ANKARA (AA) - Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Katil Esed rejimini, katile ortaklık yapan Rusya ve İran'ı, 'DEAŞ ile mücadele' adı altıda Suriye halkını katleden ABD'yi, dilsiz şeytanlığı tescillenmiş uluslararası toplumu ve BM'yi, kendisini Esed ve ortaklarının zulümlerini örtmeye adamış gönüllü şebbihaları lanetliyoruz." dedi.
Memur-Sen üyeleri, Beşşar Esed rejiminin Suriye'nin İdlib kentinde gerçekleştirdiği kimyasal saldırılara tepki amacıyla İran'ın Ankara Büyükelçiliği önünde toplandı.
Yalçın'ın önderliğinde, saldırılarda hayatını kaybeden çocukların gıyabında cenaze namazı kılan katılımcılar, daha sonra Suriye'deki katliamları temsilen taşıdıkları tabutlarla, tekbir getirip slogan atarak Rusya'nın Ankara Büyükelçiliğine yürüdü. Büyükelçilik çevresinde emniyet güçlerince geniş güvenlik önlemi alındı.
Ali Yalçın, burada yaptığı açıklamada, "Putin'e 'Elini Orta Doğu'dan çek. İran'a 'Esed'i desteklemekten vazgeç' uyarısı yapmak için buradayız. 'Esed gitmeli zulüm bitmeli' iradesini ortaya koymak için bu alandayız." ifadelerini kullandı.
İdlib'de 4 Nisan'da kimyasal silahlarla çoğu çocuk 150'nin üzerinde kişinin katledildiğini belirten Yalçın, şunları söyledi:
"İdlib ne ilktir, engellemezsek ne de son olacaktır. Hama'da, Halepçe'de, Halep'te yaptıklarını İdlib'de tekrar ettiler. İnsanlık, Baas rejiminin vahşetini boş gözlerle izledikçe, İran, Rusya ve Esed soykırımı da aşan vahşetlerine devam ediyor. Vahşetin üç atlısı, üç maymunu oynayan uluslararası toplumdan güç alarak vahşet galerisini büyütüyor. Esed'in yaşaması için kardelenleri kanla suluyorlar. Barış ve huzur güvercinlerini kanatlarından vuruyorlar. Susmayacağız. Susarsak kalbimiz kurusun."
Rusya ve İran başta olmak üzere rejimi destekleyen bütün unsurların, son kimyasal katliam ve önceki saldırılardan Esed kadar sorumlu olduğunu dile getiren Yalçın, "Rusya, rejimin Doğu Guta'da gerçekleştirdiği kimyasal katliamın ardından gösterdiği tavrı bugün de yineliyor. Esed ve rejimini temize çıkarmanın peşinde koşuyor. Güvenlik Konseyine sunulacak tasarıyı veto edeceğini ilan ediyor. Rusya'nın ve Çin'in vetosu, ölümü seyretmekten ve ölü saymaktan başka bir işe yaramayan BM'nin defosudur. İnsanlık, vahşete karşı birleşip hem Rusya'yı, ABD'yi ve İran'ı hem de Esed'i veto etmelidir." değerlendirmesinde bulundu.
- "İnsanlığın kanayan yaralarını aynı ruhla saracağız"
Yalçın, "İdlib'de sinir gazıyla katledilen insanlara engel olmayanlar, kendi ülkelerinin sınırlarına inşa ettikleri duvarlar, hendekler ve tel örgülerle, mazlumların hayata tutunmasına da engel oluyor." diye konuştu.
Suriye'de son üç yılda gerçekleştirilen 162 kimyasal saldırı karşısında BM'nin sessiz kaldığını belirten Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"BM bu sistemle, insanlık için Nuh'un gemisi olmayı değil, insanlığa karşı bir Truva atı olmayı tercih ediyor. Bu nedenle 'Dünya 5'ten büyüktür' iradesi, insani trajedilerle her geçen gün daha çok sarsılan insanlığın geleceği için umuttur. Bizler Büyük Memur-Sen ailesi olarak, katil Esed rejimini, katile ortaklık yapan Rusya ve İran'ı, 'DEAŞ ile mücadele' adı altında Suriye halkını katleden ABD'yi, dilsiz şeytanlığı tescillenmiş uluslararası toplumu ve BM'yi, kendisini Esed ve ortaklarının zulümlerini örtmeye adamış gönüllü şebbihaları kınıyor, lanetliyoruz."
Bu ülkedeki katliamı kınamaya, yardımlar, eylemler, programlar ve dualarla Suriye halkını desteklemeye devam edeceklerini anlatan Yalçın, "Türk'ü, Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Arap'ı ile bir araya gelip, nasıl ki Çanakkale'de destan yazdıysak, nasıl ki 15 Temmuz'da işgal girişimini çöpe attıysak, coğrafyamızın ve insanlığın kanayan yaralarını da aynı ruhla saracağız." dedi.
Daha sonra katılımcılar, üzerinde Suriye'de hayatını kaybeden çocukların fotoğraflarının yer aldığı yaklaşık 100 siyah tabutu, Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği önüne bıraktı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
