İSTANBUL (AA) - Selçuklu dönemini ekrana taşıyan "Uyanış: Büyük Selçuklu" dizisinin yapımcısı ve genel yönetmeni Emre Konuk, Medeniyet Tasavvuru Okulu kapsamında düzenlenen "Uyanış Selçuklu: Yapım Hikayesi ve Dili Başlıklı Seminer"e konuk oldu.
Genç yapımcı, Selçukluların İslam tarihi açısından önemli bir kırılmayı oluşturduğuna işaret ederek, "Türklerin 12. yüzyıl ertesinde dünya tarihinin seyrini değiştirebilmelerini mümkün kılan o başarının nüvesi Büyük Selçuklular döneminde yatıyor diye düşünüyoruz, ekip olarak. Tabii bunu sadece siyasi bir mesele olarak düşünmemek lazım." dedi.
- "Selçuklu tarihi yetim kalmış bir tarih"
Büyük Selçuklu Devleti'nin kültürel ve düşünsel manada sonraki asırları yönlendiren bir tecrübeyi geliştirdiğini belirten Konuk, şöyle devam etti:
"Biz hep şunu söylüyoruz, Büyük Selçuklu dönemini kavramadan ne Eyyubiler'i, ne Danışmend Beyliği'ni, ne Anadolu Selçukluları'nı ve sonrasında da Osmanlı'yı anlamak pek mümkün değil. Özetle Selçuklu'ya yüzümüzü çevirmemizin sebebi ve derdimiz, İslam tarihinin ikinci büyük atılımını yönlendiren siyasi, kültürel ve düşünsel motivasyonu keşfedip, bunu günümüz insanıyla paylaşmaktı. Birçok kez söyledim, Selçuklu tarihi yetim kalmış bir tarih. Bu alanda bizlere vazifeler düşüyor, daha çok gayret etmek lazım. İzleyicideki beklenti, o beklentiyi karşılama meselesi bizim en başta kaygılı olduğumuz meselelerdi. Tabii kaygı olmadan da iyi bir iş ortaya çıkmıyor."
Konuk, "Uyanış: Büyük Selçuklu" projesine fikir olarak 3 yıl önce başladığını dile getirerek, "Başlarda bireysel bir çabaydı. Bir fikrin önce projeyi tasarlayan beyinde önce olgunlaşması gerekir ki, sonrasında bir ekip toplanabilsin. O bireysel çaba sonrasında tarih danışmanlarımız ve senaryo ekibimizin katılımıyla büyüdü ve bugüne kadar gelip, somut bir hal aldı." diye konuştu.
- "Büyük Selçuklu bizim devletimiz ve kültür hafızamız"
Dizinin hala gelişmeye devam ettiğine dikkati çeken Emre Konuk, şunları kaydetti:
"Hala araştırmaya ve okumaya devam ediyoruz. Büyük Selçuklu tarihi çok enteresan. Okudukça yeni şeyler keşfediyorsunuz ve dönem olarak da çok zengin bir dönem. Tabii bizim hikaye etmeye çalıştığımız dünyanın Anadolu mayasının harcının karıldığı yer olması sebebiyle izleyicilerin kendilerine yakın bulduğu taraflar oluyor. Umudumuz da bu yöndeydi. Yani Büyük Selçuklu bizim devletimiz ve kültür hafızamız esasen. Dolayısıyla bunları anlatmak, insanlarda bir karşılığı olması bizleri mutlu ediyor. Zannediyorum sadece karakter hakkında okumalar ve fikri hazırlama süreci bir yıl kadar sürdü. Tek tek her bir karakteri Gazzali'yi, Melikşah'ı, Hasan Sabbah'ı, Sencer'i, Ömer Hayyam'ı tüm ayrıntılarıyla çalıştık. Hemen her dilde üretilmiş tüm literatürleri masamıza yatırdık. Her bir karakteri nasıl yansıtacağımız üzerine çok detaylı bir çalışma yaptık."
- "Alp Arslan'ın dünyasını anlattığımız mini dizi gibi bir hayalim var"
Başarılı yapımcı, filmin dekoru konusunda ise TRT'nin desteğiyle büyük bir film platosu kurduklarını anlatarak, "Şu an Belki de Türkiye'nin en büyük platolarından birini kurduk. Selçuklu Sarayı'ndan, Nizamiye Medresesi'ne, rasathane, İsfahan şehri, Batıni köyleri, kaleleri, Bizans Kalesi vesaire Selçuklu idari yapısını, kompleks bileşenlerine kadar oldukça geniş bir dünya inşa ettik. Tabii gerçeklik açısından bu izleyiciye geçiyor." ifadelerini kullandı.
Asr-ı Saadet'inin yanı sıra Türklerin İslamiyet'i kabul etme dönemiyle alakalı bir proje yapmanın en büyük hayali olduğunu dile getiren Emre Konuk, "Şu anda bireysel olarak Malazgirt üzerine çalışıyorum. Malazgirt'ten ziyade finali Malazgirt olan, fakat Alp Arslan'ın dünyasını, onun fetih politikasını anlattığımız bir 6 bölümlük 60 dakikadan oluşan mini dizi gibi bir hayalim var. Onu da yapmak istiyoruz." şeklinde konuştu.
Yaklaşık bir buçuk saat süren etkinlikte Konuk, öğrencilerin sorularını yanıtladı.
Kaynak: