Arslan, 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nin ardından ağır bedeller ödediklerini belirterek, federasyonlarının kapatıldığını, kendilerinin mahkum edildiğini ancak yine de darbelere karşı her zaman direndiklerini vurguladı.
Demokratik yollarla gelmiş bir iktidarın yine demokratik şekilde gitmesini savunduklarını anlatan Arslan, "28 Şubat döneminde birileri iktidarı alaşağı etmek için çete kurdular. HAK-İŞ yine direndi, yine 'demokrasi, halk iradesi, özgürlük' dedi. Bunun bedelini de ödedik. 27 Nisan e-bildirisine en şiddetli şekilde karşı çıktık. Bunun baskısını da gördük. Tehditlerle, baskılarla bizi susturmaya çalıştılar ama biz hep 'demokrasi, özgürlük ve millet idaresi' dedik." ifadelerini kullandı.
Arslan, 15 Temmuz'daki darbe girişiminin ne 27 Mayıs ne 12 Eylül ne de 28 Şubat'a benzediğini dile getirdi.
Milletin 15 Temmuz'daki duruşunun çok değerli olduğuna dikkati çeken Arslan, şöyle konuştu:
"15 Temmuz'da ilk defa milletimiz bütün siyasi görüşlerini, farklılıklarını, yaşam biçimlerini, inançlarını, kıyafetlerini, görüşlerini, aidiyetlerini bir kenara bırakarak omuz omuza darbe girişimine 'dur' demiştir. İlk defa yaşadık bunu. Bir avuç ihanet şebekesinin dışında milletimizin tamamı 15 Temmuz'da omuz omuzaydı. Tanklara karşı direnirken, uçaklardan atılan bombalara karşı göğüslerini siper ederken, helikopterlerden taranırken, hasılı her türlü alçaklığın ve ihanetin yapıldığı 15 Temmuz gecesinde bu milletin çocukları sağına soluna bakmadan birlikte yürüdüler. Bunu çok değerli görüyoruz. Hala 15 Temmuz sonuçlanmadı. Hala ihanet şebekelerinin tezgahları tamamen berhava edilmedi. Büyük şeytan emperyalist ABD'nin oyunları, tezgahları devam ediyor. Onun içerideki ihanet şebekesi, taşeronu FETÖ örgütü, başka taşeronlarla hala önümüz kesiliyor."
Mahmut Arslan, 15 Temmuz gecesinde yeryüzünün bütün mazlumlarının duasıyla çınladığını ve bütün dünya mazlumlarının Türkiye ile birlikte olduğunu belirtti.
Yeryüzünün bütün mazlumları için Türkiye'nin tek ve son kale olduğunu aktaran Arslan, "Bu kalenin düşmemesi için dua ettiler. Bu kaleyi düşürmek isteyen ihanet şebekelerinin oyunlarını boşa çıkarmak için dua ettiler. Rabbim dualarını kabul etti. Eğer bugün bu meydanlarda isek bu duaların sayesinde. Milletimize şükran borçluyuz. Sizler Ankara ve İstanbul'da o gece yaşanan adeta bir filim gibi seyrettiğiniz ancak gerçeğin ta kendisi olan o direnişin en azından duacısı olarak buradaydınız." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan, "meydanları terk edin" çağrısı gelmeden meydanları terk etmeyeceklerini ifade eden Arslan, "Cumhurbaşkanımızın başlattığı, siyasi partilerimizin büyük çoğunluğunun destek verdiği yeni bir dönemi başlatmış oluyoruz. Biz bütün sivil toplum örgütleri, sendikalar, federasyonlar, siyasi partiler, meslek kuruluşlarımız, hasılı bütün Türkiye olarak farklılıklarımızı zenginlik kabul ederek Türkiye'de yeni bir dönemin başlangıcını birlikte başarıyoruz. " diye konuştu.
Arslan, hükumete, 15 Temmuz direnişine katılan ve şehit olanlar için ortaya koyduğu tavır için teşekkür ettiklerini belirterek, şehitlerin ebediyen yaşatılması için atılacak bütün adımları desteklediklerini sözlerine ekledi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
