HESABINDAKİ PARA ERİDİ
Hürriyet gazetesinin haberine göre, Ağustos 2018’de dövizde yaşanan yukarı yönlü sert hareketlilik Akif Ş.’nin hesabındaki 150 bin liranın erimesine neden oldu. Akif Ş. hesabındaki parayı kaybettiği gibi 128 bin liraya yakın da borçlandı. Kazanç elde etmek üzere yola çıkan Akif Ş. hesabındaki parayı kaybettiği gibi aracı kuruma da borçlu hale geldi.
İCRA TAKİBİ BAŞLATTI
Aracı kurum, Akif Ş. adına 128 bin liralık ödemeyi Takasbank’a yaptı. Kurum, Takasbank’a yaptığı ödeme sonrası Akif Ş.’ye ihtarname çekerek paranın kendilerine ödenmesini istedi. Akif Ş., ödemeyi yapmayınca aracı kurum, icra takibi başlattı. Akif Ş. yapılan icra takibine itiraz etti. Kurum avukatları bu kez itirazın iptali istemi ile dava açtı.
YETERİNCE BİLGİLENDİRMEDİ
İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde görülen dava geçen günlerde sonuçlandı. Mahkeme, aracı kurumun davasını reddetti. Mahkemenin ret gerekçesini, aracı kurumun, Akif Ş.’yi yeterince bilgilendirmemesi oluşturdu. Kararda, "Risk bildirim formu irade beyanın eksik olduğu, matbu bir form olan risk bildirim formunun yatırımcı tarafından formda bildirilen tüm riskleri anladığına ve imza atmayı kabul ettiğine dair bir irade beyanı ile imzalamadığı tespit edildi" denildi.
HUKUKA UYGUN BİR KARAR
Karara ilişkin değerlendirmede bulunan Akif Ş.’nin avukatı Yasemin Hacıfazlıoğlu “Aracı kurumlar tarafından imzalatılan sözleşmeler vatandaşın gireceği risk konusunda ucu açık ve ciddi belirsizlik içeriyor. Sözleşmeye, müşterinin aldığı riski anladığının kendi iradesi ile sözleşmeye şerh düşmesi gerekiyor. Mahkeme kararı da hukuka ve hakkaniyete uygun şekilde, irade beyanının eksik olduğuna atıf yapıyor” diye konuştu. Av. Hacıfazlıoğlu, sözleşmede ‘okudum-anladım’ ifadesinin yer almamasının mahkeme tarafından irade beyanının eksikliği olarak görüldüğüne dikkati çekti.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.