​MAKASA GİRDİK...

Yazık..

Daha bir kaç hafta önce üst üste aldığı seri galibiyetler sonunda, düşme tehlikesi üzerine çıkan Torku Konyaspor'da, bazı çevrelerce "Avrupa.. Avrupa... " sesleri ağızlarda mırıldanmaya başlamıştı..
Ama bugüne geldiğimizde, durumlar değişip ibre tersine dönünce, adeta ensemizde  ateş  çemberinin sıcaklığını hisseder duruma geldik.

Kayseri  Erciyesspor,  Torku Konyaspor'u yenip lige tutunma adına adeta  büyük bir aventaj elde etti. Konya, Erciyes'e hayat öpücüğü veren taraf olurken, kendisini de zora soktu.

Ligin dibindeki savaş üstten daha çetin geçiyor.  Şampiyonluğa aday Fenerbahçe ile Galatasaray ve birazda Beşiktaş'ın mücadelesindeki heyecan az buçuk belli.. Ama ligin altındaki mücadelenin tarifi çok zor..

35'li puana kadar her takım tedirgin. 28 puanlı Torku Konyaspor ise daha başka bir tedirgin.

Kayseri Erciyes karşısında izlediğimiz Torku Konyaspor'u biz tanıyamadık.  Bu maçta Hleb gerçeği tam çıplaklığı ile ortaya çıktı. Demek ki, Hleb oynarsa takım gol atıyor, galip geliyor, en azından  yenilmiyor.
Bu maçta Hleb yoktu, böylelikle de Torku Konyaspor'da yoktu. Bu maçta Konyaspor'da  bir de santrafor yoktu.. Sonradan oyuna giren Ömer Ali ve Erdal'ın ele geçirdiği fırsatı "santraforum" diyen biri rahatlıkla gole çevirirdi.

Geçtiğimiz yıl Akhisar'ı kurtaran golcü olarak tarihe geçen Gekas için "sakat" deniliyor.  Ancak sakatlığı ile ilgili de "ne zaman iyileşip  takıma katılacak" gibisinden sağlıklı bir bilgi de verilmiyor.
Kim ne derse desin; kalecisinden defansına, orta sahasından forvetine kadar Torku Konyaspor'da bu maçta kimseler yoktu.

Olan tek gerçekse takımın ateş çemberi içerisine girdiği ve düşme tahlikesini yaşayan takımlar arasında kendisini bulduğu. Son günlerin söylemi ile "kumpas"ın içinde olduğumuz apaçık ortada.
Kimse kimseyi kandırmasın.

Görünen köy kılavuz istemez.

Yarın çok geç olabilir..