Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilen iddianame yapılan değerlendirme sonucunda kabul edildi. 97 sayfadan oluşan iddianamede, savcı, sanıkların 15'er yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarını istedi.
İddianamede, aralarında Etkin Pişmanlık Yasası'ndan faydalanarak itiraflarda bulunan sanık polislerin savunmalarına da yer verildi. Tamamının ByLock kullandığı saptanan sanık polislere örgüt içinde yer aldıkları için yüksek miktarda taltif ödemeleri yapıldığı ve ödemelerden de "himmet" adı altında kesinti yapıldığı belirtildi.
İddianamede ayrıca sanık polislerin çoğuna komiser ve komiser yardımcılığı sınavlarında örgütçe sorular ve cevaplarının da verildiği yer aldı.
Sanıklardan Ali G. ifadesinde, örgütle polis okulunun ikinci döneminde tanıştığını ve sohbetlere katıldığını belirterek, 2001 yılında komiser yardımcılığı sınavına şartları uymadığı için katılamadığını, 2005 yılında sınava girmeden önce Murat isimli sohbet hocasının kendisine bu sınava girmesi yönünde telkinde bulunduğunu anlattı.
Bu kişinin sınavdan birkaç gün önce de hatırlamadığı bir yerde yaklaşık 30 sayfa not şeklinde bulunan A4 kağıdını kendisine verdiğini ve "Burada yazılı olan konulara daha çok çalış" dediğini aktaran Ali G, notta yazılı bulunan konularla ilgili çok sayıda soru çıktığını ve 93 veya 94 alarak sınavı kazandığını kaydetti.
Feyzullah G. ise 2009 yılında açılan komiser yardımcılığı sınavına girdiğini ancak başarılı olamadığını belirterek, bir süre sonra İlyas adlı "sohbet hocasının" kendisini çağırıp bu yıl yapılan sınava girip girmediğini sorduğunu ifade etti.
Kendisinin de girdiğini ancak kazanamadığını söylediğini belirten Feyzullah G, "İlyas hoca bir kitap şeklinde fotokopileri bana verdi, 2010 yılında açılacak sınava çalışmamı söyledi. İlyas hocanın bu vermiş olduğu fotokopilere çalıştım, 2010 yılı mart ayında komiser yardımcılığı sınavına girdim, bu sınavdan 85 veya 86 puan alarak başarılı oldum. Bu sınavda İlyas hocanın vermiş olduğu fotokopiler içerisinden 60-70 adet soru çıktı." ifadesini kullandı.
- "Cevap şıklarına kadar aynı sorular çıktı"
Sanıklardan Hakkı D. ise 2008 yılında komiserlik sınavını kazanamayınca 2009 yılında tekrar bu sınava girdiğini aktararak, sınav öncesinde daha önce tanımadığı polis memuru Vefa D'nin kendisini telefonla aradığını ve buluşmak istediğini söylediğini belirtti.
Vefa D. ile Ulu Cami civarında buluştuklarını anlatan Hakkı D, şöyle devam etti:
" Vefa bana 'Bu akşam Ramazan hoca seni bekliyor' dedi. Ramazan hocanın evine gittim. Salona geçtik kısa bir sohbet ettik, sonra Kur'an-ı Kerim getirdi ve 'Ben sana soru vereceğim Kur'an-ı Kerim üzerine yemin edeceksin ve bu aramızda kalacak.' dedi. Bana altlarında şıkları bulunan tahminen 300 soru verdi. Bu sorular A4 kağıdına çıkartılmış vaziyetteydi. Kendisine bunun etik olup olmadığını sordum. Ramazan hoca da, 'Bu konunun her kurumda olduğunu, ayrıca emniyet gibi önemli kurumlarda hırsızların olduğunu ve bu nedenle benim gibi insanların buralarda olması gerektiğini' söyledi. Daha sonra, 'Bunlara çalış, herhangi bir çoğaltma yapmadan sınav sonrası bana geri teslim edersin' dedi. Sınavdan bir gün önce soruları Ramazan hocaya teslim ettim. Ertesi gün yapılan sınavda 82 puan aldım. Sorulardan yaklaşık 75-80 kadarı çıktı. Hatta verilen soruların cevap şıklarına kadar aynı şekilde soru çıktı."
- "Pamuk eler cebe" diyerek himmet toplanmış
Sanıklardan Ziya Ş. ise iddianamede yer alan ifadesinde, 2006 yılında çalıştığı polis merkezinde görevli 2 polisin etkisiyle FETÖ ile tanıştığını ve toplantılarına gitmeye başladıklarını anlattı.
Sohbet toplantıları esnasında zaman zaman "himmet" istendiğini belirten Ziya Ş, şunları kaydetti:
"Ancak Kurban Bayramı öncesinde Peygamber Efendimiz için kurban kesileceği söylenerek herkesten gönlünden koptuğunca para istenirdi. Sadece bu talep doğrultusunda kurban için birkaç kez 20 veya 30 lira tutarında olmak kaydıyla para verdim."
Sanık Ziya Ş. himmet adı altındaki paraları kime verdiğini ve telefonuna ByLock yüklemesini de kimin yaptığını da ifadesinde anlattı.
Turan K. de sohbet toplantılarına katıldığını belirterek, "Grubun abisi Beşir K. idi. Her ayın 15 inde himmet adı altında para toplanırdı. Verilen tutar sabitti. Sonraki aylarda bu tutarın altında verilmezdi. Paralar Beşir'e verilirdi. Beşir'in paraları kime verdiğini ise bilmiyorum." ifadelerini kullandı.
İbrahim Y. ise Konya'da görev yaparken kendisini cinayet büroda görevli Şerafettin G'nin arayarak, "Bizim toplantılarımız var, Biz cemaatiz, bize katıl." diye teklifte bulunduğunu belirterek, kabul etmediği için bir süre sonra bu kişinin tekrar arayıp "Bizim elimiz kolumuz uzun" şeklinde tehditte bulunduğunu ileri sürdü.
Sanıklardan Mustafa A. ise katıldığı toplantılarda sohbet sonrası "abi" olarak nitelendirilen kişilerin "Pamuk eler cebe" diyerek himmet adı altında para topladığını anlattı.
Sanıkların yargılanmalarına önümüzdeki günlerde başlanacak.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
