CANBERRA (AA) - Avustralya Başbakanı Anthony Albanese, WikiLeaks'in kurucusu ve Avustralya vatandaşı Julian Assange hakkındaki davaya kamuoyu önünde müdahale etmeyeceğini açıkladı.
Basın mensuplarına konuşan Albanese, ABD Başkanı Joe Biden ile dava hakkında konuşup konuşmadığı konusunda açıklama yapmak istemediğini belirterek "Ortaklarımızla diplomatik ve uygun şekilde ilişki kuran bir hükümete liderlik etme niyetindeyim." ifadesini kullandı.
ABD'den Assange hakkındaki kovuşturmayı bırakmasını talep etmesine yönelik çağrıları reddeden Albanese, Assange hakkındaki davaya kamuoyu önünde müdahale etmeyeceğini vurguladı.
İngiltere'nin Assange'ın ABD'ye iade edilmesine karar vermesinin ardından Avustralya kamuoyunda hükümetin müdahalesine yönelik talepler artıyor.
Başsavcı Mark Dreyfus ve Dışişleri Bakanı Penny Wong, İngiliz hükümetinin kararına ilişkin Assange'ın "davasının çok uzun sürdüğünü ve sona erdirilmesi gerektiğini" söyledi.
İngiltere İçişleri Bakanı Priti Patel, Irak ve Afganistan'daki suçlara ilişkin belgeleri yayımlayan Assange'ın ABD'ye iade edilmesi kararını 17 Haziran'da imzalamıştı.
İçişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, "Hem sulh ceza mahkemesi hem de yüksek mahkemenin değerlendirmesinin ardından 17 Haziran'da Sayın Julian Assange'ın ABD'ye iadesine karar verildi." ifadesi kullanılmıştı.
Açıklamada, Assange'ın karara itiraz için 14 günlük süresi bulunduğu aktarılmıştı.
WikiLeaks'ten yapılan açıklamada ise karara tepki gösterilerek "Bugün, basın özgürlüğü ve İngiliz demokrasisi için kara bir gün. Bu ülkede ifade özgürlüğünü önemseyen herkes, İçişleri Bakanı'nın Julian Assange'ın suikastını planlayan ABD'ye iadesini onayladığı için derin bir utanç duymalıdır." ifadelerine yer verilmişti.
- 175 yılla yargılanabilir
İngiltere'de Nisan 2019'dan bu yana tutuklu bulunan Avustralya doğumlu Assange'ın ABD'ye iade edilmesi durumunda 175 yıl hapisle yargılanabileceği belirtiliyor.
Özellikle Amerikan ordusunun Irak ve Afganistan'da "savaş suçu" olabilecek eylemlerine ilişkin binlerce gizli belge yayımlamakla suçlanan Assange'ı Washington casusluktan yargılamak istiyor.
Assange destekçileri de davanın basın özgürlüğüne ciddi bir saldırı olduğunu belirtiyor.
- Assange'ın dava süreci
Assange'ın kurduğu WikiLeaks, 2010'da aralarında ABD'nin Irak ve Afganistan'da işlediği suçları da delillendiren çok sayıda gizli belgeyi yayımlamıştı.
ABD'nin casuslukla suçladığı ve iadesini istediği Assange, hakkında tecavüz ve cinsel taciz suçlamalarıyla açılan davalar için İsveç'e iadesi gündemdeyken, Haziran 2012'de Ekvador'un Londra Büyükelçiliğine sığınmıştı.
Assange, Ekvador'un Londra Büyükelçiliğinden 11 Nisan 2019'da çıkarılarak gözaltına alınmış ve "kefaletle serbest bırakılma şartlarını ihlal etmekten" tutuklanarak Londra'daki Belmarsh Hapishanesi'ne konulmuştu.
Mahkeme, Assange'ı bu suçtan 50 hafta hapse mahkum etmişti. 50 haftalık cezasını dolduran Assange'ın iade talebi çerçevesinde tutuklu kalmasına karar verilmişti.
Duruşmaların ardından 4 Ocak 2021'de Assange'ın intihar riskinin yüksek olduğu ve ABD hapishanesinde özel idari önlemlere tabi tutulacağı, özellikle de istihbarat topluluğunun kendisine düşman olması nedeniyle "gerçek bir risk altında" olduğu gerekçesiyle ABD'nin iade talebi reddedilmişti. ABD ise karara itiraz etmişti.
ABD, temyizi kazanabilmek için WikiLeaks kurucusunun yüksek güvenlikli hapishanelerde tutulmayacağı ve hapis cezasını ülkesi Avustralya'da çekebileceği taahhüdünde bulunmuştu.
Savunma ekibi ise CIA'in, Assange'ı Ekvador'un Londra Büyükelçiliğinde saklandığı sırada kaçırma ve öldürme planı yaptığına ilişkin haberleri dayanak göstererek can güvenliğine vurgu yapmıştı.
Yüksek Mahkeme, 10 Aralık 2021'de, verilen teminatları yeterli bularak alt mahkemenin kararını bozmuş ve Assange'ın ABD'ye iade edilebileceğine hükmetmişti. Bunun üzerine Assange'ın savunma ekibi, davayı Yargıtaya taşımak için Yüksek Mahkemeye izin başvurusunda bulunmuştu.
Yargıtay da 14 Mart'ta verdiği kararla Assange'ın ABD'ye iade edilebileceği yönündeki karara itirazını reddetmişti.
Nisanda da Westminster Sulh Ceza Mahkemesinin iadeye hükmetmesiyle konu nihai karar için İçişleri Bakanı Priti Patel'in önüne gitmişti.
Kaynak: