Kendisinden sonra da bu geleneğin devam etmesini isteyen Sevinç, yaptığı açıklamada, 40 yıldır dağdan topladığı armutları un haline getirerek ekmek yaptığını söyledi.
Rakımı yüksek yerlerde yetişen yaban armutlarını eşeklerle köylerine getirdiklerini anlatan Sevinç, "Her yıl ağustos ayının gelmesiyle ailecek dağların yüksek yerlerinde yetişen yaban armutlarını iki saatlik yolun ardından eşeklerle köyümüze getiriyoruz. Dedemizden kalma tokmaklarla bu armutları dövüyoruz. Daha sonra kuruttuğumuz armutları değirmende un haline getiriyoruz." dedi.
Artık armut unundan ekmek yapan kimsenin kalmadığını dile getiren Sevinç, "Tadı çok güzel oluyor. Yaklaşık 200 yıldır annelerimiz, ninelerimiz armut unundan ekmek yaparmış. Kuşaktan kuşağa geldiği için de şimdi ben sürdürüyorum. Köyde de bir tek ben yapıyorum. Çevremizdekiler yemek istediklerinde onlara ikram ediyorum. Yeğenlerime de öğrettim, inşallah kendimden sonra bunu yapacak birilerinin olmasını istiyorum." diye konuştu.
Sevinç, armut unundan ekmeğin, zorlu hayat şartları nedeniyle ortaya çıktığını belirterek, "Kıtlık olduğu zamanlarda ekmek yapacak buğday olmadığı için akıllarına yaban armudunu kurutmak gelmiş. Yani kıtlıkla bitlikte gelen bir lezzet. Sadece armut yemişler, doymayınca ekmek yapmayı denemişler. Daha sonra beğenince bu yaygınlaşmış, bir gelenek haline gelmiş." ifadelerini kullandı.
- Şeker hastalarına iyi geliyor
Armut unuyla yapılan ekmeğin şeker hastalarına iyi geldiğini ifade eden Sevinç, şunları kaydetti:
"Bu unla yaptığımız ekmek son derece lezzetli. Yaptığımız ekmek istenildiği zaman yoğurt ve sütün içine doğranarak tüketiliyor. Hatta şeker hastalarına da iyi geliyor. Yurt dışındaki akrabalarımıza bazen gönderiyoruz. Onlar da oradaki komşularına ikram etmişler. Çok beğenilince her sene bizden kargoyla göndermemizi istiyorlar. Armut olgun olduğunda ekmeklerin rengi daha koyu, olmamışı olduğunda ise yeşil rengini alıyor."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
