Bursa'da 2 yıl önce özel diş kliniğinde sedasyon altında, 1 dişi çekilen, 1’i kanal tedavisi olmak üzere 4 dişine de dolgu yapıldıktan sonra rahatsızlanan Deniz Sönmez'in (5) götürüldüğü hastanede ölümüne ilişkin tutuksuz 4 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Bursa 44'üncü Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya Deniz Sönmez’in anne ve babasının yanı sıra tutuksuz sanıklar Diş Hekimi A.G., Anestezi Uzmanı L.O. ve taraf avukatları katıldı.
Duruşmada Anestezi Uzmanı L.O. suçsuz olduğunu iddia ederek, "Sonradan yasak geldiğini, sedasyon işlemi yapılmayacağını bilmiyordum. Ayrıca daha önce de Deniz'e aynı işlem yapıldığı için ve diğer hastanelerde 4-5 ay sonraya gün verilmesi ve çeşitli sebeplerden dolayı zorunluluk bulunduğundan bu işlem yapılmıştır. Yapılan işlemde de kusurumun olmadığını düşünüyorum, beraatimi talep ediyorum." sözleriyle kendini savundu.
"YASAK OLDUĞUNU DÜŞÜNMEDİM"
Diş hekimi A.G. ise işe başladığı zaman diş kliniğinde sedasyon yapıldığını belirtip, kendisine komplo düzenlendiğini iddia ederek şunları söyledi: “Ben işe yeni başlamıştım. Bana çocuk hasta bakıp, bakamayacağımı mesul müdür sordu. Ben de bakabileceğimi söyledim. Muhtemelen ona da şirket sahibi sormuştur. Ben bu işte, ilk tedaviyi yapanın sorumlu olduğunu düşünüyorum. Sedasyon yapıldığı için bunun yasak olduğunu düşünmedim. Bu nedenle sorgulamadım da. Bu konuda bilgilendirme bana yapılmadı. İmplant yapmamam ve diş çekmememi mesul müdür ve şirket sahibi söyledi. Ancak sedasyon konusunda bir şey söylemediler."
"BİR DÜZEN İÇERİSİNE DÜŞTÜM, KENDİMİ KULLANILMIŞ HİSSEDİYORUM"
“Ben bir düzen içerisine düştüm. Kendimi kullanılmış hissediyorum.” diyen diş hekimi, “Kendi kendime sedasyon uygulamasına karar vermedim. Zaten düzen bu şekildeydi. Meslektaşlarım kendilerinin suçsuz olduğunu söylüyor, ancak asıl kusursuz olan benim.” iddiasında bulundu.
"ARTIK YARGILAMANIN UZAMASINI İSTEMİYORUZ"
Duruşmada söz alan Deniz Sönmez’in babası Aydın Sönmez, “2023 yılında meydana gelen olay sebebiyle 2 yıldır mücadelemiz devam ediyor, yargılamanın daha fazla uzamasını istemiyoruz, iyi ya da kötü bir sonuç çıkmasını talep ediyoruz." dedi.
"SEDASYONU DİŞ HEKİMİ BİZE TAVSİYE ETTİ"
Anne Elena Sönmez de “2 yıldır biz çocuğumuz olmadan yaşıyoruz ama sanıklar normal yaşamına devam ettiler. Kimse sorumluluk kabul etmiyor. Cezalandırılmalarını talep ediyorum. A.G. beyanında tecrübesiz olduğunu, işe yeni başladığını söyledi. Ancak sedasyon uygulamasını kendisi bize tavsiye etti. Beyanlarını kabul etmiyorum.” ifadelerini kullandı.
Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını veren savcı, işletme ortakları M.Ç.G., M.Ö.A., M.E.K.’nin beraatini, diş hekimi A.G. ve anestezi uzmanı L.O.’nun “Bilinçli taksirle ölüme neden olma” suçundan 3 yıldan 9’ar yıla, mesul müdür K.G.Y.’nin ise “Taksirle ölüme neden olma” suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapsini istedi. Mahkeme heyeti, karar verilmesi için duruşmayı erteledi.
NE OLMUŞTU?
Olay, 2 yıl önce meydana gelmişti. Elena ve Aydın Sönmez çifti, tek çocukları Deniz Sönmez'i, diş ağrısı şikayetiyle, Osmangazi ilçesi Hürriyet Mahallesi'ndeki özel diş kliniğine götürmüştü. Muayene sonrası dişlerinde çürük olduğu tespit edilen Deniz için 10 Kasım'a randevu verilmişti. Sedasyon altında yapılan operasyonla 1 dişi çekilip, 1’i kanal tedavisi olmak üzere 4 dişine de dolgu yapılan Deniz Sönmez, narkozun etkisinin azalmasıyla rahatsızlanmıştı. Ağzında yoğun kanama olan Sönmez’in, ateşi yükselmiş ve titremeye başlamıştı.
Deniz, şikayetlerinin anesteziye bağlı olduğu söylenerek, kanaması olduğu halde ilaç yazılıp taburcu edilmişti. Eve geldikten yaklaşık 20 dakika sonra fenalaşan Deniz, ailesi tarafından götürüldüğü Dörtçelik Çocuk Hastanesi yoğun bakım ünitesinde tedaviye alınmıştı.
Deniz Sönmez, 13 Kasım'da oksijen azlığına bağlı çoklu organ yetmezliği nedeniyle hayatını kaybetmişti.
DİŞ KLİNİĞİ 1 AY SÜREYLE MÜHÜRLENMİŞTİ
İl Sağlık Müdürlüğü, diş kliniğini 1 ay süreyle kapatırken, Bursa Cumhuriyet Savcılığı'nın başlattığı soruşturma sonrası Diş Hekimi A.G., Anestezi Uzmanı Doktor L.O., Anestezi Teknikeri G.K. ile diş sağlığı polikliniği mesul müdürü K.G.Y. hakkında, Asliye Ceza Mahkemesi'nde, “Bilinçli taksirle ölüme neden olmak” ve “Sağlık hizmetleri temel kanununa muhalefet” suçlarından 3 yıldan 9’ar yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılmıştı.