İSTANBUL(AA) - İktisadi Kalkınma Vakfı (İKV) Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, AB'nin Türkiye ile ilişkileri canlandırmaya yönelik bir irade sergilemesinin olumlu olduğunu belirterek, "AB Zirvesi sonuçlarını temkinli bir iyimserlikle karşılıyoruz." ifadelerini kullandı.
İKV'den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Zeytinoğlu, Yeşil Mutabakat ile geleceği şekillendiren AB ile ilişkilerin geliştirilmesinin önemini vurgulayarak, tam üyelik perspektifinin önemini koruduğunu ve bunun için reform sürecinden vazgeçmemek gerektiğini kaydetti.
Zeytinoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:
"AB Zirvesi sonuçlarını temkinli bir iyimserlikle karşılıyoruz. Doğu Akdeniz'de gerilimin dinmesini olumlu karşılayan AB Konseyi, Türkiye ile işbirliğini ilerletmeye yönelik bazı önerilerde bulundu. Ancak bunların hayata geçmesi için Doğu Akdeniz'de sükûnetin devamı şartını getiriyor. İş birliğinin aşamalı, orantılı ve geriye döndürülebilir olacağı belirtilirken aşağıda alanlarda ilerlemeye dikkat çekiliyor: Ekonomik iş birliği, gümrük birliğindeki sorunların çözümü ve modernizasyon sürecinin başlaması için Komisyonun yetkilendirilmesi, iklim ve halk sağlığı gibi alanları da içerecek şekilde yüksek düzeyli diyaloğun başlatılması, halklar arası temaslar ve mobilitede ilerleme kaydedilmesi ve mülteci iş birliğinin devamı. Haziran ayında konunun tekrar ele alınacağı ve o güne kadar Doğu Akdeniz'deki gelişmelerin izleneceği belirtiliyor. Özellikle gümrük birliğinin modernizasyonunun gündeme gelmesi önemli bir gelişme. Yüksek düzeyli diyalogların başlatılması ve iklim ve kamu sağlığı gibi yeni alanların önerilmesi de AB'nin gündemindeki konuların birlikte ele alınabilmesi ve koordine edilebilmesi açısından faydalı olacaktır."
Halklar arası temaslar ve mobilite konusundan söz edilirken vize serbestliği kavramına yer verilmediğini hatırlatan Zeytinoğlu, "Ancak Josep Borrell'in zirveye sunmak üzere hazırladığı raporda bu şekilde geçiyor. Vize serbestliğinde kalan 6 kriterin de bir an önce yerine getirilmesi sürecin hızlanmasını sağlayacaktır. Mülteci işbirliğinin devamı da geç kalmadan uygulamaya geçirilmeli. Burada AB Konseyi 18 Mart mutabakatı doğrultusunda geri kabul ve düzensiz göçün kontrolünde Türkiye'nin iş birliği yapmasından söz ediyor. Ancak 18 Mart mutabakatında yer alan katılım müzakerelerinin canlandırılması, vize serbestliğinin sağlanması ve Türkiye'den AB'ye gönüllü insani kabul çerçevesinde Suriyelilerin yerleştirilmesi konularına değinilmemesi çifte standart olarak yorumlanabilir." ifadelerini kullandı.
Haziran ayına kadarki süreçte ekonomi ve siyaset alanında reformlara ağırlık verilmesinin AB ile ilişkilerin canlandırılmasına olanak tanıyacağını aktaran Zeytinoğlu, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da önerdiği Doğu Akdeniz Konferansı'na yönelik çalışmaların yapılması isteniyor. Kıbrıs'ta BM çerçevesinde çözüm konusuna da atıfta bulunuluyor ve nisan ayında yapılacak görüşmelere AB'nin gözlemci olarak katılacağı ve destek vereceği belirtiliyor.
Bu gibi diplomatik girişimlerle Doğu Akdeniz ve Ege sorunlarının ılımlı bir çerçeve içinde tutulması bölgede barış ve güvenlik için faydalı olacaktır. Türkiye ve AB'nin yakınlaşması hem Kovid-19 sonrası normalleşme, ekonomik durumun düzelmesi, uluslararası yabancı yatırımların artması ve ticaretin canlanması açısından büyük önem taşıyor. AB gündeminin en üst sıralarında yer alan Yeşil Mutabakat ve dijitalleşme konularında Türkiye ile yakın koordinasyon ve iş birliği sağlanması ve uyumlu bir ilerleme kaydedilmesini destekliyoruz.” açıklamasında bulundu.
Kaynak: