REJİM DEĞİL, SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ
Gündemdeki anayasa değişikliğini bir rejim değişikliği olarak görmek doğru değildir. Bu temelde bir sistem değişikliğidir diyen Aladağ, “Yani parlamenter sistemden kopuş ve adı her ne kadar cumhurbaşkanlığı sistemi olsa da dünya literatüründe bir nevi başkanlık sistemi şeklinde değerlendirilebilir. Dolayısıyla bir sistem değişikliğinin de gerçekten iyi düşünülmesi gerekir. Türkiye’nin 150 yıla yakındır parlamenter sistem tecrübesi vardır. Elbette her sistemin kendi içerisinde olumlu ve olumsuz özellikleri vardır. Partili cumhurbaşkanlığı sisteminin de en önemli açmazı cumhurbaşkanı seçimleri ile meclis seçimlerinde çoğunluğun farklı gruplarda olabilme ihtimalidir. Örneğin A Partisinin genel başkanı Cumhurbaşkanı seçilme imkânına sahip olabilir ama aynı A partisi mecliste çoğunluğu sağlayamayıp muhalefet görevinde kalabilir. Dolayısıyla bu sistemde de tıkanıklıklar olabilir” diye konuştu.
REFERANDUMDA MUTLAKA SANDIĞA GİDİN
Anayasa değişikliğine ilişkin tartışmaların kişiler üzerinden yapılmaması gerektiğini savunan Aladağ, “Anayasa değişikliğine ilişkin tartışmalar kişiler üzerinden yapılmamalıdır. Sistem olumlu ve olumsuz yönleri ile tartışılmalıdır. Aksi halde sağlıklı olmaz. Anayasa değişikliği 367 sayısının üzerinde bir çoğunlukla kabul edilirse ihtiyari, 330 ile 367 arası bir çoğunlukla kabul edilirse mecburi bir referandum süreci var. Ülkemizde 2007 yılında ve 2010 yılında iki referandum yapıldı. Bu referandumlara katılım oranları oldukça düşük. Şöyle ki 2007 referandumuna katılım oranı %65’ler seviyesinde 2010 referandumunda seçmen domine edilmesine rağmen katılım oranı ancak %73 olabilmiş. Dolayısıyla referanduma karşı halkın bir ilgisizliği söz konusu oluyor. Bu referandum sürecinde de aynısı olursa bir meşruiyet tartışmasının yaşanması da muhtemeldir. Bu nedenle anayasa değişikliğine olumlu veya olumsuz yönde oy kullanacak olan vatandaşların mutlak anlamda sandığa gitmeleri faydalı olacaktır. Siyasi partilerin referandumu bir siyasi olay olarak görmekten ziyade temel bir hukuki mesele olarak değerlendirmesi sağlıklıdır. Neticeten milletin vereceği her türlü karara saygılıyız. Ancak milletimizin de hangi değişikliği oyladığını iyi bilmesini temin etmek, özellikle toplumsal birlik, barış ve huzura en çok ihtiyaç duyduğumuz bu dönemde yeni tartışmalara sebep olacak söylem ve eylemlerden kaçınmak gerekmektedir.” ifadelerini kullandı.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ KİŞİLER ÜZERİNDEN TARTIŞILMAMALI
Anayasa değişiklik sürecini kişiler üzerinden tartışmanın yanlış olduğunu da vurgulayan Aladağ, şunları kaydetti:
“Sonuç olarak anayasa değişiklik süreci aceleye getirilecek, hızlı karar verilecek bir süreç değildir. Sağlıklı tartışma ortamları sağlanmalı ve sistem tartışılmalıdır. Kişiler üzerinden yürüyecek bir tartışmanın hiç kimseye fayda sağlamayacağı da iyi bilinmelidir”
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.