Üç yıllık sürede sanatsal anlamda çok özel bir eserle karşılaştıklarını belirten Ergürer, şöyle devam etti:
"2019 yılında ilk tespitini yaptığımız mozaiğimizi o dönem için tamamen ortaya çıkarmanın sağlıksız olduğunu düşündük. Gerekli hazırlıkların ardından başladığımız çalışmalarla 'Herakles' konulu mozaiğimizi 2020 yılı sonlarına doğru tam anlamıyla ortaya çıkardık. 'Herakles’in 12 işi' olarak adlandırılan mozaiklerdeki mitolojik sahnelerin iyi şekilde korunduğunu gördük."
Ergürer, korunması ve ileride yapılacak detaylı çalışmalarda daha iyi sonuçlar alınabilmesi için mozaiğin üzerinin tamamen toprakla kapatıldığını aktardı.
Gerekli koruma önlemlerinin alınmasının ardından mozaiğin bulunduğunu kamuoyuyla paylaşmayı uygun gördüklerini dile getiren Ergürer, söz konusu mozaik ve alandaki diğer eserlerin gün yüzüne çıkarılması için çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.
Antik kentteki büyük Roma hamamında ortaya çıkarılan tarihi eserin bir örneğinin bulunmadığına dikkati çeken Ergürer, şunları kaydetti:
"Bu mitolojik sahnenin işlendiği böyle bir mozaiği daha önce görmedik. Parçalar halinde mitolojik sahnelerin yer aldığı mozaikler var ancak buradaki mozaikte Herakles'in tüm işlerini (12 görev) görüyoruz. Figürlerin insan boyutlarında yapılması da onu tek örnek olarak karşımıza çıkıyor. Bu anlamda da eşsiz bir mozaikle karşı karşıyayız. Mozaikteki mitolojik sahnelerin iyi şekilde korunmuş olması ise esere ayrıca önem katıyor."
Doç. Dr. Ertuğ Ergürer, milattan sonra 2. yüzyılda yapıldığı değerlendirilen ve genişliği 7,9, uzunluğu 21,91 metre olan taban mozaiğinin yaklaşık 164 metrekarelik bir alana yayıldığını bildirdi.
"Herakles’in 12 işi"nin antik dönemde çok iyi bilinen birçok vazo, eser ve lahitler üzerinde işlenen mitolojik konu olduğunu dile getiren Ergürer, şu bilgileri verdi:
"Yunan mitolojisinde Herakles, Roma mitolojisinde ise Herkül olarak bilinen mitolojik kahramana 12 çok zor görev veriliyor. Bu görevleri yerine getirmesi isteniyor. İlk görevi kılıç ve mızrağın girmediği bir deriye sahip 'Nemean Arslanı'nı öldürmesi isteniyor. Burada onu boğarak öldürüyor. Ondan sonraki figürlerde çeşitli mitolojik karakter ve figürlerle ilgili mücadele sahneleniyor. En son sahnede ise Hesperidler'in elmasını aldığı ve dinlendiği bir sahne var. Bazı sahneler antik dönemde tahrip olmuş, bazı sahneler ise oldukça iyi korunmuş durumda."
Ergürer, Syedra'da çalışmaların daha çok başında olduklarına işaret ederek, mozaiklerin olduğu dönemlerde kentin nüfusunun 5-6 bin civarında olabileceğini kaydetti.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.