Konya Barosu'nun açıklamasına bir tepki de Milliyetçi Hareket Partisi'nden geldi. KONTV Ana Haber Bülteni'nin canlı yayın konuğu olan İl Başkanı Murat Çiçek, "30 Mart seçimleri ile birlikte Türkiye'de artık belli noktalarda halen eksiklikler olduğu gözüktü. Bu anlamda özellikle İstanbul Büyükşehir Başkanlığı seçimi tam bir şaibeli hal almıştı ve sürekli gündemi meşgul eden bir durum içerisindeydi. Gerek sayın liderimiz Devlet Bahçeli ve gerek sayın Cumhurbaşkanımız bu seçimlerin şaibenin ortadan kalkması açısından yenilenmesi gerektiğini ifade ediyorlardı. YSK'nın verdiği karar son derece yerinde bir karar. Zira ortada şaibeli bir durum var. Sandık kurul başkanlarından birleştirme tutanaklarına kadar ciddi anlamda soru işaretleri var. İlk sonuçlar ile daha sonraki sonuçlarda birkaç ilçede meydana gelen itirazlarla birlikte farkın kapandığı gözükmekte. Bu şaibeyi ortadan kaldırmak ve özellikle millet iradesinin sandığa tam anlamıyla yansıdığını koruyabilmek açısından bu seçimlerin yenilenmesi gerekiyordu. Seçimlerin yenilenmesi kararı ile birlikte liderimiz İstanbul'da yoğunluğu bulunan ilçe başkanlarımızı ilk etapta çağırarak seçim sürecini başlatmış oldu. Bu teşkilatlar dışında Konya da dahil diğer il teşkilatlarımız da aynı şekilde İstanbul'da seçim çalışmalarına katkıda bulunacak. YSK'nın vermiş olduğu karar son derece yerinde olmuştur. 23 Haziran'da Cumhur İttifakı gasp edilen hakkına kavuşacaktır ve İstanbul Büyükşehir Belediyesini kazanacaktır." dedi.
Çiçek konuşmasına şöyle devam etti;
"Herkes düşüncesini fikrini ifade edebilir bunda herhangi bir sıkıntı yok ama meslek odalarının bu anlamda biraz daha dikkatli olması lazım. Sonuçta Türkiye Barolar Birliği de Konya Barosu da ciddi anlamda bir kitlesi olan kuruluşlar. Konya Barosu bende dahil olmak üzere 3 bin 500 üzerinde avukatı temsil eden bir kuruluş. Öncelikli vazifesi bu değil, öncelikli vazifesi kendi meslektaşlarının haklarını korumak, baroların asli vazifesi bu. Her siyasi düşünceye eşit mesafede olup bu şekilde yaklaşması gerekiyor. Şuanki baro başkanımızın yapmış olduğu açıklama beni ve birçok arkadaşımızı da bağlamıyor. Birçok arkadaşımızda bu anlamda tepkilerini dile getirmiştir. Türkiye Barolar Birliğine nezline baktığımız zaman, sanatçılardan da bir çok kesimden de açıklamalar geliyor. Daha öncede yaşadık bunları, sizin 15 Temmuz'da aklınız neredeydi bir tane açıklamanız yok. Daha ortada gerekçeli karar yok, bununla ilgili gerekçesiyle birlikte kitapçık hazırlanıyor şuanda. Diğer tarafta haklı bir sebeble iptal edilmiş bir seçim var, bunu siz çarpıtıp kamuoyunda bir algı oluşturmaya çalışıyorsunuz. Sanki YSK siyasi iktidarın etkisi altında bir karar vermiş gibi ve bu anlamda kendilerince bir mağdur edebiyatı oluşturmak ve kamuoyunda bir algı oluşturma çabası içerisindeler. İtiraz çok açık ve net, büyükşehir nezlinde bir itiraz olmuştur, ilçe belediyeler nezlinde bir itiraz söz konusu olmamıştır. Olmuş olsaydı o da YSK tarafından ayrıca değerlendirilirdi."
Algı oluşturup toplumda belli kişileri ileriye dönük senaryolar dahilinde bir yerlere hazırlama projesi olduğunu ifade eden Çiçek, "Konya Baromuzun yapmış olduğu açıklamayı ben hiç yakıştıramadım kendilerine. Kesinlikle kabul edilebilir bir tarafı yok. Herşeyden öte kendilerinin bir hukukçu olamsı münasebetiyle bu kararı en iyi anlayabilecek fikre ve akla sahipler. Türkiye Barolar Birliği'nin değirmene su taşımalarını ben şahsım adına kabul edemiyorum ve açıklamalarını şiddetle kınıyorum." dedi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
