TBMM (AA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Diyarbakır annelerinin yanına gitmeye cesaret edemediğini belirterek, "Çünkü Diyarbakır anneleri, Kılıçdaroğlu'nun ortağı HDP'nin il binası önündeydi. Korku dağları sarmış, Kılıçdaroğlu analardan kaçmıştır." dedi.
Bahçeli, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, Rusya ve Ukrayna arasında barışın canlanabilmesi için olağanüstü bir çaba gösterdiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın telefon diplomasisi, liderlerle temas trafiği, Dışişleri Bakanı'nın sağduyulu ve soğukkanlı faaliyetlerinin, "takdir ve tebrike ziyadesiyle layık" olduğunu belirten Bahçeli, Türkiye'nin aktif diplomasiyle dünya gündeminde olduğunu, hatta kutup yıldızı gibi parladığını söyledi.
Antalya'da Rusya ile Ukrayna Dışişleri Bakanları'nın bir araya gelmesinin, Türkiye'nin hakemliğinin barış adımlarını güçlendirdiğini dile getiren Bahçeli, "Antalya'da kurulan masa umudun masasıdır. Sözüne güven duyulan ülke olmanın mükafat masasıdır. Barış, huzur ve istikrar özlemlerinin sivrilen masasıdır. Bu masa yuvarlak falan değildir, bu masada zillet değil, iki ülkenin barışı ele alınmıştır." diye konuştu.
Rusya- Ukrayna savaşını "Türkiye'nin İHA satmak için çıkardığını" iddia eden sözde bir gazetecinin de bu kiniyle husumetiyle nefretiyle Türk vatandaşlığını bile hak etmediğini dile getiren Bahçeli, "Bu tipler ya hastadır, dolayısıyla tedavi altına alınmalıdır; ya da vatan hainidir, gereği derhal yapılmalıdır." dedi.
- "Ergenler gibi davranmaktan vazgeç"
Türkiye barışın masasını kurmuşken, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun "9 Martçıların izinden yürüyerek", yine bir 9 Mart günü Diyarbakır'a gitmesinin, dünya Antalya'yı konuşuyorken 10 Mart'tan itibaren duyanları infiale sürükleyecek açıklamalarda bulunmasının "es geçilecek, görmezden gelinecek bir alçalma hali olmadığını" söyledi.
Kılıçdaroğlu'na geçen hafta üç soru sorduğunu ve kendisinin de bir Twitter mesajını alıntılayarak emojiyle cevap verdiğini anımsatan Bahçeli, "Sayın Kılıçdaroğlu, emojiyi bırak, ergenler gibi davranmaktan vazgeç, emelin nedir, hedefin nedir, kafanın içindeki asıl gündem nedir onu söyle, ondan bahset. Yanına alıp konuşturduğun bölücüler devlete ve millete meydan okurken çıtını çıkarmadın, sessizliğe çakıldın, zımnen de onayladın. Sözde Kürt sorununu tanıdığını, zilletin diğer partilerinin de aynı görüşte olduğunu açıkladın." değerlendirmesinde bulundu.
- "Sükut ikrardan gelir"
"Diyarbakır'da PKK'lı teröristlerle görüştün mü? Eğer bu görüşme olduysa, teröristlere ümit verdin mi?" diye soran Bahçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Diyarbakır cezaevinde sözde işkence görenleri hatırladın da şehitlerimize bir Fatiha okumayı hiç düşündün mü? Sayın Kılıçdaroğlu, sorularım açıktır. Anlamadığın bir yer varsa elbette sorabilir, detaylı bilgi isteyebilirsin. Süren kısıtlıdır, ek süre talebin olursa bunu da değerlendirmeye hazır olduğumu, cevap vermeme hakkının saklı bulunduğunu özellikle bilmende yarar vardır. Fakat şunu da bil ki, sükut ikrardan gelir, sorularıma cevap vermediğin zaman hepsine evet dediğin kabul edilecektir.
Emoji de seni kurtaramaz, kimlerin empozesi, kimlerin tekeli altında olduğunu artık gizleme şansın kalmamıştır. Kılıçdaroğlu, Diyarbakır annelerinin yanına gitmeye cesaret edemedi. Çünkü Diyarbakır anneleri, Kılıçdaroğlu'nun ortağı HDP'nin il binası önündeydi. Korku dağları sarmış, Kılıçdaroğlu analardan kaçmıştır. Utan utan, bu anaların yavrularını HDP kaçırdı, PKK'ya taşıdı. Tek kelime edebildin mi? En küçük tepki gösterebildin mi? Yapamazsın, çünkü bugünkü CHP, HDP'nin kostüm giymiş halidir. Bugünkü CHP, PKK'nın yedek kulübesidir. Ve bugünkü CHP, Aziz Atatürk'e ihanet etmiş, geçmişine sünger çekmiştir.
Antalya'da kurulan barış masasını kundaklama, kurcalama, kuyusunu kazma görevini aldığın Türkiye düşmanı dostlarına söyle, başaramayacaklar, önümüzü kesemeyecekler, yalanlarınıza aldanacak hiç kimse de bulunamayacaktır. Ülkemizde zaten barış vardır. Bunu herkes görürken, sadece Türkiye muhalifleri görmekten uzaktır. 'Barıştıracağım' demek, Türkiye'de savaş olduğunun itirafıdır. Bu kem bir sözdür, hayasız bir uydurmadır. Sayın Kılıçdaroğlu, yine çaktın, yine yan yattın, yine ters köşedesin. Kürt sorununu çözecekmiş, şu işe bakar mısınız?
Türkiye'de var olanın terör sorunu olduğunu dile getiren Bahçeli, şunları kaydetti:
"Allah'ın izniyle bu sorunun da kökü kazınacaktır. Kılıçdaroğlu, iktidar olduklarında, terörist Demirtaş'ı, Soroscu Osman Kavala'yı serbest bırakacaklarını ifade etmiş. Sorarım sana, Öcalan canisini de serbest bırakacak mısın? FETÖ'cüleri de salacak mısın? Teröristleri topluca cezaevinden çıkaracak mısın? Peki bunları nasıl yapacaksın? Hakim değilsin, savcı değilsin, mahkeme değilsin. Bağımsız ve tarafsız Türk yargısının yerine geçip nasıl hüküm vermeyi planlıyorsun? Senin hukuk anlayışın bu mudur? Senin adalete bakışın böyle midir? Gerçi iktidara gelmeniz masal konusudur, ancak teröristleri serbest bırakma vaadi anayasa suçudur, hukuk tanımazlığın itirafnamesidir.
Kılıçdaroğlu dengeyi kaybetmiş, kayışı koparmış, tanınmaz hale gelmiştir. HDP, CHP'ye kolon atmış, enjekte ettiği bölücülük narkozu etkisini çok ciddi şekilde göstermeye başlamıştır. Bu zillet ittifakının dümeni kırıktır, pusulası bozuktur, gemisi deliktir, seyir defteri yırtıktır, rotası karanlıktır. Türkiye zillete teslim edilemez. Türk milleti bu zillete reva görülemez. Allah muhafaza, Kılıçdaroğlu ve diğer zillet partilerinin eline fırsat geçerse devletimiz, milletimiz, istiklalimiz, milli birlik ve dirliğimiz heba olup gidecektir. Diyorum ki, güçlü devlet, büyük millet, güvenli gelecek, çare tektir. O çarenin adı da Cumhur İttifakı'dır."
Bahçeli, Seçim Kanunu ile ilgili teklifin TBMM Başkanlığını verildiğini anımsatarak, bu kanun teklifinin kısa süre içinde görüşülerek kabul edileceğine inandığını ifade etti.
(Sürecek)
Kaynak: