Gündemin nabzını tutan, ekonomiden güncel haberlere tüm basın gelişmelerini farklı yorumuyla sunan Basın Ekranı'nın konuğu olan HAK- İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan asgari ücret, çalışma hayatı, toplu iş sözleşmesine ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, KONTV’de yayınlanan ‘Basın Ekranı’ programının konuğuydu.
Gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Arslan, asgari ücret tespit komisyonunun yapısını eleştirdi… Toplu sözleşme, kamuda taşeron sistemi ile Sözcü Gazetesi’nin Ayasofya Camisinin ibadete açılmasını felaket olarak değerlendirmesi de programda öne çıkan diğer başlıklar oldu…
‘Basın Ekranı’ programına katılmak üzere Anadolu Medya Grup KONTV Hizmet Binasına gelen HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan’ı ANMEG Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Özer, Başkanvekili Nurettin Kılıç, Yönetim Kurulu Üyesi İlker Özkan karşıladı…
Mahmut Arslan ve beraberindeki heyet ilk olarak Ahmet Özer’in ANMEG bünyesindeki kurumlar hakkında bilgi aldı…
Görüşmenin ardından stüdyoya geçildi ve HAK-İŞ Başkanı Mahmut Arslan, KONTV Genel Yayın Yönetmeni Yaşar Toy ve gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. İlk başlık asgari ücret oldu… Arslan, asgari ücret tespit komisyonun yapısını eleştirdi…
HAK- İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan açıklamalarından satır başları şöyle:
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısına eleştiri
Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısına ve şu andaki misyonuna itiraz ediyoruz. Katılımcı, çoğulcu bir yapı değil. Türkiye'de yaklaşık 14 milyon çalışan var. Bunların yaklaşık 2 milyonu sendikalı ve Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda sadece TÜRK-İŞ temsil ediliyor. Bu yüzden Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nun yapısı işçileri temsil etmekten çok uzak.
Sözcü'nün skandal manşetine tepki
Ayasofya’nın Camii olarak açılmasını 2020’nin felaketleri arasında gösteren Sözcü gazetesinin manşeti gerçekten üzüntü verici. Böyle bir yaklaşımı anlamak mümkün değil.
Sendikalaşma sorunu
Biz HAK-İŞ olarak işçi ve işveren ilişkilerini ortak bir zeminde buluşturuyoruz. Biz işletmelerimizi rakip olarak görmüyoruz. İşverenlerimiz bizim rakibimiz değil. Biz aslında onları ortağımız olarak görüyoruz. İşletmelerin işlerinin iyi gitmemesinin en büyük faturasını çalışanlar ödüyor. Bu yüzden biz HAK-İŞ olarak işçi ve işveren ilişkilerini uzlaşma, dayanışma ve birlikte başarmak üzerine yerleştirmeye çalışıyoruz. Ancak bunun olması için HAK-İŞ’in o işletmede yer alması gerekiyor. Bu noktada ciddi bir sıkıntımız var. İşverenler sendikal ir harekete olumlu bakmıyor. Sorunların çözülmesi için sendikalaşmaya izin vermek gerekiyor. Konya sanayi bölgesinde sendikalı işçi sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Sanayi bölgesinde binlerce çalışanımız var ama işverenlerimizin ilk şartı sendikalaşmaya karşı olmak ama ben bütün işçileri HAK-İŞ'e davet ediyorum.
Toplu iş sözleşmesi
Sağlık çalışanlarıyla ilgili ekim kasım aylarında geriye doğru toplu sözleşmelerini imzalamıştık. 1 Ocak tarihinden itibaren geçerli olmak üzere yaklaşık 100–150 bin civarında Sağlık Bakanlığı’nda çalışan emekçilerin toplu sözleşmeleri için müzakerelere başlayacağız. Aile, Çalışma ve Sosyal Politikalar bölümünde çalışan 23 bin üyemiz adına ise toplu sözleşme görüşmeleri şuanda son aşamada.