Son Dakika Haberler

Taha Özer

Taha Özer

​Mutfağın işlevi

05 Wednesday 2014

Hiç bilenle bilmeyen bir olur mu? Elbette olmaz, ancak maalesef ülkemizin en büyük sorunlarından birisi de herkesin her şeyi biliyor olmasıdır. Yani bilmediğimizi bilmiyor oluşumuz. Bilmediğimizi bilip kenarda otursak ve işi bilene sevk etsek, sorunlar daha kısa sürede çözülecek, daha iyi çözülecek ve yaşam standardımız yükselecektir.

Dün berber koltuğunda oturduğum bir saat içinde, o mekânda konuşulmadık ve halledilmedik mesele kalmadı. Sanki insanlar konuşmak için bu mekânı seçmişlerdi. Bir ara yükselen tansiyonu kenarda oturan tecrübeli olduğu her halinden belli olan bir kişi düşürdü ve koltuktaki bana sordu “delikanlı güzelim saçları sakalı mahvettin, asker mi oluyorsun yoksa” “evet dedim yarın askerim” iyi dileklerini bildirdikten sonra ne iş yaptığımı sordu. Mimar olduğumu öğrenince oradakiler O’nu da susturdular ve caddeler, binaların dış cepheleri, bina yükseklikleri, yollar, kaldırımlar velhasıl her şey kısa süre içinde konuşuldu, birisi sorunu dile getiriyor, bir diğeri çözümü söylüyor, öbürü tasdik ediyor bir diğeri ekleme yapıyor. Dinledim, dinledim ve yine dinledim. Sanıyordum ki bana soracakları olacak ve bende bilgimi paylaşacaktım. Konuşmama fırsat vermediler, yavaştan lafa katılmaya çalıştım, ama olmadı. Sesimi yükselttim dinleyen yok. Baktım olmayacak bağırdım “susar mısınız” herkes bana baktı, çıt yok. Mahcup oldum, müthiş korkutucu bir sessizlik oldu. Mecburen uygun bir lisanla konuşmaya başladım. Her şeyi konuştunuz, şehrin mimari yapısını, binaların şeklini, yapısını görünüşünü yüksekliğini, ancak ömrümüzün yarıdan çoğunun geçtiği binaların içini hiç aklınıza bile getirmediniz. Yaşam alanlarımız nasıl olmalı, her şeyin temeli olan ailenin rahat huzurlu bir yaşam sürmesine iç mekânın tesirini, mekânın kullanım alanlarının tasarımını dilimin döndüğü aklımım erdiğince anlattım. Çoğu ilk defa duyuyormuşçasına dinleyip tasdik ettiler. Hatta hiç aklımıza gelmemişti, iç mekânlara dış mekândan daha az değer veriyoruz, bunun yanlışlığını gördüm diyenler oldu. İlk defa gördüğüm insanların, kucaklaşarak yarın başlayacak vatani görevime samimiyetle uğurlamaları beni çok duygulandırdı.  Bu duygularla ayrıldım oradan.

Gerçekten de iç mekânlarımıza, dış mekânlarımıza gösterdiğimiz özeni maalesef göstermiyoruz. Sadece evin mutfağını ile alakalı düşüncelerimi bu yazımda sizlerle paylaşmak isterim.

Ortalama 30-40 yıldan daha önce yapılan binalara baktığımızda, o zamanlarda buzdolabı, fırın, bulaşık makinası gibi bugün için zorunlu olan ev gereçleri lüks sayılıp çoğunlukla evlerde olmadığından, mutfaklar çok küçük düşünülmüş ve 20 m2 nin altında yapılmıştır. Bu anlayış maalesef halen de devam etmektedir. Mutfağın küçüklüğü aynı çatı altında yaşayan aile fertlerini birbirlerinden ayırmakta, aile fertlerini yalnızlaştırmaktadır. Evin hanımı tek başına mutfakta iken diğer fertler oturma odasında ve diğer mekânlarda vakit geçirmekte, salonda tv izlemektedirler. Hâlbuki mutfak ile oturma odası birleştirilse, mutfak; oturma gurubu, tv, yemek masasının da içinde olduğu bir yaşam merkezi olarak büyükçe tasarlanmış olsa, ailenin tüm bireyleri her an aynı mekânı paylaşacak ve ailede birliktelik her an sağlanmış olacaktır. Türk aile yapısına uygun olan, binaların içinin dışından daha önemli olduğu bu yaşamsal mimari anlayışın yavaş da olsa gelişmekte oluşu memnuniyet vericidir. Bu konuda, kamuoyunun oluşmasında sosyal sorumluluk sahibi olmak durumunda olan yerel yönetimlere ve sivil toplum örgütlerine büyük görevler düşmektedir.

tahaozer@hotmail.com

.
 

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
  • muhammed acıyan

    Taha bey, mimarlıkla beraber sosyolojik mimariyi birleştirmeniz ve toplumsal bir yaramız olan berber koltuklarında herşeyi bilen, devlet kuran devlet yıkanların konuşmalarını değerlenmeniz, tahlil etmeniz güzel... Herkes ihtisası olan alanda konuşmaya ve çalışmaya başladığı gün bu ülke düzelecektir. Vatani göreviniz esnasında da çalışmalarınıza devam etmenizi, hayırlısıyla tezkerenizi alarak memleketimize hizmet etmeye devam etmenizi Cenab-ı Haktan niyaz ederim. Muhammed Acıyan

    • Cevapla
    • Begen (0)
    • Begenme (0)
  • hasan ali ünlü

    şehrin kimliği başlıklı yazını okudumuştum ,şimdi mutfağın işlevi başlıklı yazını okuyunca, mimarinin şehir ve insan yaşamı üzerindeki etkilerini yazıya döktüğün için teşekkür ederim.Günümüzde görsellik ön plana çıktı fonksiyon geri planda kaldı,Binanın içinde yaşayanlar özellikle evi çok kullanan ev hanımları ve çocukların ihtiyaçları ve mekanları rahat kullanımı düşünülmelidir.yazılarının devamını bekler başarılar dilerim.sağlıklı ve sıhhatli olarak vatani görevini yapmanı dilerim.

    • Cevapla
    • Begen (0)
    • Begenme (0)
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English