Son Dakika Haberler

Necmi Uyanık

Necmi Uyanık

​BİR MEDENİYET TOHUMU: MEVLANA FİLMİ

01 Sunday 2015

....

Uluslararası Bilim ve Medeniyet Araştırmaları Derneği (UBİMA-www.ubima.org) olarak bir Hz. MEVLANA FİLM projesinde yer alarak, gerek Konya ve gerekse Türkiye için son derece önemli olduğunu düşündüğümüz bir sanat eserinin ya da medeniyet tohumunun atılmasında elimizden geleni yapmaya kararlıyız.

Neden Mevlana Filmi?

Bugün değişen dünya şartlarında, üstün hıza sahip internetle “BİLGİ ve İLETİŞİM” çağını yaşadığımız dünyada, görsel alandaki ürünlerin özellikle gençler ve toplum üzerindeki etkisinin ne olduğu tartışmasız ortadadır. Kırkıncı yılını anacağımız Selçuk Üniversitesinin kurucu rektörü rahmetli Erol Güngör Hocamızın da dikkat çektiği üzere, medeniyetin inşasında âlim ve sanatçıların rolü çok büyüktür. Özellikle bu yolda halkının arasında yaşayarak, kültürünün-kimliğinin, geçmişten geleceğe ne anlama geldiğini bilen münevverlerin rolü! Yaşanmışlık ve epistemoloji bağlamında, “Konya demek Anadolu demektir” söyleminden hareketle, kronolojide şuur imlecini Türk tasavvuf ve sosyal hayatının önemli mimar sûfîlerinden Hacı Bektaş Veli’nin dönemine, Mevlana’nın devrine götürmemiz gerekiyor. Mevlana ile birlikte Türk Müslümanlığının, İslam’ın, o dönemde oluşan yeni medeniyet yapısının mimarlarından Anadolu’ya açılan önemli alperen kanatlardan biri olan Hacı Bektaş Velî ile bu durumu izah etmemiz gerekiyor.  XIII. yüzyılda siyasi ve sosyal huzursuzlukların yaşandığı Anadolu’da, “gelin canlar bir olalım, bir olalım, iri olalım, diri olalım”  çağrılarıyla bölünmüşlüklerin getireceği olumsuzluklara dikkat çekerek toplumu, birlik ve beraberliğe davet eden, “ilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır” pusulasıyla cehaletin getireceği felaketlere dikkat çeken Hacı Bektaş Velî, “eline, diline, beline sahip ol” çığlıklarıyla  da toplumda huzur, güven ve hoşgörü için binyıllık bir medeniyetin harcını atmıştır. Hacettepe Üniversitesinden değerli hocam Ahmet Yaşar Ocak’ın da belirttiği üzere, Orta Asya kültünden beslenen İslam’la şereflenen 13. yy. yeni Anadolu medeniyeti, aşağıdaki paragrafla daha iyi anlaşılmış olacaktır: “Hacı Bektaş Velî’nin İslam propagandası hiç şüphesiz İslâm fıkhının sıkı kurallarıyla sınırlandırılan ortodoks bir anlayış değil, Horasan Melâmetiyyesinin kuru zühd karşıtı cezbeci karakterini yansıtmaktadır. Bundan da öte bu İslâm anlayışı İslâm sûfîliğinin yapısından kaynaklanan geniş bir hoşgörüye dayanan, mühtedîleri eski kültür çevrelerinden birdenbire koparmadan, bu kültürden gelen eski inançlarını da kendi içersinde değerlendiren bağdaştırmacı, yani heteredoks bir İslâm anlayışıydı.

                Hacı Bektaşı Velî’nin, ilmin fazileti konusunda “Her şey bir şeydir, cahil hiçbir şey değildir.” dediği, Anadolu’da Selçuklu’nun başlatmış olduğu medeniyet dönüşümünde peygamber sevgisi, ayrı bir edebiyat alanı oluşturmuştur: Nâ’t, Esmâ-i Nebî, Siretü’n-Nebî, Mûcizât-ı Nebî, Gazavât-ı Nebî, Vefât-ı Nebî, Hicretnâme, Mi’râcnâme, Kırk Hadîs, Yüz Hadîs, Hilye ve Mevlîd gibi. Bunlarla birlikte “Besmele, Hamdele Salvele” geleneği, Hacı Bektaş Velî’nin Besmele Tefsiri, Fâtiha Tefsiri, Makâlât, Velâyetnâme, Makâlât-ı Gaybiyye ve Fevâid adlı eserlerinde de görülmektedir.

21. yüzyılda bize ulaşan Türk-İslam medeniyetinin önemli ustaları arasında yer alan Hacı Bektaş Velî, Ahi Evran, Yunus Emre ve özellikle Mevlana’yı doğru şekilde anlamak ve anlatmak sanırım öncelikli olarak Anadolu Selçuklu ruhunu taşıyan  Konya’daki üniversitelerimizin akademisyenlerine düşmektedir.

“Ben hayatta olduğum müddetçe Kur'an'ın kölesiyim.

Ben Muhammed Mustafa’nın ayağının tozuyum.

Biri benden, bundan başka bir söz nakledecek olursa,

Ondan da şikâyetçiyim, o sözden de şikâyetçiyim” diyen bir Mevlana’nın dönemini, felsefesini, yakılan ilahi ışıkların kaynağını anlamak ve anlatmaktır bu iş!

Uluslararası Bilim ve Medeniyet Araştırmaları Derneği olarak, Selçuk Üniversitesi olarak, Necmettin Erbakan Üniversitesi akademisyenleri olarak medeniyetimize yeni bir ışık yakmak istedik. Konya Ticaret Odamızla, Sanayi Odamızla, Ticaret Borsamızla, KOP’umuzla, Belediyelerimizle, Torkumuzla, Sivil Toplum Kuruluşlarımızla birlikte, gazete ve televizyonlarımızla birlikte “ben Anadoluyum diyen” Anadolu alperenlik geleneğiyle hayallerinin peşinde koşma inancında olan tek yürek bir Konya ile bu projeyi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu medeniyeti daha yukarı taşıma hayalinde olan İstanbul’dan Konya’ya bu sevda ile gelen değerli yönetmen ve oyuncularımız Osman Sınav ve Ahmet Yenilmez Beylerle birlikte “Besmele” kabilinden ciddi bir toplantı yapıldı. Öncelikle medeniyetin ve Mevlana felsefesinin ne anlama geldiğini çok iyi bilen sayın Valimiz Muammer Erol Bey’e, Necmettin Erbakan Üniversitesi Uluslararası Rumi Medeniyetler Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü (Dernek yönetim kurulu üyemiz) Prof. Dr. Bilal Kuşpınar hocamıza, İl Kültür Müdürümüz (dernek üyemiz) Mustafa Çıpan Bey’e, Başta Konya sevdalısı avukatlarımız (dernek yönetim kurulu üyelerimiz) Hasibe Özlem Çepni Hanım ve Mehmet Çalık Bey olmak üzere Derneğimizin tüm değerli yönetim kurulu üyelerine, Koordinasyonda önemli payı olan dernek başkan yardımcılarımızdan Doç. Dr. Yakup Kara’ya ve Karar Destek Danışmanlık’a, NEÜ Rektörü (Dernek yüksek istişare kurulu üyeniz) sayın Prof. Dr. Muzaffer Şeker Bey’e, Selçuk Üniversitesi adına Rektör Yardımcımız (Dernek yönetim kurulu üyemiz) sayın Prof. Dr. Mustafa Şahin Bey’e, KTO Başkanı (yönetim kurulu üyemiz) Selçuk Öztürk Bey’e, (Dernek yüksek istişare kurulu üyemiz) Sanayi Odası Başkanı sayın Memiş Kütükçü Bey’e, (Dernek üyemiz) sayın M. Uğur Kaleli ve (Dernek yönetim kurulu üyemiz) Prof. Dr. Mehmet Babaoğlu Bey’e, (Dernek üyemiz) Prof. Dr. Mustafa Küçüködük Bey’e, Kontv adına sayın Nurettin Bay ve (Dernek yüksek istişare kurulu üyemiz) Mustafa Tatlısu Beylere, Konhaber adına (Dernek üyemiz) Mustafa Kara Bey’e ve adını yazamadığım değerli tüm arkadaşlarıma, akademisyenlerimize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Bazı değerli hocalarımız/üyelerimiz yoğun işleri ve programları nedeniyle bu toplantıya katılamasalar da projeye ciddi anlamda destek sağlama bilincindedirler. 

Daha önce başta rahmetli Ömer Lütfi Mete olmak üzere birkaç defa Mevlana Film projesi Konya gündeminde konuşulmuştur. Ancak, şimdiye kadar teoriden pratiğe geçememiş ve çok geç kalmış olan bu projeyi hayata geçirmenin vakti gelmiştir. Başta bu medeniyetin anlam ve önemini çok iyi bilen Başbakanımız sayın Ahmet Davutoğlu Beyler olmak üzere, tüm Konya’ya ve Anadolu sevdalılarına bu iş bir yükümlülük mahiyetinde görülmelidir. Şu anda Dernek akademisyenlerimizden oluşan geniş katılımlı bir ekip Mevlana Biyografisi çalışmalarına başlamıştır. Her aşaması sabırla çok ciddi çalışmalarla şekillenecek olan, başta değerli yönetmenimiz (dernek üyemiz) Osman Sınav ve dernek yönetim kurulu üyemiz Ahmet Yenilmez Beyler olmak üzere, ciddi bir yol haritası önümüzde durmaktadır. Hayalden gerçeğe uzanacak medeniyetin bu ışıklı yolundaki büyük yürüyüşe, hoş görü ve ilahi aşk yürüyüşüne, insanlığın huzuruna inanan herkesi davet ediyoruz!

Neden?

Türk sinemasının önemli yeteneklerinden değerli yönetmenimiz Osman Sınav’ın Türk sineması ve siyaseti üzerine bazı hatıralarıyla birlikte bu konuyu önümüzdeki yazımızla daha iyi irdelemeye çalışacağız!

Şurası unutulmamalıdır ki, Amerika -önemli bir kısmı silah sanayi olmak üzere- sanayi gelirlerinden sonra en fazla geliri Sinema sektöründen elde etmektedir. Konya’nın 2015’de en büyük seçimi Mevlana Filmi olmalıdır!

Saygı, sevgi ve muhabbetlerimle..

Yorumlar

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
  • Mustafa Şahin

    Kesinlikle iyi fikir. Bazen bin kitabın yerine bir film veya belgesel halk nazarında daha etkili oluyor. Bunu Kuruluş Muhteşem Yüzyıl Diriliş ve Filinta da gördük. İnşallah tez zamanda proje hayata geçer. Slm ederim.

    • Cevapla
    • Begen (0)
    • Begenme (0)
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English