ANKARA (AA) - Ankara'nın Altındağ ilçesinde, 18 yaşındaki Emirhan Yalçın'ı öldüren, arkadaşı Ali Yasin Ülger'i de yaralayan yabancı uyruklu Yahya Al Abdo'nun yargılanmasına başlandı.
Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanık Abdo, müşteki Ali Yasin Ülger, Emirhan Yalçın'ın ailesi ve taraf avukatları katıldı.
Mahkeme başkanı, suçlamaları hatırlattıktan sonra savunma yapması için sanık Abdo'ya söz verdi.
Tercüman aracılığıyla savunma yapan Abdo, arkadaşı A.M.A. ile akşam saatinde olayın yaşandığı parka gittiklerini, bir süre sonra aydınlatma direklerinin şalterlerini açtığını, ardından aydınlatması çalışmayan direklere vurmaya başladığını ifade etti.
Bu esnada parkta oturan 3 kişinin kendilerine, "Neden ülkenize gitmiyorsunuz?" dediklerini iddia eden Abdo, şöyle konuştu:
"Bu 3 kişiden biri, bizi işaret ederek 'Paralarını alalım' dedi. Sonra beni yanlarına çağırdılar, bana ve aileme hakaret ettiler. Neden küfür ettiklerini sorduğumda biri bana yumruk attı. Bana vurmaya başladılar, yere düştüm bu esnada yerde bulduğum bıçağı kendimi korumak için savurdum. Bıçağın onlara değip değmediğini görmedim. Daha sonra onlara, Türkçe 'Burada bekleyin arkadaşlarımı alıp geleceğim' dedim ve oradan uzaklaşıp evime gittim."
Evde bulunduğu sırada polis tarafından gözaltına alındığını belirten Abdo, ifade işlemi sırasında Emirhan Yalçın ile Ali Yasin Ülger'in yaralandığı bilgisini aldığını söyledi.
Kendisini korumak için bıçağı rastgele savurduğunu ileri süren Abdo, yaşananlardan dolayı pişman olduğunu kaydetti.
- "Bıçağı belinden çıkardı"
Abdo'nun saldırısından yaralı kurtulan müşteki Ali Yasin Ülger de Emirhan Yalçın ve Yaşar Mert ile parkta oturdukları sırada daha önce görmedikleri 2 kişinin aydınlatma direklerine sert bir şekilde vurarak, Türkçe ağır küfürler ettiğini fark ettiklerini anlattı.
Bu kişileri, "Burada aileler var neden küfür ediyorsunuz, lamba direklerine neden zarar veriyorsunuz, yapmayın." diyerek uyardıklarını bildiren Ülger, bunun üzerine sanık Abdo'nun kendilerine, "Canınız kavga mı istiyor?" şeklinde karşılık vererek çimlerde oturan Emirhan Yalçın'a tekme attığını kaydetti.
Abdo'nun, ayağa kalkmak isteyen Yalçın'a ikinci kez vurduğunu aktaran Ülger, şöyle devam etti:
"Sanığın vurması üzerine Emirhan yere düştü. Sanığın yanındaki A.M.A. da Emirhan'a vurmaya çalışınca arkadaşımız Yaşar Mert ona müdahale etti ve ikisi birden yere düştü. Ben de onları ayırmak için oturduğum yerden kalktım. Bu esnada sanık belinden bıçağı çıkarıp sert bir şekilde yukarıdan aşağı Emirhan'ın göğüs kafesine vurdu ve bizden iki adım geri çekildi. Bizi 'Burada bekleyin arkadaşlarımı çağırıp geliyorum, hepinizi öldüreceğim.' diye tehdit etti. Ben de 'Bekliyoruz, bakalım ne yapacaksınız.' dedim. Bunun üzerine ikinci kez üzerimize bıçakla saldırdı. Emirhan'a yaptığı gibi bana da bıçakla saldırdı, kolumla kendimi korumaya çalıştım. Karın bölgemin sağ tarafına bıçak darbesi aldığımı sonradan fark ettim. Sanık bizi bu şekilde yaralandıktan sonra olay yerinden kaçtı."
Bıçak darbelerinin etkisiyle kendisinden geçen Emirhan Yalçın'ın, ilk müdahalenin ardından kaldırıldığı hastanede hayatını kaybettiğini hatırlatan Ülger, sanık Abdo ile dosyası çocuk ağır ceza mahkemesine gönderilen sanık A.M.A'dan şikayetçi olduğunu sözlerine ekledi.
- "Oğlum polis olmak istiyordu"
Maktulün annesi Esma Yalçın da sanığın savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğunu, beyanlarının gerçeği yansıtmadığını savundu.
Oğlunun ideallerinin olduğunu, polis olmak istediğini anlatan anne Yalçın, "Oğlum kimseye kötü söz söylemezdi, kimseyi kırmazdı. Oğlum, devletin malına zarar verenleri, çocukların olduğu bir pakta küfür edenleri uyardığı için hayattan koparıldı. Çocuğumu zorlukla, yoksullukla büyüttüm, polis olmayı istiyordu. Vatanına, milletine hizmet etmekten başka amacı yoktu. Sanık neden çocuk parkına bıçakla geliyor? Oğlum artık geri gelmeyecek, yüreğimdeki acı hep olacak. Başka annelerin canı yanmasın, sanıkların en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum." diye konuştu.
Baba Osman Yalçın da adalete güvendiğini, sanıkların hak ettiği cezayı alacaklarına inandığını söyledi.
- "Geleceğe dair hayallerimiz vardı"
Abla İrem Yalçın ise olay yerine gittiğinde kardeşini kanlar içinde bulduğunu, aradan aylar geçmesine rağmen olayın etkisinden çıkamadığını dile getirdi.
Babasının hamallık yaparak kendisini ve kardeşini büyüttüğünü belirten Yalçın, "Çok zor koşullarda büyüdüğümüz halde birbirimizden hiç kopmadık, geleceğe dair hayallerimiz vardı. Üniversiteye gittim, sıra kardeşimdeydi. Onuna birlikte hayallerimi, geleceğimi de öldürdüler. Bunu yapanlardan şikayetçiyim." ifadelerini kullandı.
Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Mahkeme, ayrıca olay günü sanık Abdo ile hareket eden çocuk sanık A.M.A'nın dosyasının mevcut dosyayla birleştirilmesine karar verdi.
Yargılamaya, 20 Nisan'da devam edilecek.
- Olayın geçmişi
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye göre, geçen yıl 10 Ağustos'ta Altındağ ilçesi Battalgazi Mahallesi'ndeki parkta çıkan kavgada, yabancı uyruklu Yahya Al Abdo, Emirhan Yalçın ve Ali Yasin Ülger'i bıçakla yaralamış, hastaneye kaldırılan Yalçın hayatını kaybetmişti.
Emirhan Yalçın cinayetinden müebbet hapsi istenen Abdo'nun ayrıca Ali Yasin Ülger'e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan 9 yıldan 15 yıla, zincirleme şekilde tehdit suçundan 8 aydan 3 yıl 6 aya, hakaret suçundan ise 4 aydan 4 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.
Olay sırasında Abdo ile hareket eden ve aynı suçlardan cezalandırılması istenen 18 yaşından küçük sanık A.M.A. hakkında ise Ankara 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmıştı.
Kaynak: