ANKARA (AA) - Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, kadınların her alandaki emeğinin, iş hayatında ürettiği değerlerin ve yetiştirdiği parlak nesillerin kıymetinin bilinmesi gerektiğini söyledi.
Nebati, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla düzenlenen "Türkiye Ekonomisinin Gücü: Kadınlarımız" programında yaptığı konuşmada, Bakanlık'ta 8 Mart kutlamasının bir ilk olduğunun ifade edildiğini belirterek, benzer etkinliklerin gelenek haline gelmesini diledi.
Kadının bir toplumun temeli olduğunu vurgulayan Nebati, şöyle konuştu:
"Dünyaya gözlerimizi ilk açtığımızda ihtiyaç duyduğumuz ilk şey, annenin sıcaklığıdır. Bizimle yürüyen hayat arkadaşı, sırdaşımız, dostumuz, kaybettiğimizde özlediğimiz önemli bir varlığımız. 'Kadın insandır, biz insanoğlu.' Neşet Ertaş çok güzel söylemiş. Dinimizde de kadınların değeri eftal olup, gerek ayetler gerek hadis-i şerifler ile kadın haklarının korunması emredilmiştir. Siz bakmayın söylemlere, yanlış öğretilere. Dinimiz kadını öncelikler. Adem ve Havva aleyhisselamdan bugüne kadar hep böyledir ama gerek zaman içerisindeki koşullar gerek ataerkil topluma dönüşmenin neticeleri maalesef farklı bir şekilde sonuçlar doğurmuş. Peygamber Efendimiz 'İmanı en mükemmel mümin, ahlakı en güzel olandır; en hayırlınız ise hanımlarına en güzel davranandır.' şeklinde buyurmuştur. Biliyoruz ki kadınlarımız, toplumun en küçük yapı taşı olan ailenin en önemli parçası, toplumumuzun ve geleceğimizin mimarlarıdır."
Kadınların, yaptıkları fedakarlıklarla merhametin ve özverinin en güçlü örneği olduğunu vurgulayan Nebati, "Bu nedenle, kadınlarımızın kültürümüzde sahip olduğu değeri tek bir gün ile sınırlandırmak mümkün değildir. Kadının değeri 7/24, 365 gün her an hissedilmesi gereken bir değerdir ve bir meta değildir. Sunulacak bir öge hiç değildir. Kadınlar başımızın tacı, gönlümüzün de ilacıdır. O şekilde bakmamız lazım. Birtakım aşırı ve ideolojik söylemleri bir tarafa atıyoruz. Kendi değerlerimiz ve bu topraklar, bu medeniyetin ve inançların verdiği her şey bize kadın konusundaki hassasiyeti zaten emrediyor. Yeter ki biz bunu anlayalım ve biz erkekler işimize geldiği gibi yontmayalım." ifadelerini kullandı.
Nebati, kadınların tarihte verilen mücadelelerde her zaman önderlik ettiğini dile getirerek, 93 Harbi'nde Nene Hatun, Çanakkale'de Hemşire Safiye Hüseyin, Kurtuluş Savaşı'nda Onbaşı Nezahat ve daha nicelerinin olağanüstü fedakarlıklarla anıldığını belirtti.
Nebati, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Maalesef modern dünyanın çelişkileri kadına bakışı değiştiriyor. 18. yüzyılda başlayan bireyselleşme hareketi içinde kadın kendisini kuşatan geleneksel, kültürel, fıtri bütün bağlardan ayrıştırılmıştır. Salt ekonomik bir özneye indirilmiş, kadının annelik yaparken gösterdiği muazzam özveri ve aile hayatı içindeki üretken konumu adeta değersizleştirilmiştir. Bizler kadınlarımızı köksüzleştiren, onun tarihsel ve geleneksel rolünü göz ardı eden onun değerini piyasaya tedavül eden bir yaklaşımın tamamen karşısındayız. Kadınlarımızı tarihselliği, geleneği, doğası ile bir bütünlük içinde kavrıyoruz. Kadınlarımızın her alandaki emeğinin, iş hayatında ürettiği değerlerinin ve yetiştirdiği parlak nesillerin kıymetini idrak etmek mecburiyetindeyiz."
- "Önemli adımlar atıldı"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde 2002'den bu yana kadın ve kız çocuklarına yönelik önemli adımlar atıldığını anlatan Nebati, "Tahminlerin ötesinde ve biz iktidara gelirken 'Bunlar kadınları eve kapatacaklar.' söylemlerinin aksine kızlardaki okullaşma oranı yüzde 97'ye çıktı. Genel seçimlerde parlamentodaki kadın temsil oranı yüzde 4,4'ten yüzde 17,5'e çıktı. Şu anda parlamentoda 104 kadın milletvekili var. Kadınların iş gücüne katılım oranı arttı. Bakanlığımızın tüm teşkilatının ise yüzde 40'tan fazlası kadınlardan oluşuyor." değerlendirmesinde bulundu.
Hayata geçirilen düzenlemelerle kadın girişimcilerin sayısının arttığına işaret eden Nebati, kadınların bunu yaparken de aile hayatından taviz vermediklerini söyledi.
Nebati, şunları kaydetti:
"Çünkü bir toplumu toplum yapan taşıyıcı ana nesne kadındır. Kim ne derse desin. Biz söylemleri değiştirdik. Halbuki efendilerin en efendisi hanımlardır, yani hanımefendidir ve beyefendidir. Kadın deyip genelleştirdik, erkek deyip genelleştirdik ve birbirine sanki rakipmiş gibi görüyoruz. Kadın erkeğin, erkek de kadının tamamlayıcısıdır, birbirinin rakibi değildir. Birbirlerini seven, sayan, gözeten, her türlü haklarını karşılıklı olarak üzerine alan ve bu sorumluluğun gereklerini yerine getiren bizleriz ama bizim nesillerimizi koruyacak, nesillerimizi bu yüzyılın yöneticileri olarak oluşturacak ve medeniyetimizin inkişafında tekrar öncülük yapacak nesillerin yetiştirecek de kadınlardır.”
- Bakanlıkta 42 yıl
Bakanlıkta 42 yıldır görev yapan Gelir İdaresi Başkan Yardımcısı Ayşe Dilbay da kadınların eğitim, sağlık, hukuk, ekonomi gibi alanlardaki çalışmalarının herkesi gururlandırdığını söyledi.
Kadınların aile yanında sosyal hayat ve siyasi tarihin şekillenmesinde önemli roller üstlendiğini vurgulayan Dilbay, kadına şiddetin önlenmesi yönelik alınan tedbirlerden, ekonomik ve sosyal hayatta kadınların güçlendirilmesine yönelik atılan adımlardan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Dilbay, "Anadolu kadınları anne, eş, evlat, gelin, kız arkadaş, meslektaş gibi pek çok sıfatımızla kararlı, istekli ve inancımıza yakışır şekilde çalışmaya devam edeceğiz." dedi.
Kaynak: