ticaretine ağırlığımızı koyuyoruz."
Karaismailoğlu, rakamların deniz ticaretindeki güçlerini bütün açıklığıyla gözler önüne serdiğini belirterek şu bilgileri verdi:
"2003 yılında Türk sahipli deniz ticaret filomuz 8,9 detveyt ton ile Dünya'da 17'nci sıradayken, 2020'de bu miktar 29,3 milyon detveyt tona ulaşmış, sıralamamız da iki kademe artarak 15'e yükselmiştir. Limanlarımızda elleçlenen yük miktarı 2003'te 190 milyon tonken 2020'de yüzde 261 artışla 496 milyon 642 bin tona ulaşmıştır. Deniz yolu ile gerçekleşen dış ticaret taşımalarımız da yine aynı dönemde 149 milyon tondan yüzde 245 artışla 365,4 milyon tona çıkmıştır."
Karaismailoğlu, Mersin'in hem Türkiye ekonomisi hem de Doğu Akdeniz'e hakimiyetimiz açısından son derece stratejik bir noktada olduğunu aktararak kentte yapılan çalışmaları anlattı.
- "500 kişi doğrudan 5 bin kişi dolaylı olarak istihdam sağlayacak"
Mersin Uluslararası Limanı'nın, Türkiye'nin ve Doğu Akdeniz'in önde gelen limanlarından olduğunu vurgulayan Karaismailoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Limanımız, coğrafi konumu, kapasitesi, serbest bölge ile komşu olması, ulusal ve uluslararası kara, hava, demir ve deniz yolu modlarına entegre olmasından dolayı ülkemiz için büyük bir önem arz etmekte. 2007-2020 yılları arasında Mersin Uluslararası Limanı'na 1,2 milyar doların üzerinde yatırım yapıldı. Sadece ülkemiz için değil, Irak, Suriye ve diğer komşu ülkelerle olan ticarette kritik işlevi olan limanımız, sektörün ihtiyaç ve taleplerine cevap vermek üzere sürekli olarak genişletilmekte ve kapasite artırımına gidilmektedir. Zira, uluslararası deniz taşımacılığında Akdeniz limanları, Asya-Avrupa hattında aktarma limanları olarak önem kazanmaktadır. Bu minvalde, temelini atacağımız Doğu Akdeniz Terminali 2. Fazı da son derece gerekli bir projedir. Yatırım bütçesi 375 milyon dolar olan projemizi 1,5 yılda tamamlamayı hedefliyoruz. Projemizin 2022 sonunda işletmeye açılmasıyla birlikte 500 kişi doğrudan 5 bin kişi dolaylı olarak istihdam imkanı sağladığını da müjdelemek isterim."
Karaismailoğlu, Mersin Uluslararası Limanı'nın avantajlarından bahsederek "81 ilimizi, Türkiye'mizi kalkındırma çabalarımız, kimi kendini bilmezler tarafından kamuoyu kasıtlı bir biçimde yanlış yönlendirilmektedir. Asıl ve ulvi mücadelemiz, ülkemizin dört bir yanına hizmet götürmek, bütünsel kalkınmamızı güçlendirmek, Türkiye'nin daha aydınlık bir geleceğe ulaşması için canımızı dişimize takarak çalışmaktır. Ancak bir yandan bu karanlık yüzlerin bize attıkları iftiralara karşı da mücadelemize devam edeceğiz. Onlar yalan söyledikçe, biz bu yalanları çürüteceğiz ve milletimize hizmet etmeye, iş ve aş götürmeye devam edeceğiz." diye konuştu.
- "Doğu Akdeniz'de hakkımızı alacağımızdan hiçbir vatandaşımızın şüphesi olmasın"
Bakan Karaismailoğlu, Doğu Akdeniz'deki haklarını alacaklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
"Yük ve yolcu taşımacılığında deniz yollarının ağırlığını artırırken, Mavi Vatan'ımızın her karışında söz sahibi olmak için kamu ve özel sektör iş birliği imkanlarını sonuna kadar seferber ediyoruz. Elbette yürüdüğümüz uzun bir yol ancak ülkemiz son dönemde, Doğu Akdeniz'e ve tüm Akdeniz havzasına ilişkin hedeflerini iddialı bir şekilde ortaya koymuştur. Akdeniz'de hakimiyetimizi artırmak üzere ekonomik, siyasi ve askeri boyutlarda gösterdiğimiz kararlılık tüm dünyanın malumudur. Doğu Akdeniz'deki doğal kaynak sondajlarının, bölge ülkeleriyle yapılan deniz yetki anlaşmalarımızla edineceğimiz kazanımlar ve savunduğumuz ticari haklar, ülkemizin ali menfaatleri gereğidir ve anamızın ak sütü gibi helaldir. Hakkımızı alacağımızdan hiçbir vatandaşımızın şüphesi olmasın."
Konuşmaların ardından projenin temel atma töreni gerçekleştirildi.
Kaynak: