TBMM (AA) - İYİ Parti Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu, YSK'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin yenilenmesine ilişkin gerekçeli kararı konusunda, "Türkiye maalesef milli irade, seçim yolsuzluğuyla karşı karşıya. Bu, kamuoyu vicdanında gerekli karşılığı alacaktır." görüşünü savundu.
Tatlıoğlu, Mecliste düzenlediği basın toplantısında, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın, yaklaşık 10 aylık sürede, 8 ayrı tarihte, 8 ayrı paket açıkladığını belirtti.
Bu süre içinde gayri safi milli hasılada yüzde 19,8, kişi başına düşen milli gelirde yüzde 19 düşüş olduğunu ifade eden Tatlıoğlu, enflasyonun yüzde 26, faizlerin yüzde 32, dövizin yüzde 32 arttığını, işsizliğin 10,2'den 14,7'ye çıktığını, bütçe açığının 103 milyara ulaştığını söyledi.
Türkiye'de ilk defa döviz mevduatlarının Türk lirası mevduatlarının üzerine çıktığına işaret eden Tatlıoğlu, şöyle devam etti:
"Tam bir dolarizasyon süreci içinde olduğumuzun bundan daha iyi bir göstergesi olmaz. Borsa İstanbul değeri yani Türkiye'deki önemi haiz firma değerleri dolar bazında yüzde 34 oranında düşmüş. Merkez Bankası rezervleri, resmi rezervler, toplam rezervler yüzde 8 düşmüş. Her ülke için önemli olan risk primi CDS yüzde 68 oranında artmış. Ekonomik güven endeksinde 90'dan 84'e düşüş var, tüketici güven endeksinde de 21'lik düşüş söz konusu. 10 ayın sonunda 8 paketten hiçbirinin karşılık bulmadığı ve bu paketler çerçevesinde yapılan açıklamalar, onlarca tahmin ve öngörünün hiçbir isabet bulmadığı bir tabloyla karşı karşıyayız."
Tatlıoğlu, böyle bir karne karşısında Türk ekonomisini rahatlatacak ciddi reform sürecinin ortaya konulması gerektiğine dikkati çekerek, "Türkiye'de ekonomik kriz yok, ekonomik krizi de içine alan yapısal bir tıkanma söz konusu. Yapısal reform paketiyle ortaya çıkmak lazım ve ekonomide de güven ortamını sağlayacak bir süreci başlatmak gerekiyor. Bu da mevcut ekonomi yönetiminin bu pozisyonuna veda etmesiyle başlar." dedi.
- "Türkiye seçim yolsuzluğuyla karşı karşıya"
Gazetecilerin sorularını da yanıtlayan Tatlıoğlu, "YSK'nin gerekçeli kararı vicdanları rahatlattı mı?" sorusu üzerine, "6 Mayıs'ı Türkiye'deki milli iradeye yönelik yargı darbesi olarak nitelendiriyoruz. Sayın Genel Başkanımız bunu açıklamıştı. Gerekçeli karar da bunun doğru olduğunu gösterdi. Türkiye maalesef milli irade, seçim yolsuzluğuyla karşı karşıya. Bu, kamuoyu vicdanında gerekli karşılığı alacaktır. 6 Mayıs sürecini 1960'larda Yassıada'daki Salim Başol yargısına, 28 Şubat'taki Vural Savaş yargısına benzetiyoruz." değerlendirmesini yaptı.
Terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla görüşmesine ilişkin Adalet Bakanı Abdulhamit Gül'ün, "Bunun çözüm süreciyle bir ilgisi yok. İstanbul seçimleriyle de bir alakası yok." sözü hatırlatılarak değerlendirmesi sorulan Tatlıoğlu, "Çok kısa olarak 'Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz.' Bugün Türkiye'yi yöneten kadroların çözüm sürecinin başında söyledikleriyle, ortasında ve sonunda karşılaştıklarımızın çok farklı olduğunu gördük. Sayın Bakan'ın bu sözünün maalesef kredisi yok." dedi.
Tunceli Belediye Meclisinin belediye tabelalarında "Tunceli" yerine "Dersim" ibaresinin yazılması kararına ilişkin soru üzerine Tatlıoğlu, "Bunlar çok yanlış şeyler. Bunlar fantezi olaylar. Türkiye Cumhuriyeti'nin bugünkü yönetim anlayışından kaynaklandığını düşünüyorum. Böyle bir yetki aşımı var ve ciddi bir sıkıntı bu esasında. Son derece yanlış buluyoruz. Türkiye'nin resmi dili var, bu da Türkçedir. Türkiye'nin 81 ili var, bunlardan biri Tunceli'dir." ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
