Anasayfa Güncel Ekonomi Spor Siyaset 3.Sayfa Eğitim Yaşam Dünya Sağlık Teknoloji Bunları Biliyor musunuz? Resmi İlanlar

Çevik, görevden alınmayı bekliyor mu?

07.12.2009 16:44:00
Görevden alınacak iddialarından, nasıl aday olduğuna kadar pek çok konuda önemli açıklamalar yapan Ak Parti Konya İl Başkanı Mustafa Çevik, ''Bizi istifaya zorlayacak, istifa etmemizi gerektirecek hiçbir sebep görmüyoruz'' dedi. Çevik, ''Ak Parti'ye zarar verecek en ufak bir hareketimiz olmaz.'' şeklinde konuştu.
Çevik özetle şunları söyledi:
''İl başkanı hırsız olur, soysuz olur, ahlaksız olur. İhale takip eder, çete olur ve Ak Partiye yakışmayan insan olur, o zaman Genel Merkez müdahil olur. Ama, bir dönem il başkanlığı yapmış, milletvekilliği sıralamasına girmiş bir insan bu partiden, İl başkanlığı için aday olması engellenebilir mi? Bu en tabii hakkı.
Bizi istifaya zorlayacak, istifa etmemizi gerektirecek hiç bir sebep görmüyoruz. Biz Konya çocuğuyuz ve 50 senedir ben Konya'da yaşıyorum. Ve Konya'nın eşrafından mazisi temiz bir ailenin de çocuğuyum. Sanayiciyim. Bugün yaklaşık 300 kişinin çalıştığı iş yerlerinin de ortağıyım. Kongre gelişmelerini sizde daha önceden biliyorsunuz. Gelişmeler belli bir aşamalardan geçti. Son aşamada da benim 2 senedir aktif siyasetin içinde olmamamdan dolayı da pek uzak kaldık ve siyasetin içinde değildik. Ama, gelişmeler bizi, bu ortamın içerisinde hasbelkader itti. İstemeyerek de olsa itti ve içinde kendimizi bulduk.
Biz giderken Faruk Dügen'in böyle iştahlı veya böyle bir tekrar il başkanlığı isteyeceğini düşünmüyorduk. Beraber gittik. Böyle bir şey aklımıza gelmedi. Çünkü çekilmeyi teklif eden kendisiydi. Nereden oldu, kimler doldurdu onu tabii ki bilemiyorum.
Bazıları, ömründe görmediği Ak Parti İl Başkanlığı gibi bir makamı acaba birilerini fırsat bilerek, oldu bittiye getirerek kapmak isteyen insanlar olabilir. Ben bunlara takkacılar diyorum. Takka kapacak insanlar olabilir. Bunlara da bir şey diyemem çünkü il başkanlığı haysiyetli, itibarlı bir yerdir. İtibarsız olan insanlar olup da birilerinden boşalacak yere oturmak isteyen insanlar da olursa, burada taktiri kamu oyuna bırakıyorum.

AK PARTİ İL BAŞKANI MUSTAFA ÇEVİK, PAZARTESİ RÖPORTAJI
 

Ö. Kara: Parti Genel Merkezi'nin seçim sonrası, müdahil olacağı iddialarını doğru buluyor musunuz?
M. Çevik: Müdahil olabilir, nasıl olur, İl Başkanı hırsız olur, soysuz olur, ahlaksız olur. İhale takip eder, çete olur ve Ak Partiye yakışmayan insan olur, o zaman müdahil olur. Ama, bir dönem il başkanlığı yapmış, milletvekilliği sıralamasına girmiş bir insanın bu partiden, il başkanlığı için aday olması engellenebilir mi? Bu en tabii hakkı. Siyaset niye yapılır? Bir makama gelmek için yapılır. Bu en tabii hakkıdır. Bizim tüzüğümüzde yazar AK Parti'ye üye olmuş. Her Türk vatandaşı il başkanlığına aday olabilir. Genel Başkanlığa bile aday olabilir. Yeterli imzayı toplar ve Genel Başkanlığa aday olur. Adaylığı kimse engelleyemez. Nasıl ki istifa tek taraflıdır. Adaylıkta tek taraflıdır.
 

S. Kavak. Sayın başkan, öncelikle siyasi geçmişiniz nedir?
M. Çevik: Siyasi geçmişim, 2001 yılında Ak Parti kurulduktan sonra Konya Teşkilatı'nın kurulması görevi Sayın Hasan Angı'ya verilmesi ile birlikte Hasan Angı ile beraber siyasi hayatımıza başladık ve Konya İl Teşkilatı'nda kurucu il başkan yardımcısı olarak siyasi hayatım başladı. O günden beri de Ak Parti'de siyasi hayatın içindeyiz.
 

S. Kavak: 2001 öncesi siyasi hayatınız yok öyle mi? Yani siyasete Ak Parti ile başladınız.
M. Çevik: Tabi tabi. Siyasete AK Parti ile başladım. Elbette, siyasi görüşlerimiz vardı. Ama, aktif olarak hiçbir siyasi partinin idari kademesinde AK Parti öncesi görev almadım.
 

S. Kavak: Son kongre sonrasında Konya'da hemen her gün söylenti dolaşıyor, il başkanı bugün görevden alındı, istifaya zorlanacak gibi. Nedir bu işin aslı?
M. Çevik: Bizi istifaya zorlayacak, istifa etmemizi gerektirecek hiç bir sebep görmüyoruz. Biz Konya çocuğuyuz ve ben 50 senedir Konya'da yaşıyorum. Ve Konya'nın eşrafından, mazisi temiz bir ailenin çocuğuyum. Sanayiciyim. Bugün yaklaşık 300 kişinin çalıştığı iş yerlerinin de ortağıyım. Kongre gelişmelerini siz de daha önceden biliyorsunuz. Gelişmeler belli bir aşamadan geçti. Son aşamada da benim 2 senedir aktif siyasetin içinde olmamamdan dolayı da pek uzak kaldık ve siyasetin içinde değildik. Ama, gelişmeler bizi, bu ortamın içerisinde hasbelkader itti. İstemeyerek de olsa itti ve içinde kendimizi bulduk. İlçe başkanlarının talebi üzerine hatta kendilerinin ısrarı üzerine, daha önceden de ısrarlar üzerine ben kesinlikle siyaseti düşünmediğimi söyledim. Ama, 3 tane merkez ilçe başkanının talebi üzerine kendilerine söyledim. Beni en son düşünün. Konya Ak Parti için önemlidir. Konya teşkilatları hepimiz için önemlidir. Eğer bu sorunu çözemezsek siz de taktir ediyorsunuz ki o günlerde Faruk Dügen için Genel Merkez bırakmasını, istifa etmesini ve başka bir arkadaşla devam edeceğini söylemişti. Bunun üzerine alternatifleri araştırın eğer şayet ortak bir noktada buluşamazsanız, Ak Parti'nin menfaatleri için, Ak Parti için bize bir görev düşerse onu da değerlendirelim diye söyledim.
 

S. Kavak: Yani çok da istekli değildiniz?
M. Çevik: Hayır, hayır.
 

Ö. Kara: Bu istekli olmayışın sebebi ticaretle uğraşmanız mı?
M. Çevik: Yok ben kurucu üyeydim. Siyasi Hukuki İşler Başkanıydım. Birinci dönem milletvekili adaylığımız kondu. Temayülde 4'üncü çıkmamıza rağmen listeye giremedik. Olabilir listeye giremedik. Olabilir. Genel başkanın taktiridir. Ama, biz küsmedik. Ali Sürücü beyin de ısrarı üzerine tekrar il yönetiminde görev aldık. 2'nci kongre sürecinde tek aday tek liste olarak da il başkanı seçildim. 50 tane il yönetimi arkadaşımın isteği üzerine, hepsinin isteği üzerine benim aday olmam istendi. 50 kişiden bir tane olarak il yönetiminden benim ismimi gösterdiler ve 23'üncü dönemde milletvekilliği adayılığımızı koyduk. Yine il yönteminin isteği üzerine, temayülde 1'inci çıkmamıza rağmen maalesef 14'üncü sıraya konduk. Burada bizim için uygun bir yer değildi. Çünkü Mustafa Çevik ismi önemli değil. İl teşkilatının, İl Başkanlığının böyle bir sıralamaya konması uygun değil. Hiç konmamış olsa bundan daha şık olurdu. Bu süreçten sonra siyasette genel başkanın bize ihtiyacı yok dedik ve işimize döndük ve 2 sene siyaset yapmadık. Elbette ki siyasetin içindeydik. İstifa etmedik. O günkü seçimlerde de normal 14'üncü sırada olmamıza rağmen en az öbür arkadaşlar kadar da seçim çalışmalarına katıldık.
 

S. Kavak: Kongre safhasında Başbakan'ın ilçe başkanlarıyla salonda toplantı yapması, size oy verilmemesi yönünde başbakanın baskı yaptığı iddiaları var. Bunun için neler söyleyeceksiniz?
M. Çevik: Ona benim girmem uygun olmaz. Biz yalnız, aday olmamızı gerektirecek sayın il başkanı Faruk Dügen beni cuma günü saat 11.30 da aradı. Beraber yemek yiyerek, görüşme talebini söyledi. Ben kendisine cuma günleri babamı ziyarete giderim kabir üstünde. Kabir üstünden sonra görüşelim dedim. Tamam dedi. Cumadan sonra bir yere gittik. Yönetimden 4 arkadaş, Faruk Dügen ve ben 6 kişi yemek yedik. Bu yemek sonucunda kendisi benim aday olmam noktasında öneri getirdi. Biz de bunu kesin iyi düşündünüz mü, diye kendisine sorduk. Kesin ben kararlıyım düşündüm dedi. O yemekte. Pekiyi dedim. Sen bunu yönetiminle paylaştın mı? Paylaşmadım dedi. Sen yönetiminle, ilçe başkanlarınla paylaş, ondan sonra görüşelim dedim. Nedeni, ben Faruk Başkan adayı olduğu zaman, biz eski dostuz, beraber siyaset yaptık. Ona karşı bizim siyaset yapmamız, liste çıkartmamız uygun olmaz. Çünkü, ona il başkanlığını bırakan benim. Kendisinden talep gelmesi üzerine kendisi yönetim kurulunu toplamış, onlarla paylaşmış, ilçe başkanlarını toplamış onlarla paylaşmış, ertesi gün tahmini cumartesi miydi? Saat 10.30 da bana telefon açtı. Başkan dedi saat 12.30'da Bera Otel'de basın toplantısı yapacağız, kılık kıyafetini takım elbiseni giy dedi. Sivil kıyafetliydim. Tekrar eve döndüm. Üzerimi başımı değiştim. Takım elbisemi giydim. Kravatımızı taktık. Parti teşkilatına geldim. Burada ilçe başkanları var. Onlarla birlikte Bera Oteli'ne gittik. İl yöneticileri ve 22-23 ilçe başkanıyla beraber basın toplantısı yaptık. Orada basının karşısında sayın Faruk Dügen, Mustafa Çevik'in lehine çekildiğini söyledi. Biz de orada adaylığımızı açıkladık. Ondan sonra aktif olarak çalışmaya başladık. Ama ne değişti bilemiyorum. Ankara'ya çağrıldığımız zaman orada, ama genel merkezdekiler vasıtasıyla, ama buradaki bazı insanların yönlendirmesiyle, Faruk Dügen'in içeride samimi olarak konuşmadığı, ben Mustafa Çevik'in lehine çekildim dememesi nedeniyle, biz Allah var olayları biliyoruz. Sayın Başbakan İlçe Başkanlarıyla görüştüğünde 22 tane, 23 tane ilçe başkanımız Mustafa Çevik diye kendisine bildirdi. Ve o notlarda sayın Başbakan'ın elindeydi. Buna rağmen de Faruk Dügen ile devam edileceğini söyledi. Tek tek görüştü. Biz fazla bir şey konuşmadık içeriye girince. Çünkü geçmişte il başkanlığı yapmamız münasebetiyle, bana ihtiyaç duyulduğu için orada olduğumu söyledim. Daha sonra önce Selçuk (Öztürk) girdi, daha sonra Faruk Dügen girdi. Faruk Dügen epey bir konuştu. 15 dakika ne kadar zaman kaldıysa, orada ne konuşulduğunu bilemiyorum. Ama, tekrar bizi üçümüzü beraber aldılar. Sayın Başbakan, bu dönemde Faruk Dügen ile devam edeceğini söyledi. 5 dakika falan konuştuktan sonra, bize de dedi ki, hem Selçuk (Öztürk) için hem de benim için listede bulunmamızı istedi ben de dedim ki, kesinlikle ben böyle bir şeyi düşünmüyorum, giremem dedim. Sayın Başbakan bir daha söyledi. Ben, Faruk Dügen'in listesinde olmam mümkün değil girmem, işimize gücümüze bakarız dedim. Teşekkür etti ve çıktık. Buraya geldiğimizde de, biz giderken Faruk Dügen'in böyle iştahlı veya böyle tekrar il başkanlığı isteyeceğini düşünmüyorduk. Beraber gittik. Böyle bir şey aklımıza gelmedi. Çünkü çekilmeyi teklif eden kendisiydi. Nereden oldu, kimler doldurdu onu tabii ki bilemiyorum. Kendisine sorarsanız daha uygun olur. Buraya geldikten sonra istişare ettik. Ben girmeyi kesinlikle düşünmüyordum. Hatta, kardeşlerimizle ailemle istişare yaptım. Kardeşlerimin birisi kesinlikle girme, işimize gücümüze bakalım dedi. Daha sonra onu da ikna etmişler. Eş, dost, çevre. Ama, bu süreçte de biz tabii aday değilim falan demedik. Normal gelişmeleri takip ettik. Bunun sonucunda çarşamba günü saat 4'de gireceğimizi arkadaşlara duyurduk. Ve neticede Kongreye cuma günü girdik. 30 tane arkadaşımızla beraber. Bunun 9 tanesi kurucu üye. 30 eski arkadaşımız, yeni 23 tane arkadaş alarak listemizle çıktık. Ve kongrede o gün sağ olsun delegelerin de teveccühü ile 327 oy alarak kongreden galip ayrıldık.
 
S. Kavak: Bu neticede kendinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Başbakan'a karşı galip gelmiş olarak mı?
M. Çevik: Hayır, hayır. Biz bunu başbakana karşı bir mücadele şeklinde kesinlikle mütalaa etmeyiz. Bu bir demokratik haktır. Bu benim bir hakkımdır. Benim girmemi engelleyecek kendimde bir şey görmedim. En az diğer arkadaşlar kadar benim de hakkım olduğunu düşündüm ve o saatten sonra da dönüş yapamadım. Çünkü basının önünde adayım dedik. Kamuoyuna izah etmem mümkün değildi. İstemeyerek girdiğim bir yerde tekrar çark etmem mümkün değildi. Ve girdik ve seçimi de kazandık.
 

Ö. Kara: Buna, şöyle diyebilir miyiz? Demokrasi adına dik duruş ama diklenmeyiş?
M. Çevik: Yani bunu başbakanımız devamlı söylüyor. Dik duracaksınız ama dikleşmeyeceksiniz. Biz niye girdik. Ak Parti Konya Teşkilatlarının daha güçlü hale gelmesi için. Listelerimizin, insanları daha iyi temsil ettiğini Ankara'ya göstermek için. Ve gerçekten de baktığınız zaman Faruk Dügen'in listesine de bakabilirsiniz. Oradaki insanları ben hakir gördüğüm için değil. Kucaklayıcılık açısından ve Konya'yı temsil etmek açısından listemiz emeği geçen beraber yürüdük biz yollarda türküsünü söyleriz ya, evet 30 arkadaşımızla biz beraber yürüdük bu yollarda. Dediğimiz arkadaşlar. Onlar bilmiyorlar mı bu partinin kim tarafından daha iyi yönetileceğini. Bu genel merkezdeki hataların yapıldığı zaman teşkilatlar tarafından nasıl düzeltileceğini gösteren bir gelişmedir. Bu gerçekten Ak Partiye katkı sağlayan bir gelişmedir. Ak Parti genel merkezine de katkı sağlar. Bu partinin daha da güçlenmesi açısından. Ak partiyi daha güçlü hale getirir ve diğer partilere de örnek olur. Dikkat ederseniz kongreden sonra hem Faruk Başkanla hem diğer arkadaşlarla kucaklaştık. Şu anda da kucaklaşıyoruz. Bayramlaşmada eski yönetimden arkadaşlar geldi. Diğer partilerde görüyoruz, iki aday çıktığı zaman sandalyeler havada uçuşur. Ama bizde öyle bir şey olmaz. Bundan sonra da daha derleyici, toplayıcı, kucaklayıcı şekilde çalışmalarımız devam ediyor. Geçmiş bütün yöneticilerimizi çalışmalarımıza davet ediyoruz. Onlar da büyük bir özveriyle katılıyor.

Ö. Kara: Şöyle diyebilir miyiz? Konya 2 milyon nüfuslu bir şehir. Genel merkezin direkt isim tayin etmesiyle bu işin olmayacağı, delegelerin hür iradesiyle seçime gidilmesi gerektiğini bir nevi ispatladınız.
M. Çevik: Bunu ispatladık ve gerçekten delegelerin partiye ne kadar sahip olduğunu gösterdik. Yani ne yönden. Delegeler bu partiyi severek, bu partinin daha iyi yerlere gelmesi için kimin faydalı olacağına karar verdi. Genel merkezdeki genel başkan yardımcıları veya onun yardımcıları elbette ki belli kişilerle görüşerek fikir sahibi olabilir ama Konyadaki insan kadar fikir sahibi olamaz. Konya'daki delege kadar fikir sahibi olamaz. Delegelerle de her parti çalışmasında beraber hareket ediyoruz. Delege noktasında da samimiyetimle söylüyorum. Kesinlikle en ufak bir dahilim olmadı. Dahilim olmadığı gibi bir insanı dahi şunu delege yazın diye sorabilirsiniz hem eski il başkanına ve ilçe başkanlarına bir tane arkadaşımıza, bunu da delege yazın diye bir talebim olmadı. Beni, Meram ilçe başkanı delege olarak yazmış. Ben kendisine dedim ki ben o süreç de tatile gideceğim başka bir arkadaşı yazsaydın hiç olmazsa bir oyumuz boşa gitmemiş, boş kalmamış olurdu diye söyleyen benim.
 

S. Kavak: Görevden alınacak söylentileri sizin parti görevi yapmanızı engelliyor mu?
M. Çevik: Hayır, benim bir kulağımdan girer, bir kulağımdan çıkar. Genel Merkez istediği zaman alabilir. Genel Başkan alabilir. Ama, Konya'da bugün Ak Partinin daha iyi yere gelmesini, parti içi demokrasinin daha yerleşmesini istemeyenler varsa da genel merkeze bizim boynumuz kıldan incedir. Hizmet için buradayız, vermek için buradayız, almak için burada değiliz. Siyaseti adam gibi yapanların içerisindeyiz. Bu siyaseti ülkenin Ak Partinin ülkeye hizmetinde daha iyi yerlerde hizmet etmesi noktasında burada bulunuyoruz. Biz bu hizmetten karnımızı doyurmuyoruz. Siyaseti bazı meslek edinen insanlar var. Bu siyasetten karnını doyuran insanlar var. Biz bu süreçte kesinlikle böyle bir şeyi verme yeri değil, alma yeri olarak görüyoruz ve öyle devam ediyoruz. Derlerse Genel merkezimiz, senden memnun değiliz. Bırakabilirsin derlerse bizim söyleyecek bir şeyimiz olmaz. Gelir arkadaşlarımızla konuşuruz, tartışırız ve gereğini yaparız. Ak Parti'ye zarar verecek en ufak bir hareketimiz olmaz. Ama, bunu demek için herhangi bir gerekçe olduğu kanaatimiz yok. Çünkü biz, hırsız değiliz, soysuz değiliz. Konya'ya hizmet için buradayız. İhale takip etmedik. Bundan sonra da ihale takip eden hırsızlık yapacak insanlara dur diyecek kadar gücümüz ve cesaretimiz var. Belki bunlardan bazıları rahatsız olabilir. Bazıları, ömründe görmediği Ak Parti İl Başkanlığı gibi bir makamı acaba birilerini fırsat bilerek, oldu bittiye getirerek kapmak isteyen insanlar olabilir. Ben bunlara takkacılar diyorum. Takka kapacak insanlar olabilir. Bunlara da bir şey diyemem Çünkü il başkanlığı haysiyetli, itibarlı bir yerdir. İtibarsız olan insanlar olup da birilerinden boşalacak yere oturmak isteyen insanlar da olursa, burada taktiri kamu oyuna bırakıyorum.
 

S. Kavak: Önümüzde milletvekilliği seçimleri süreci var. Burada partinizin hedefi nedir?
M. Çevik: Önümüzdeki seçimlerde nüfus sayısına baglı olarak Konya'da bildiğiniz gibi toplam 14 milletvekili olacak. Bizim hedefimiz 14 milletvekilliğinin 14'ünü de almak. Bunun üzerine de çalışmalarımızı yapacağız. Bizim yaptığımız icraatları anlatacağız. Eksiğimiz varsa onları tamamlayacağız. Ve tümünü kazanmak için çalışmalarımızı yapacağız. Ama taktir halkımızın. Artık, kaç tanesini kazanacağız bilmiyorum.
 

S. Kavak: Sizin yönetiminizdeki il teşkilatının üzerinde durduğu, Konya için en önemli proje nedir?
M. Çevik: İl yönetimimizdeki arkadaşlar gerçekten, 9'u bayan 50 arkadaşımız var. Bunlar Konya'nın eşrafından, sanayicisi, iş adamı ve Konya'da uzun süre yaşayan mimarından, eczasından tutun, mühendisini, avukat ve sanayici arkadaşlarımız var. Türkiye'deki ilk 1000'e giren 2 sanayici arkadaşımız var. Yanında 50-100 kişi çalıştıran sanayici, iş adamı arkadaşlarımız var. Bunların hepsi Konya için hizmet için buradalar. Ceplerinden para harcayarak ilçe teşkilatlarından sorumlu birer arkadaşımız var. Her ilçeden sorumlu arkadaşımız, o ilçeleri takip eder. O ilçenin sorunlarını takip eder. Mesela kurban bayramında herkes ilçelerine gitti. O ilçeleri ziyaret edip, bayramlaştılar. Yapmamız gerekenleri gördüler. Bunu yaparlarken de kendi özel arabalarıyla cebinden benzin koyarak, mazot koyarak o ilçelere gittiler. Giderken yemeğini de içmesini de ceplerinden harcıyorlar. Bunun karşılığında da hiç bir şey beklemiyorlar. Ne bekliyorlar, ilçeye hizmet, ülkeye hizmet. Konya'nın zaten yapılacak hizmetleri belli. Hızlı tren devam ediyor. İnşallah 2010'un sonunda bitireceğiz. Kesinlikle mavi tünel projemiz devam ediyor. 5'inci kilometre geçildi. Gününden öncede de bu tünel açılacak ve Bağbaşı Barajı'yla da sulamaya geçilmiş olacak. Konya için hayati öneme haiz olan bir proje, bunun 100 milyon metre küpünü de Konya Büyükşehir Belediyemiz tarafından içme suyunda kullanılacak. Konya Belediyemiz 2050 yılına kadar içme suyu sorunu yaşamamış olacak. Bu da son derece sevindirici bir şey. Muhalefet partilerini bazı il başkaları, hızlı trenin geç kaldığı noktasında eleştirileri oldu. Biz yapıyoruz. Belki bir kaç ay geçikmiş olabilir. Ama, bunların nedenleri vardır. Çeşitli yerlerde kamulaştırma çalışmalarında 1 liralık arsayı 2 lira 3 lira isteyenler olmuştur. Bunlara fazla fahiş fiyatla almamak için o girişimler olmuştur. Bundan dolayı da gecikmeler olmuştur. Mali noktada bir sıkıntı yoktur. Çalışmalar devam ediyor. Biz, zamanında yapıyoruz. Bizim projelerimizin gecikmesi ile arkadaşlar siyaset yapmaya çalışıyorlar: Onlarda zamanında burada siyaset yaptılar ve iktidara geldiler. Elinden tutulacak Konya için yaptıkları bir tane projeyi de kendileri söylerse, bizde memnun oluruz. Velev ki gecikmiş olsun. Çalışmalar devam ediyor. Bölünmüş yollar bizim cumhuriyet tarihimiz için bir devrimdir. Kurban bayramı sürecesinde 70-80 vatandaşımız trafik kazasında hayatını kaybetti. Bunlar çok önemli. Konya merkezi bir yerde olması münasebetiyle ve geniş toprak yüz ölçümünden dolayı da yol ağı en fazla olan illerinden biridir. Bundan dolayı belki gecikmeler olmuş gibi görünebilir. Ama, geçenlerde bir televizyonda söylediğim gibi, kıyaslandığı zaman Konya'ya hiçbir zaman diğer illerden az bölünmüş yol yapılmamıştır. Daha fazla yapılmıştır. Mesela diğer illerde 50 kilometre bir bölünmüş yol yaptığın zaman o ilin bütün bölünmüş yol sorunu çözülmüş oluyor. Ama bizim maalesef bizim Konya'da bir uçtan bir uca 400 kilometre bölünmüş yol yapman gerekiyor. Bu dört tarafından Konya-Ereğli, Akşehir istikametindeki Güneydoğu'yu, Akdeniz'i İstanbul'a bağlayan yol güzergah, Adana'yı İstanbul'a bağlayan güzergah kamyon trafiği var. Konya-Ankara arasındaki bölünmüş yol bizim dönemimizde tamamlandı. Şimdi üzerinde yenileme çalışmaları devam ediyor. 1 hafta önce Seydişehir'deki Selçuk Üniversitesi'nin oradaki fakülte açılışına gittik. Buradaki bölünmüş yol çalışması da devam ediyor. Konya-Karaman yolu da ha keza öyle, Konya-Aksaray devam ediyor. Bunlarda bizim, inşallah bitirildiği zaman Konya için hayati öneme haiz projelerdendir. Hızlı tren projesinin inşallah önümüzdeki dönemde Antalya'ya da uzanması yönünde inşallah o da bizim iktidarımız döneminde gündeme gelirse iyi olacak. Hem turizm açısından hem de denize inme noktasında Ankara'nın önemli bir Projesidir.
 

S. Kavak: Böyle bir proje var mı? Yoksa sadece istek mi?
M., Çevik: Var. Gündeme ne zaman girer bilemiyorum. Normalde Ankara-Konya'dan sonra Konya-Antalya projesi düşünülüyor. Hatta eski Antalya Büyükşehir Belediye Başkanımızda bunun üzerinde çok çalışıyordu.
İnşallah hükumetimiz o noktada çalışmalara devam eder. Projelerimizin takipçisiyiz. Sağlıkta büyük yatırımlara imza atıyoruz. Adliye binamız örnek bir bina oldu. Belediye çalışmalarımızı sizler görüyorsunuz. 21-22 tane alt geçit yapıldı. Ben bile bazen nereden gireceğimizi, nereden çıkacağımız şaşırıyorum. İçinde yaşadığımız için o kadar çok göremeyebiliriz ama dışarıdan gelenler gerçekten hayretle ve ibretle bakıyorlar.
 

Ö. Kara: Dışişleri Bakanımız kendinden projeleriyle ve icraatlarıyla söz ettiren bir isim. Konya şu anda Dışişleri Bakanımızdan tam anlamıyla yararlanabiliyor mu?
M. Çevik: Şimdi, elbette ki Konya'da bir icracı bakanın olmasını biz de isteriz. Belki sayın Ahmet Davutoğlu Dışişleri Bakanlığında, gelmiş geçmiş dış işleri bakanlarından en başarılı bakanlardan bir tanesi. Bu Konyalı olması münasebetiyle bizi son derece mutlu ediyor. Kendisine de teşekkür ediyoruz. Son dönemdeki icraatlar, sıfır problem noktasındaki girişimleri ve komşularımızla ilişkilerimiz üst seviyede olması bizi ve ülkemizi son derece memnun etti. Halkımızı da memnun etti. Bundan sonraki yapacağı çalışmalarda da ülke menfaatlerini ön plana alarak çalışmalarını sürdürüyor. Kendisiyle de iftihar ediyoruz. Konya açısından baktığımızda, Konya'ya bakan oldu, 3 defa geldi. Kendisi geldiği gibi de diğer bakanların gelmesine de vesile oluyor. Geçtiğimiz günlerde 4 tane daha bakanımız geliyordu. Ama maalesef Sayın Başbakanımızın Libya ziyareti nedeniyle kendisi de Başbakanımıza eşlik etti. Ve bakanların gelmesi ertelendi. 17 Aralıktaki Şebi Aruz törenlerine büyük bir ihtimalle önemli yabancı konuklar gelecek. Yatırımlar noktasında, icracı bakan olsa sanki daha fazla katkı sağlar mı diye düşünebiliriz. Ama, eksikliğin olacağını tahmin etmiyorum. 81 tane il var. Her il'e bakanlık verilmesi imkansız. Ama Konya için Bakan sayısı neden 2 olmasın, neden 3 olmasın. Ama olmazsa da, Konya'da yatırım noktasında azalma, eksiklik düşünmemek lazım. Mesela hızlı tren projesi sayın Başbakanımızın Konya'ya bir hediyesidir. 3 tane bakanımız olsaydı bile eğer sayın Başbakanımız Konya'ya yapılsın dememiş olsaydı, 3 bakanımız da olsa o projeyi işleve geçirecek bir bakan olacağını sanmıyorum. Ayrıca gizli bakanlarımız da var. Milli Eğitim Bakanımız Konyalı. Karaman milletvekili Ömer Dinçer Karamanlı ve Konyalı.
 

S. Kavak: Sayın Başbakan Şebi Arus törenine gelecek mi?
M. Çevik. Sayın Başbakanımızın yurt dışında bir programı var. Sayın Başbakanımız mı bu programa katılacak, yoksa sayın Cumhurbaşkanımız mı katılacak net değil. Sayın Cumhurbaşkanımız dışarıdaki programa katılırsa, sayın Başbakanımız Konya'daki programa gelir. Dışarıdaki programa Başbakanımız katılırsa, Sayın Cumhurbaşkanımız Konya'ya gelir. İkisinden biri katılacak ama hangisinin geleceği net değil.
 

S. Kavak: Konyalıya bir mesajınız var mı?
M. Çevik: Konya gerçekten Türkiye'nin medarı iftiharı illerimizden biridir. Hem yerleşim alanları hem halkımızın vatanına milletine bağlılığı noktasında, güzel bir ilimizdir. Konyalı her şeyin en iyisine layıktır. Bunun için de Ak Parti iktidarında Konya gerekli yatırımları alıyor ve almaya devam edecektir. Hiç kimse yanlış bilgilendirilerek Konya istenildiği şekilde hakkını alamıyor şeklinde bir yorumda bulunmasın. Şu anda tenkit edilen bakanımız yok deniyordu. Dışişleri Bakanımızda Konyalı olması münasebetiyle, muhalefetin söylemini bitirmiş olduk. İnşallah önümüzdeki dönemde de Genel Başkan Yardımcımız ve Grup Başkan Vekilimiz neden olmasın. Bunları da elbette ki Konya hak ediyor ve istiyoruz. Bununla ilgili de çalışmalarımız devam ediyor. Tabi ki taktir Genel Başkanımızın. Konya emin ellerde, Konya projelerini hem milletvekillerimiz bazında hem il teşkilatı olarak takip ediyoruz, Konya her şeyin en iyisine layık olacak şeklinde yatırmalarımız devam ediyor.
 
KONYA POSTASI
 
 
 
 

DİĞER HABERLER