İSTANBUL (AA) - Kartal'da, 21 kişinin hayatını kaybettiği, 14 kişinin de yaralı kurtarıldığı Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesine ilişkin 34 kişinin yargılanmasına devam edildi.
Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesine ilişkin binanın projesini oluşturan Suzan Çayır, inşaatın teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu ile sürveyan olarak görev yapan Arzu Keleş Baran'ın yargılamasının sürdüğü dava ile binanın ruhsatının alındığı 1992 yılından, çöktüğü 6 Şubat 2019'a kadar geçen dönemde Kartal Belediyesinde görev yapan 31 sanık hakkında açılan davanın birleştirilmesine karar verdi.
Bu kapsamda sanık sayısının çokluğu nedeniyle konferans salonunda yapılan duruşmaya 26 sanık ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada, çöken binada hayatını kaybedenlerin yakınları ile bazı yaralı kurtulan müştekiler de hazır bulundu.
Duruşmada söz alan sanıklardan A.K, binanın inşaatına kendisi göreve gelmeden 6 yıl önce başlandığını belirterek, "1999 mahalli idareler seçiminde meclis üyesi olarak seçildim ve daha sonra da belediye başkan yardımcısı oldum. Bu nedenle soruşturma iznimi İçişleri Bakanlığının vermesi gerekirken Kartal Kaymakamlığı vermiştir. Dolayısıyla bu hukuksuzdur. Soruşturma izni yok hükmündedir. Kamu davasının durmasına karar verilmesini talep ediyorum. Bina 1992 yılında ruhsat almıştır. Ben 1999 yılında belediye meclis üyeliğine seçildim. Aralık 2003 tarihinde görevden ayrıldım. Ben göreve gelmeden 6 yıl önce inşaatına başlanmış olan bu binadan sorumlu olmam mümkün değildir." ifadelerini kullandı.
Sanık A.K. de 1987-1999 yılı Ağustos ayına kadar Kartal Belediyesinde görev yaptığını ifade ederek, "Ancak davaya konu binanın bulunduğu mıntıkada hiç görev yapmadım. Sadece o bölgeye bakan mühendisin izinli olması nedeniyle henüz arsa halindeyken, inşaat başlamadan önce başlama ruhsatında benim imzam vardır. Herhangi bir sorumluluğum yoktur. Suçlamayı kabul etmiyorum." dedi.
- "12 yaşında olduğum dönemde yapılan binadan sorumlu tutulamam"
Sanık A.K.Y. ise 2010 yılında Kartal Belediyesinde inşaat mühendisi olarak göreve başladığını kaydederek, "Davaya konu bina bölgesinde 2012-2014 yılları arasında görevlendirildim. 1992 yılında başlayan bina ile ilgili olarak öncelikle zaman aşımı itirazım vardır. 12 yaşımda olduğum dönemde yapılan binadan sorumlu tutulmam söz konusu olamaz." ifadelerini kullandı.
Sanık B.H. de 2017 yılında İmar Müdürlüğünde görev yapmaya başladığını belirterek, "Hakkımdaki suçlamayı kabul etmiyorum. Görev yaptığım zaman dilimi içinde bina ile ilgili tarafıma bir şikayet gelmemiştir. Bu nedenle her hangi bir inceleme de yapmamız mümkün değildir." diye konuştu.
Sanık D.K. ise 1998 yılında dava konusu olayın meydana geldiği bölgede mıntıka mühendisi olarak görev yaptığını belirterek, "Binaya 1992 yılında ruhsat alınmış. 1995 yılında kaçak katları ile birlikte bina bitirilmiştir. Binayı kontrol etmediğim iddiasını kabul etmiyorum. O tarihte 112 tane binaya kaçak yapıdan dolayı işlem yapmışım. Bu binayı da görseydim 113. işlemi yapardım. Bina bitirilmiş ve içinde oturuluyordu. Bitirilmiş binaları kontrol etmem mümkün değildir. Beraatimi istiyorum." şeklinde konuştu.
Duruşmada söz alan diğer sanıklar da davaya konu olan söz konusu bina ile ilgili bir bilgilerinin bulunmadığını, bu nedenle de sorumluluklarının olmadığını öne sürdü.
- "Babamın 3 gün sonra cansız bedeni enkazdan çıkarıldı"
Müşteki Hakan Temel Balta ise "Benim babam Volkan Balta yıkılan binanın giriş katında bulunan dükkanın kırılan camlarını değiştirmeye gitmişti. Babama ulaşamayınca olay yerine gittiğimde binanın yıkıldığını ve babamın enkaz altında kaldığını öğrendim. Babamın 3 gün sonra cansız bedeni enkazdan çıkarıldı. Babamın ölümüne neden olan sorumlulardan şikayetçiyim." ifadelerini kullandı.
Davaya ilişkin ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, usulüne uygun davetiyeye rağmen duruşmaya gelmeyen 4 sanık hakkında zorla getirme kararı çıkarılmasına karar verdi.
Sanık A.K'nin yaptığı görev itibarıyla soruşturma izni verilip verilmemesi yetkisinin İçişleri Bakanlığına ait olduğunu belirten heyet, bu nedenle sanık hakkındaki açılan davanın durmasına, soruşturma izni istenmesi amacıyla da İçişleri Bakanlığına müzekkere yazılmasına hükmetti.
Mevcut delil durumu itibarıyla şartları oluşmadığından sanıkların tutuklanmasına yönelik talepleri reddeden heyet, eksikliklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
- 21 kişi hayatını kaybetmişti
Kartal Orhantepe Mahallesi Bankalar Caddesi Sema Sokağı'ndaki Yeşilyurt Apartmanı'nın 6 Şubat saat 15.59 sıralarında çökmesi sonucu 21 kişi hayatını kaybetmiş, 14 kişi de yaralı kurtarılmıştı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca olaya ilişkin hazırlanan iddianamede, binanın projesini oluşturan Suzan Çayır, inşaatın teknik uygulama sorumlusu Uğur Mısırlıoğlu ile yapı ruhsatının "mesuliyet alan" bölümünde sürveyan olarak görev yapan Arzu Keleş Baran'ın, "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçunu işlediği gerekçesiyle ikişer yıldan on beşer yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.
Ayrıca, haklarında ayrı bir soruşturma başlatılan binanın ruhsatının alındığı 20 Ekim 1992 yılından, çöktüğü 6 Şubat 2019'a kadar geçen dönemde Kartal Belediyesinde görev yapan belediye başkan yardımcısı, imar müdürleri, mıntıka mühendisleri ve şeflerinden oluşan 31 sanık hakkında ise ayrı iddianame hazırlandı.
Birleştirme talebiyle Anadolu 2. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianamede, 31 sanık hakkında da "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan ikişer yıldan, on beşer yıla kadar hapis cezası talep ediliyor.
Kaynak: