İki çocuk babası Çelik, evinin geçimini sağlamak için günün ilk saatlerinde fırının yolunu tutuyor. Aldığı simitleri bebek arabasına özenle yerleştiren Çelik'in mesaisi de başlamış oluyor.
İlçenin sokaklarında, ardında bıraktığı taze simit kokusuyla yıllardır yolunu bekleyen "özel" müşterilerine satış yapan Çelik, helalinden para kazanmanın verdiği huzurla ekmek teknesine gözü gibi bakıyor.
Çelik, 10 yaşındayken sokakta düşüp kalça kemiğinin kırıldığını, imkansızlık nedeniyle tedavi olamadığı için bedensel engelli olarak hayatını sürdürdüğünü söyledi.
Engeline rağmen çeşitli işlerde çalıştığını anlatan Çelik, "1997 yılına kadar pek çok işte çalıştım. En son bir sitenin inşaatında bekçilik yaptım. İnşaat bitince işsiz kaldım. Sonra simit satmaya başladım. Yaklaşık 20 yıldır simit satıyorum." dedi.
Çelik, "Komşularımın kullanmadığı bebek arabasıyla sepeti taşımam da kolaylaştı. Yaklaşık 20 yıldır bu şekilde rızkımı arıyorum. Allah nasip etti bu işten hem ailemin geçimini sağladım hem de primlerimi ödeyerek emekli oldum. Böyle iki çocuk büyüttüm, biri uzman çavuş, kızım evli. Hanımla yaşıyoruz. Evimiz kira. Çok şükür kimseye muhtaç olmadan yaşamımı sürdürüyorum." dedi.
Çelik, günde 150-200 simit sattığını ifade ederek "Benim özel müşterilerim var. Her gün beni beklerler. Simitlerini taze, sıcak bir şekilde veririm. İşimi seviyorum. Sağlık sorunlarım nedeniyle zorlansam da işimi severek yapıyorum." diye konuştu.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
