"İslam Dünyasında Sendikacılık" Sempozyumu

İSTANBUL (AA) - Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, İslam İşbirliği Teşkilatı'na, İslam ülkeleri sendikalarının oluşturduğu bir emek mekanizması kurulması önerisini sunarak, "Burada dayanışmamızı, kardeşliğimizi ve birliğimizi pekiştirelim. Biz aynı kıbleye dönen insanlar olarak gönül ve kalp diliyle konuşabilir, emeğin küresel sorunları başta olmak üzere insanlığın her sorununa karşı etkili mücadele mekanizması oluşturabiliriz." dedi.

Yalçın, Memur-Sen ve SESRIC organizasyonuyla düzenlenen "İslam Dünyasında Sendikacılık" sempozyumundaki konuşmasında, dünyanın ağır sorunlara bağlı krizler yaşarken, sendikal hareketin de kriz yaşadığını dile getirerek, sendikal hareketin nitelik ve nicelik olarak gerilediğine işaret etti.

Son 30 yıldır dünyada sendikalı çalışan sayısında önemli ölçüde azalmalar görüldüğünü kaydeden Yalçın, "Sendikalaşma oranlarının görece yüksek olduğu AB üyesi ülkelerde bile sendika üye sayısında azalma dikkati çekicidir. Neredeyse dünya sendikal hareketinin tek ortak noktası üye kaybetmek, siyasette ve ekonomideki ağırlığını kaybetmektir. Bu nedenle uzun süredir sendikal hareket bir krizle karşı karşıyadır." diye konuştu.

Ali Yalçın, yapısal değişimlerin sendikal hareketin işverenler karşısındaki pazarlık gücünü de zayıflattığını ifade ederek, sendikaların uluslararası dayanışmayı artıran yeni iş birlikleri yapması gerektiğini söyledi.

- "Sendikal hareket önemli tehditlerle karşı karşıyadır"

Geleneksel sendikacılık modelinin yaşanılan sorunlara çözüm bulmadığı gibi sendikal krizin aşılmasında da yetersiz kaldığını vurgulayan Yalçın, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sendikalar güç kaybettikçe sorunlarla baş etme mücadelesi de azalmaktadır. Sendikal hareket yeni gelişmelerin ürettiği sorunların çözümüne uygun stratejiler geliştirmelidir. Sendikal hareket önemli tehditlerle karşı karşıyadır. Ancak, yaşanan dönüşüm, sendikalar açısından tehdit olduğu gibi iyi yönetilirse fırsata da dönüştürülebilir. Özellikle küresel ekonomik krizler tüm dünyada sendikacılığın temel amaçlarından olan eşitlik ve adalet ilkelerinin önemini artırmıştır. Sendikal hareketin yaşadığı krizde, yapısal şartların değişmesi kadar bu şartlara cevap üretmede sendikaların yetersiz kalmasının da etkisi olduğu göz ardı edilmemelidir. Emek hareketinin yaşadığı ortak sorunlar karşısında, sendikacılık hareketi yerel olduğu kadar, küresel düşünmek zorundadır. Yaşanılan sendikal krizde sendikalara düşen görevler de vardır. Sadece ücret sendikacılığı yapmak, uzlaşmaya kapalı olmak ve tüm dünyada yaşanan değişimleri ıskalamak sendikacılığı geriletir."

Yalçın, gelir dağılımında adaletin sağlandığı, daha adil, daha insani, daha huzurlu ve barış içerisinde bir dünya için sorumluluk almak gerektiğini dile getirerek, "Emek örgütleri olarak, yasaklanan, sınırlanan, sömürülen değil, sendikal hak ve özgürlüklerini kullanan, emeğin hakkını aldığımız bir çalışma hayatı düzlemi için hep birlikte sesimizi yükseltmeli, sözümüzü birlikte söylemeliyiz." ifadelerini kullandı.

- "Ortak çözümler üretecek bir mekanizma oluşturulmalı"

Kalıcı çözümler için yeni bir mekanizmaya ihtiyaç duyulduğunu, emeğin ve sendikal hareketin sorunlarını istişare edecek, ortak çözümler üretecek bir mekanizmayı İslam İşbirliği Teşkilatı altında oluşturmak gerektiğini belirten Yalçın, uluslararası sendikal yapıların sorunlara yeterli duyarlılıkta yaklaşmadığını ve birçok olayda İslam ülkelerine uygulanan çifte standarda şahit olunduğunu anlattı.

Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, uluslararası sendikal hareketin Birleşmiş Milletleri olan sendikal yapılarda temsil edilmediklerini ifade ederek, şöyle konuştu:

"Tıpkı Birleşmiş Milletler'de olduğu gibi sorunlarımıza ne kadar duyarlı davranılıyor? Uluslararası sendikal kuruluşlar acaba islamofobi, ayrımcılık, sevgili Peygamberimize yönelik hakaret içeren karikatürler için herhangi bir çalışma ya da kınama mesajı yayımladı mı? Bunları sorgulamamız gerekir. Bizler İslam İşbirliği Teşkilatı'nda yer alan 56 üye ülkeyiz. Burada emeğin sorunların istişare edildiği bir mekanizmamız, bir platformumuz var mı? Bunu neden yapmıyoruz? Ben somut bir önerimi sizlerle paylaşmak istiyorum. İslam İşbirliği Teşkilatı'na, İslam ülkeleri sendikalarının oluşturduğu bir emek mekanizması kurmalarını önerelim. Burada dayanışmamızı, kardeşliğimizi ve birliğimizi pekiştirelim. Bizim birbirimizle konuşmak için aracılara, tercümanlara ihtiyacımız yok. Biz gönül diliyle zaten konuşuyoruz. Biz aynı kıbleye dönen insanlar olarak gönül ve kalp diliyle konuşabilir, emeğin küresel sorunları başta olmak üzere insanlığın her sorununa karşı etkili mücadele mekanizması oluşturabiliriz."

- "Sorumluluk almaya devam edeceğiz"

SESRIC Genel Direktörü Büyükelçi Musa Kulaklıkaya da sempozyumun doğru bir dönemde yapıldığını dile getirerek, "Böyle bir zamanda sendikaların ve çalışan konfederasyonlarının önemi eskisinden de daha farklı bir konuma geldi. Sendikaların sayısal ve niteliksel anlamda yetersiz olduğu ülkelerde görülen toplu sözleşme, grev gibi çalışanların sahip olduğu temel hakların eksikliği küresel krizin toplumsal boyutları anlamında sendikaların ne denli önemli olduğunu ortaya koydu." dedi.

SESRIC'ın İslam dünyasındaki sendikacılık hedeflerinin gerçekleştirilmesinde sorumluluk almaya devam edeceklerini ifade eden Kulaklıkaya, sempozyumda yapılacak katkıların, yorumların ve önerilerin İslam İşbirliği Teşkilatı ülkelerinde işsizliğin azaltılması ve iş hayatındaki standartların artırılmasına katkı sağlayacağını söyledi.

Sempozyumda Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın ve SESRIC Genel Direktörü Büyükelçi Musa Kulaklıkaya arasında "İyiniyet Anlaşması" imzalandı.