ANKARA (AA) - Türk Nöroloji Derneği Uyku Tıbbı Moderatörü Doç. Dr. Gülçin Benbir, uyku sağlığı ve çalışma hayatında iş veriminin korunması açısından iş yerlerinde uygun aydınlatma kullanılması, elverişli aralıklarla dinlenme dönemleri belirlenmesi ve öğle saatlerinde kısa uyku odaları oluşturulmasını önerdi.
Türk Nöroloji Derneğinden 18 Mart Dünya Uyku Günü dolayısıyla yapılan yazılı açıklamada, bugünün uyku sağlığının önemini hatırlatmak amacıyla 2007'den beri toplantılar ve insanları bilgilendirici faaliyetlerle kutlandığı anımsatıldı.
Dünya Uyku Günü için bu yıl "mutlu bir dünya için kaliteli uyku ve sağlam zihin" temasının belirlendiği aktarılan açıklamada, Türk Nöroloji Derneği Uyku Tıbbı Moderatörü Doç. Dr. Gülçin Benbir'in değerlendirmelerine yer verildi.
Uykunun, bilincin askıya alındığı ancak zihinsel aktivitenin devam ettiği hayati ve kaçınılmaz bir süreç olduğuna dikkati çeken Benbir, genellikle 6-10 saat arası normal olarak kabul edilen uyku süresinin kişiden kişiye göre değişebileceğine işaret etti.
En sık görülen uyku hastalıkları içinde insomniler (uykusuzluk), uyku ile ilişkili solunum bozuklukları (uyku apnesi), santral hipersomnolanslar (aşırı uyuma bozuklukları), uyurgezerlik gibi hastalıkların yer aldığını anımsatan Benbir, sağlıksız bir uykunun hafıza sorunları, dikkatte azalma, kalp ve damar hastalıkları riskinin artması, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi rahatsızlıklara sebep olabileceğine dikkati çekti.
- Sağlıklı uyku bağışıklık sistemini de güçlendiriyor
Doç. Dr. Benbir, Kovid-19'la mücadele sürecinde de bağışıklık sisteminin korunması açısından uykunun öneminin bir kez daha anlaşıldığını vurguladı.
Salgın döneminde artan stres ve hastalık korkusunun uykusuzluk gibi problemlere de neden olduğunu belirten Benbir, sağlıklı uykunun bağışıklık sistemindeki hücrelerin hafızasının gelişmesine olanak tanıdığını aktardı.
Sağlıklı uykunun aşı sonrası antikor yanıtlarının gelişmesine de katkı sağladığını belirten Benbir, "Uykunun süre ve içeriği ile ilişkili etkilenmesi, bağışıklık sisteminin sağlıklı bir şekilde çalışmasını bozar, enfeksiyon gelişimine yatkınlık oluşturur ve hastalık seyrinin de kötüleşmesine neden olur." bilgisini paylaştı.
- "İş yerlerinde uygun aydınlatma kullanılmalı"
Doç. Dr. Benbir, uyku yoksunluğu ve uyku bozukluklarının çalışma yaşamı ve iş verimi açısından da önemli bir tehdit oluşturduğuna dikkati çekerek, işverenlerin çalışanların uyku yapısı ile beklenen iş yükü arasındaki ilişkiyi doğru kurmasının önemine vurgu yaptı.
Uyku sağlığı açısından iş yerlerinde de bazı düzenlemeler yapılabileceğini aktaran Benbir, şunları kaydetti:
"İş yeri koşulları optimize edilmeli, gün içinde uygun aydınlatma kullanılmalı, uygun aralıklar ile dinlenme dönemleri belirlenmeli, uygun sosyalleşme ve yemek koşulları sağlanmalı, öğle saatlerinde kısa uyku odaları düzenlenmeli ve çalışma saatleri çalışanlar gözetilerek düzenlenmelidir.
Vardiyalı çalışmanın optimizasyonu ile ilgili kurallar mutlaka gözetilmelidir. Kalıcı değişimlerden kaçınılmalıdır. Değişimlerin haftalık olmasından kaçınılmalıdır; ideal olarak 3-4 hafta ara ile olması önerilir."
Doç. Dr. Benbir, fiziksel olarak yorucu, monoton veya tehlikeli işler için gece vardiyasının kullanılmaması, düzenli hafta sonu boşluklarının bırakılması önerisinde de bulundu.
Kaynak: