Süt kampanyasına önem verdiklerini belirten Bayraktar, kampanyanın sadece ziraat odalarıyla sınırlı kalmaması gerektiğini ifade etti.
İlerleyen aylarda sütte yüzde 20'lere varan üretim artışı beklendiğine dikkati çeken Bayraktar, şunları kaydetti.
"Gerekli önlemleri almazsak, süt fiyatları 50 kuruşa kadar düşer ve ahırlarda hayvan kalmaz. 2008'de yaşadığımız krizlerin daha kötüsünü yaşarız. Bu ülkeye, 2008 krizinin faturası 3,7 milyar dolar olmuştur. Bu fatura daha da artar. 4 milyar doların üzerinde et ve canlı hayvan ithalatına sebebiyet verilir. Et fiyatları yükselir, tüketicimiz kıymayı ucuza alamaz, 50 liradan alır hale gelir."
Halen 1 milyon 150 bin ton dolayında olan kırmızı et üretiminin 1,5 milyon tona çıkarılması gerektiğine işaret eden Bayraktar, şöyle devam etti:
"Üretimdeki artışın önündeki en büyük engel ithalat olacaktır. Bu hedefe ulaşmak için küçük aile işletmelerinin desteklenmesi çok önemlidir. Destekleyemezsek, sadece bitkisel üretimde değil, hayvancılıkta da gıda güvencemizi sağlayamayız. İthalatı önlediğimizde, üreticimize gerekli destekleri, besi işletmesi yatırımı için yeterli desteği verdiğimizde 1,5 milyon tonluk üretimi kısa zamanda sağlarız. Süt fiyatlarındaki düşüşü önlemek istiyorsak, sektörü taşeron belasından da kurtarmamız lazım. Et ve Süt Kurumunun acilen süt alımına girmesi gerekiyor. Bir iki aylık gecikme, laktasyon döneminin de başına denk geldiği için, süt üretiminin de arttığını dikkate aldığımızda bir işe yaramaz."
- "Üreticimize yansımadı"
Bayraktar, şu an sütte arz fazlası olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sütte arz-talep dengesi sağlanıncaya kadar damızlık düve ithalatı ve bu amaçla kullandırılan sıfır faizli kredilerin durdurulmasını istiyoruz. Ayrıca maliyetlerin düşürülmesi açısından gübre ve yemde indirim talepleri üzerine, hükümet gübre ve yemde KDV indirimi yaptı. Ama 2 milyar liranın üzerindeki bu destek, maalesef üreticimizin cebine girmedi. Üreticimize yansımadı. Gübre ve yem fiyatlarını takip ettiğimizde biz bunu görüyoruz. 2 milyar liranın üzerindeki bu desteğin de üreticimize doğrudan, direkt olarak ödenmesini talep ediyoruz."
TZOB'un Ulusal Süt Konseyinden ayrıldığını anımsatan Bayraktar, "Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Faruk Çelik de süt fiyatının arkasında durmayan konseyi eleştirmiş ve süt fiyatlarının düşmesinden duyduğu rahatsızlığı bildirmiştir. Biz, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanımız Çelik’ten daha da ileri giderek Ulusal Süt Konseyi’nde çekildiğimizi ifade ettik. Çünkü Ulusal Süt Konseyi, deklare ettiği fiyatın arkasında duramamıştır" ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
