Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

"Gelir artışı her zaman mutluluk getirmiyor"

İstanbul Üniversitesi (İÜ) İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Şeker, gelir ile mutluluk arasındaki ilişkiye yönelik, "Herkesin gelir beklentisi farklı olduğundan bir noktadan sonra mutlulukla gelirin ilişkisi duruyor, mutluluğa ailenin, sağlığın etkisi başlıyor. Gelir ile mutluluk arasındaki ilişki sürekli değil, doğrusal bir ilişkidir. Sonuç olarak, gelir artışı her zaman mutluluk getirmiyor." dedi.

“Gelir artışı her zaman mutluluk getirmiyor“
Prof. Dr. Şeker, Birleşmiş Milletlerin (BM) "Dünya Mutluluk Günü" olarak kabul ettiği 20 Mart'ta Türkiye'de insanların geliri ile mutluluğu arasındaki ilişkiyi AA muhabirine yorumladı.

Mutluluk konusunda çok sayıda araştırma yapıldığını ve mutluluğun öznel bir değerlendirme gerektirdiğini söyleyen Şeker, ülke düzeyinde mutluluk araştırmalarından sağlıklı veri elde etmenin güç olduğunu söyledi.

Gelir ile mutluluk arasında doğrusal bir ilişki olduğunu vurgulayan Şeker, sürekli bir gelir artışında kişilerin mutluluklarının gelir ile doğru orantılı arttığını kaydetti.

Şeker, "Bir noktaya kadar gelir artışı mutluluğu artırmada etken. O noktadan sonra gelir artışı mutluluğu artırmamaya başlıyor. Mesela Amerika'da bir araştırmada yıllık 75 bin dolara kadar gelir artışı, mutluluk getiriyor ama 75 bin dolardan sonra artan gelirin 100 bin dolar olması mutluluğu artırmıyor." diye konuştu.

İstanbul'da mutluluk ve gelir ilişkisi üzerine anket ve analiz çalışması yaptıklarını, yakın zamanda bu çalışmayı kamuoyuyla paylaşacaklarını dile getiren Şeker, "Ne kadar aylık geliriniz olsa mutlu olursunuz?" diye sorduklarını ve herkesin farklı koşullarda yaşamasından dolayı ayrı gelirler hedeflediklerini belirtti.

- "Türkiye'de göçmenler daha mutlu"

"Herkesin gelir beklentisi farklı olduğundan bir noktadan sonra mutlulukla gelirin ilişkisi duruyor, mutlululuğa ailenin, sağlığın etkisi başlıyor. Gelir ile mutluluk arasındaki ilişki sürekli değil, doğrusal bir ilişkidir. Sonuç olarak, gelir artışı her zaman mutluluk getirmiyor." diyen Şeker, literatüre bakıldığında bölgesinde çatışma, savaş olan ülkelerde mutluluğun azaldığını dile getirdi.

Bunun mutlulukla ilgili uluslararası çalışmalara da yansıdığını, BM'nin açıkladığı Dünya Mutluluk Raporu'nda Türkiye'nin 156 ülke arasından 2017'de 69'uncu sırada olduğunu, bu yıl ise 74'e gerilediğini belirten Şeker, şöyle devam etti:

"Bu gerileme, beklenen bir gerileme. Yine BM'nin Dünya Mutluluk Raporu'nda başka ülkede doğanların en mutlu olduğu ülkeler arasında Türkiye 53'üncü sırada. Bu gösterge göçmenlerin mutluluğuna bakıyor. Göçmen mutluluğu açısından daha iyi bir konumdayız. Türkiye'de yaşayan ama Türkiye'de doğmamış olanlar, Türkiye'de doğup yaşayanlardan daha mutlu. Bu normal aslında savaş ortamından çıkanlar Türkiye gibi bir ülkeye gelmişler. Savaş endişesinden uzaklar. TÜİK yaşam memnuniyeti araştırmasında ise sadece 'mutlu musunuz' sorusu soruluyor. Tam sonucu vermesi açısından da birtakım eksiklikler barındırıyor. Detaylı bir mutluluk araştırması yapıldığında daha detaylı sorular sorulabilecek ve daha etkin sonuçlar alabileceğiz."

Elma Yayınları Genel Yayın Yönetmeni İpek Arman ise son yıllarda "mutluluk" konusuyla ilgili yayımlanan kitap sayısındaki artışı değerlendirdi.

İçeriğine bağlı olarak çok satan kategorisine girmeyi başaran kitapların okuyucunun taleplerine göre belirlendiğini ifade eden Arman, mutluluk üzerine son yıllarda pek çok kitabın raflarda yerini aldığını dile getirdi.

Arman, kendi yayınevlerinde de "Mutluluk 2.0" adlı eserin çok satanlar arasında olduğunu, genel olarak bakıldığında bu tarz eserlerin bir senede iki üç baskı yaptığını belirtti. Arman, "Bu da Türkiye'deki kitap satış oranlarına bakıldığında oldukça önemli bir baskı sayısıdır. Sadece geçen sene ve bu senenin ilk 3 ayında toplamda 10'a yakın kişisel iletişim ve mutluluk üzerine kitap bastığımızı söyleyebilirim. Satış rakamları da yukarıda belirttiğim gibi diğer alanlara göre oldukça fazladır." değerlendirmesinde bulundu.

- "Sahip olunamayanın öğrenilmesine duyulan ihtiyaç liste başı"

İnsanların kendilerini mutlu hissetmedikleri için konuyla ilgili kitaplarda arz ve talebin orantılı olduğuna dikkati çeken Arman şunları kaydetti:

"Mutluluk üzerine yazılan kitapların satışındaki artışın en basit cevabı, insanların kendilerini mutlu hissetmedikleri, belki de mutluluğun tanımını yapamadıkları ve bunun yolunu tek başlarına bulamadıklarıdır aslında. İnternet üzerinden kurulan ilişkiler, sanal arkadaşlıklar, yüz yüze iletişim kurabilme yetisini günden güne yok etmektedir. Bilgisayar başından kalkan ya da akıllı telefonundan uzaklaşan birey de bu hiç alışık olmadığı türden iletişimde zorluk çekmektedir. 'Bilinmeyenin' ve 'sahip olunamayanın' öğrenilmesine duyulan ihtiyaç, her alanda olduğu gibi kitap içeriklerinin popülerliği konusunda da listenin en başına geçmektedir."

Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English