Makalede, yakın zamanda Almanya, Avusturya ve İsveç'te olduğu gibi Avrupa genelinde bazı ülkelerin Türk bakanların toplantılarını yasakladığına dikkat çekilerek, "Bunu yaparak (ifade özgürlüğü konusunda) savunduklarını iddia ettikleri değerleri terk etmiş oluyorlar. Eğer Batılı devletler temel hak olan ifade özgürlüğüne sadık kalmak istiyorlarsa, tutarlı olmaları gerekir." ifadelerine yer verildi.
- "Hollanda tehlikeli bir yola girdi"
Özellikle Hollanda'da Mark Rutte başkanlığındaki hükümetin, Türk bakanları sınır dışı ederek, "tehlikeli bir yola girdiği" değerlendirmesinin yer aldığı makalede, şunlar kaydedildi:
"Bu hamle, Avrupa Birliğinin (AB) Türkiye'ye yönelik yaptığı reform çağrılarının etkisini zayıflattı. Kıtanın tümünün kuvvetini azalttı. Türkiye'nin önemli bir üyesi olduğu NATO içerisindeki gerilimleri kızıştırırken, Türk asıllı göçmenlerin sosyal entegrasyonunu da daha karmaşık hale getirdi. Rutte, yarınki genel seçimde tercihini aşırı milliyetçi Geert Wilders'ten yana kullanabilecek olan göçmen karşıtı seçmenin oylarını almaya çalışıyor. Ancak bu son derece naif bir yanlış hesaplamanın ürünü. Türk bakanların sınır dışı edilmesi, kesinlikle Kuran'ı yasaklamak ve camileri kapatmak isteyen Wilders'i güçlendirdi."
Göçmenlerin Avrupa'ya gelmesi ve bunun kontrol altında tutulması konusunda AB'nin Türkiye ile iş birliğine ağır bir şekilde bağımlı olduğunun altı çizilen makalede, bir NATO müttefikinin seçilmiş bakanlarının barışçıl bir mitinge katılmasını engellemenin yanlış olduğu vurgulandı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
