Son Dakika Haberler
Geçtiğimiz hafta son 14 dakikaya 3 gol sığdırıp, 2-0 geriye düştüğü karşılaşmada Fenerbahçe gibi bir takıma 3 gol atıp, aldığı galibiyetin rehavetini üzerinden atamayan Torku Konyaspor, Sivas deplasmanında yenilgiden kurtulamadı.
Sivasspor karşılaşmasına iyi başlayan, adeta ilk 20 dakika rakibini kendi sahasına hapseden yeşil beyazlı ekip, ilk yarıda yakaladığı mutlak gollük pozisyonları değerlendiremeyince yenilgi kaçınılmaz oldu.
Sivasspor kale çizgisi üzerinden iki defasn oyuncusunun topu çıkarması, ardından da Ömer Ali'nin kendi şahsi gayretleriyle sağ kanattan sıfıra inip, şık vuruşunda topun kalecinin altından geçip, yan direkten geri gelmesi, Torku Konyaspor adına mutlak kaçan iki gol olurken, belki de maçın dönüm noktası oldu.
Konyaspor'un geçtiğimiz yıllardan kalma iki ayrı devrede iki ayrı oyun mantalitesi maalesef bu yılda da devam ediyor.
Fenerbahçe maçında ilk yarıda ortaya koyduğu oyunla, ikinci yarıdaki oyunu çok farklıydı. İlk yarıda vasat bir oyun ardından kalesinde gördüğü 2 gol.. İkinci yarıda daha atak, mücadeleci ve ayağa paslarla rakip kalede bulduğu goller..
İşte bu anlayış Sivas'ta da sürdü. Bu kez geçen haftanın tersi ilk yarıda ayağa paslar, atak ve mücadeleci oyun, ikinci yarıda korkak, mücadeleden yoksun ve ardınan kalesinde gördüğü 2 golün ardından gelen yenilgi..
Torku Konyaspor teknik ekibi bu hastalığa acil çare bulmalı. Değilse gelecek haftalarda bu gidişat telafisi olmayacak sonuçları da beraberinde getirirebilir.
Diğer yandan "geldi gelecek, alındı alınıyor" diye dört gözle beklediğimiz şu transferler de bir an önce netlik kazanmalı artık.
Hala ciddi anlamda bir golcü ile orta sahadaki "adam gibi adamsızlık" resmen sırıtıyor.
Sivasspor yenilgisi moralleri bozmasın. Ama bundan da ders alınsın.
Hani "Bir nüsubet bin nasihattan iyidir" derler ya, bu yenilgi de bizim için böyle olmalı.
Yorumlar