YANGON (AA) - Myanmar'ın Kaçin etnik topluluklarından oluşan 32 sivil toplum kuruluşu, Birleşmiş Milletlerden (BM), Kaçin eyaletindeki sivillere yönelik gerçekleştirdiği hak ihlallerini gerekçe göstererek Myanmar ordusunu Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) başvurmasını istedi.
Kaçin Barış Ağı'ndan Khon Ja, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Myanmar'daki ve yurt dışındaki Kaçin etnik topluluğunu temsil eden 32 sivil toplum kuruluşunun, hafta başında BM Güvenlik Konseyine bir mektup göndererek, Kaçin eyaletinde yıllardır süren hataları nedeniyle Myanmar ordusuna karşı harekete geçilmesi çağrısında bulunduğunu belirtti.
Myanmar hükümetinin ve parlamentosunun, Kaçin'deki duruma yeterince ilgi göstermediğini söyleyen Khon Ja, bu ayın başlarındaki çatışmalarda 2 binden fazla kişinin mağdur olduğunu ancak ne hükümetin ne de parlamentonun söz konusu kişileri korumak adına hiçbir şey yapmadığını ifade etti.
Khon Ja, "Bizim toplumumuzu ordudan korumakta başarısız oluyorlar. Bu yüzden, BM'yi, konuyla ilgili UCM'ye başvurmaya çağırıyoruz." dedi.
Mektupta, Kaçin halkının, infazlar, zorla yerinden etme, tecavüz ve cinsel şiddet, mülk müsadereleri, keyfi tutuklama ve tutukluluk ile uzun süre insani yardımın ulaştırılmaması da dahil olmak üzere pek çok hak ihlallerine maruz kaldığı belirtildi.
“Bu tür insan hakları ihlalleri, Kaçin halkı ya da Myanmar'daki diğer etnik gruplar için yeni bir durum değil" ifadesine yer verilen mektupta, “Myanmar ordusu bu taktikleri, etnik kimliğimizi yok etme, dinimize zarar verme, topraklarımızı kolonileştirme ve doğal kaynaklarımızı çalma çabalarında kontrolü sağlamak ve korku aşılamak için kullandı.” değerlendirmesinde bulunuldu.
- Ocak ayından bu yana en az 10 bin kişi yerinden edildi
Birleşmiş Milletlere (BM) göre, ordu güçleriyle etnik isyancılar arasında çatışmaların yaşandığı Kaçin eyaletinde ocak ayından bu yana en az 10 bin kişi oldu. Yerel yetkililer, hükümetin, Arakan'daki gibi Kaçin ve Şan eyaletlerinde evlerini terk etmek zorunda kalan 120 bin kişiye yardım ulaştırılmasına engel olduğuna işaret ediyor.
Yerel Baptist Kilisesi Papazı Mun Dan, geçen hafta yaptığı açıklamada, çatışmaların yaşandığı Tanai bölgesinde aralarında hamile ve yaşlıların da bulunduğu 2 bine yakın Kaçin sivilin çevredeki ormanlara sığındığını belirtmişti.
BM tarafından oluşturulan bir gerçeği bulma komisyonunun mart ayı raporunda, Arakan'da ve Kaçin'deki çatışmalar arasında "dikkati çeken benzerlikler" olduğuna işaret edilmişti. Komisyon, tıpkı Arakan'da olduğu gibi Kaçin eyaletinde de ölümler, kaçırma, yağmalama, işkence, tecavüz ve zorla çalıştırma da dahil olmak üzere güvenlik güçlerinin ağır istismarına dair yeni ihbarlar aldığını bildirmişti.
Myanmar'daki etnik silahlı gruplar, ülkenin 1948'de bağımsızlığını kazanmasından bu yana orduyla çatışıyor. Çatışmalar daha çok kuzeydeki Kaçin, kuzeydoğudaki Şan ve batıdaki Arakan eyaletlerini etkiliyor.
Etnik gruplar, özerkliğin referanduma götürülebileceği bir federal anayasa istiyor. Myanmar'ın 1947'deki Panglong Barış Konferansı'ndan sonra oluşturulan Federal Anayasası, 1962'deki askeri darbeyle yürürlükten kaldırılmıştı.
Myanmar'da ordu güçleri ülkenin kuzeybatısındaki eyalette silahlı gruplarla mücadele bahanesiyle işlediği insan hakları ihlalleri nedeniyle eleştiriliyor.
Bölgede kendisine Kaçin Bağımsızlık Ordusu (KIA) adını veren etnik silahlı grup ile Myanmar ordusu arasında yaşanan çatışmalar 11 Nisan'da şiddetlenmişti.
KIA, ülkenin kuzeyindeki Hristiyan inancına mensup etnik Kaçin halkının hakları ve özerklik için on yıllardır mücadele yürütüyor.
Kaçin isyancıları ile hükümet güçleri arasındaki çatışmalar 17 yıl süren ateşkesin ardından 2011 yılında yeniden başlamıştı. Çatışmalar nedeniyle yüzlerce kişi hayatını kaybetmiş, 100 binden fazlası yurtlarından edilmişti.
BM İnsan Hakları Myanmar Özel Raportörü Yanghee Lee, mart ayında, Myanmar hükümetinin Kaçin ve Kayin eyaletlerinde yeni askeri saldırılar başlattığı bilgisini paylaşarak, hükümetin Arakan'da kalan az sayıdaki Müslüman nüfusu da bölgeyi terketmeye zorlamak için açlık politikası yürüttüğünü kaydetmişti.
BM'ye göre, yalnızca 25 Ağustos 2017'den sonra Arakan'dan kaçmak zorunda kalıp Bangladeş'e sığınanların sayısı 700 bini aştı. Uluslararası insan hakları kuruluşları, yayınladıkları uydu görüntülerinde yüzlerce köyün yok edildiğini kanıtladı.
BM ve uluslararası insan hakları örgütleri, Arakanlı Müslümanlara yönelik şiddeti "etnik temizlik" ya da "soykırım" olarak adlandırıyor.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
