Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

Trump'ın Kudüs kararının arkasındaki azınlık koalisyonu: Evanjelik Hristiyanlar

Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıyan ABD Başkanı Donald Trump'ın bu kararının arkasında, büyük ölçüde kendisine finansal destek sağlayan "Cumhuriyetçi Yahudilerin" ve siyasi destek veren "Evanjelik Hristiyanların" etkili olduğu belirtiliyor.

Trump’ın Kudüs kararının arkasındaki azınlık koalisyonu: Evanjelik Hristiyanlar
Trump'ın 6 Aralık Çarşamba günü Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıma ve ABD'nin Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşıma kararını açıklaması hem ülke içinde hem de uluslararası kamuoyunda ciddi eleştiri toplamaya devam ediyor.

Ortadoğu barışı kadar Amerikan ulusal çıkarlarına ve diplomasi imkanlarına zarar vereceği ifade edilen söz konusu karar dünya gündemini meşgul ederken, bu kararın nasıl alındığı ve arkasında kimlerin olduğu tartışması da büyüyor.

- Toplumsal mutabakatı yansıtmıyor

Daha önce ABD'de Cumhuriyetçiler ve Demokratlar tarafından İsrail Büyükelçiliğine aday gösterilmiş 11 kişiden sadece 2'sinin bu karara destek vermesi, yine ABD genelinde İsrail ve Yahudilik üzerine çalışan 120 bilim insanının Kudüs kararına tepki göstermesi ve Brookings Enstitüsünün güncel bir anketine göre, Amerikan halkının sadece yüzde 31'inin bu kararı onaylaması, söz konusu kararın toplumsal bir mutabakata dayanmadığını açık bir şekilde gösteriyor.

Tartışmalı kararın arkasındaki sınırlı destek, "Peki Trump, bu kararı neden şimdi aldı?" gibi sorularla birleşince ortaya daha karmaşık bir durum çıkıyor.

- Cumhuriyetçi Yahudi örgütlerin rolü

Bu karmaşanın arkasındaki sürece yakından bakıldığında, ABD'de faaliyet gösteren Cumhuriyetçi Yahudi ve siyonist kurum ve organizasyonların öne çıktığı görülüyor.

Amerikan İsrail Halkla İlişkiler Komitesi (AIPAC), İftira ve İnkarla Mücadele Birliği (ADL), Amerika Ortodoks Yahudi Cemaati Birliği, Cumhuriyetçi Yahudi Koalisyonu, Amerika Siyonist Organizasyonu ve Amerikan Siyonist Hareketi gibi ABD'deki önemli Yahudi kuruluşları, yaptıkları açıklamalarla Trump'ın Kudüs kararına büyük destek verdi.

- Adelson etkisi

Ayrıca ABD'deki en zengin Yahudi iş adamları arasında sayılan ve çok sayıda kumarhanesi olan Sheldon Adelson, Cumhuriyetçi Yahudi Koalisyonunun başındaki isim olarak seçim kampanyası döneminde Trump'a çok güçlü destek vermişti. Kayıtlara göre Adelson ile eşi Miriam Ochsorn, toplam 83 milyon dolarla Trump'a bireysel kategoride en fazla bağış yapan isimler arasında yer aldı.

Trump'ın 20 Ocak'taki yemin töreni komitesine tek kalemde yaptığı 5 milyon dolarlık bağışla da dikkati çeken Adelson hakkında 19 Nisan'da çeşitli gazetelerde çıkan haberlerde, "Adelson'ın Trump'tan online gazino oyunlarını yasaklamasını ve ABD'nin Tel Aviv'deki büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını istediği" ileri sürülmüştü.

Ekim ayında Las Vegas'ta Trump ile bir araya gelen Adelson-Ochsorn çifti, Amerikan büyükelçiliğinin Kudüs'e taşınmamasından duydukları rahatsızlığı İsrail'in Channel 2 kanalında dile getirmişlerdi.

7 Aralık Perşembe günü New York Times gazetesine "Başkan Trump: Söz verdiniz. Sözünüzü Yerine Getirdiniz." ifadeleriyle tam sayfa ilan veren Cumhuriyetçi Yahudi Koalisyonu da Adelson'ın fonladığı bir kuruluş olarak biliniyor.

- Demokrat Yahudilerden sınırlı destek

Öte yandan daha demokrat ve liberal çizgiye yakın duran Yahudi organizasyonları belli ölçüde karar destek verirken, "Ortadoğu barışının ve muhtemel bir İsrail-Filistin uzlaşısının bu kararla ateşe atıldığına" dikkati çekti.

ABD'deki etkin Yahudi kuruluşu "J Street", zaten yeterince hassas bir dengede duran Ortadoğu barış sürecinin bu kararla çökebileceği ve İsrail'in bölgedeki Araplara daha da yabancılaşmasından başka bir işe yaramayacağı uyarısında bulundu.

"Birleşik Reformist Yahudilik" başkanı Haham Rick Jacobs ise genel anlamda Kudüs kararını desteklediklerini ancak herhangi bir barış süreci yürütülmeden alınan bu kararın faydadan çok zarar getireceğine vurgu yaptı.

Yine Yahudi kökenli Demokratların önemli isimlerinden eski başkan aday adayı Vermont Senatörü Bernie Sanders da karara sert tepki göstererek söz konusu kararın Ortadoğu'daki ateşi yükselteceği ikazını yaptı.

- Cumhuriyetçi Kongre üyelerinin desteği tam

ABD Kongresindeki tabloya bakıldığında ise özellikle Cumhuriyetçi isimlerin Trump'ın kararına önemli destek verdiklerini, Demokrat Kongre üyeleri arasındaki desteğin ise oldukça sınırlı kaldığı söylenebilir.

Beyaz Saray tarafından geçen perşembe günü kamuoyuna duyurulan "destek verenler" listesinde ağırlıklı olarak Cumhuriyetçi isimler dikkat çekti.

Listede Temsilciler Meclisi Başkanı Paul Ryan, Temsilciler Meclisi Çoğunluk Lideri Kevin McCarthy, Temsilciler Meclisi Parti Denetçisi Steve Scalise, Senato Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Bob Corker, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Ed Royce, Arizona Senatörü John McCain, Güney Carolina Senatörü Lindsey Graham ve Florida Senatörü Marco Rubio gibi Cumhuriyetçilerin önemli isimleri yer aldı.

Demokratlar arasında Trump'ın kararına destek verenlerin oranı Cumhuriyetçilere kıyasla daha düşük kalırken, Temsilciler Meclisi Demokrat Parti Denetçisi Steny Hoyer, Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi Üyesi Eliot Engel, Demokrat vekillerden Brad Schneider ve Nita Lowey gibi kişilerin isimleri öne çıktı.

- Evanjelik Hristiyanlar ve Pence

Cumhuriyetçi Yahudi çevreler kadar Kudüs kararında Evanjelik Hristiyanların ve ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence'in siyasi etkisinin de önemli rol oynadığının altı çiziliyor.

Sıkı bir Evanjelik olan Pence, Trump'ın seçim kampanyası döneminde bu çevrelerin desteğini almasında oldukça etkili olurken kampanya döneminde "Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıma sözü" veren Trump'ın bu sözünü yerine getirmesinde rol oynadı.

"Kudüs'ün tamamının İsraillilere ait olduğuna" inanan Evanjeliklerin Beyaz Saray'daki eli olan Pence, perde arkasında Trump üzerinde ağırlığı olduğu bilinen bir isim olarak değerlendiriliyor. Amerikan medyasındaki birçok haberde Pence'in Kudüs kararında yadsınamaz etkiye sahip olduğuna dikkat çekiliyor.

Ayrıca Trump'ın, 2018'in kasım ayında ABD Kongresindeki ara seçimler için yine Evanjeliklerin ve genel anlamda Yahudilerin desteğini almak istediğine de işaret ediliyor.

Trump'ın damadı ve başdanışmanı olan Yahudi Jared Kushner'in de "Kudüs'ün İsrail'in başkenti olarak kabul edilmesinin barış sürecine zarar vermeyeceği" şeklindeki pozisyonuyla Trump'ın Kudüs kararına dolaylı destek verdiği not ediliyor.

- Trump, "borcunu ödedi"

21 Mart'ta AIPAC'nin Washington DC'deki yıllık toplantısında Kudüs'ü "İsrail'in başkenti" olarak tanıyacağı sözünü veren Trump'ın, bu adımla hem Cumhuriyetçi Yahudi çevrelere, hem Evanjelik Hristiyan çevrelere, hem de kendisine önemli finansman sağlayan Adelson gibi isimlere "borcunu ödediği" kaydediliyor.

Ancak Ortadoğu barışıyla ilgili tüm dengeleri alt üst eden bu adımın ortaya çıkaracağı bölgesel ve uluslararası maliyetin ne gibi sonuçlar doğuracağı ve bunun Trump yönetimini nasıl etkileyeceği soruları, önümüzdeki sürecin en önemli tartışmalarından biri olacak.

Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English