Üniversiteden sonra evlenen ve ev hanımlığını tercih eden Toktay, kendisini 2 kızını yetiştirmeye adamış. Kızlarını en iyi şekilde yetiştiren Ahsen Toktay, çocuklarını doğal ürünlerle beslemeye de özen göstermiş. Kızları eğitimlerini tamamlayıp kendi ayakları üzerinde durmaya başlayınca sosyal projelerde görev alan Toktay, "Mutlu kadın, mutlu yuva, mutlu toplum" düşüncesiyle yaptığı çalışmalar sayesinde ise Toroslarda yaşayan köylü kadınların "Ahsen abla"sı olarak tanınıyor.
Ahsen Toktay, bugüne kadar mutfağında doğal yöntemlerle üretilmiş ürünleri kullanmaya özen gösterdiğini söyledi.
Yazın köy pazarlarından aldığı sebze ve meyveleri kurutup kışın tükettiklerini belirten Toktay, "Bu benim yaşam biçimim. Ailecek her sebzeyi mevsiminde tükettik. Kışın kuruttuğum sebzeleri kullandık. Bir yere ziyarete gittiğimde, çikolata yerine kuru meyve, sebze, yöresel ürünlerimizi götürdüm. Zamanla insanlar buna alıştı." diye konuştu.
Valiliğin 3 yıl önce başlattığı projeye destek olmaya karar verdiğini anlatan Ahsen Toktay, şöyle devam etti:
"Dağ köylerindeki emektar kadınlarla el ele vermek, onlara yardımcı olmak amacıyla 'Ala Dükkan' isimli iş yerini kurdum. Karaman'da çok fazla yöresel ürün var. Divle peyniri, kara mercimek, sumak, ekşi kara üzüm, bandırma gibi. Ayrıca yöremizin çok iyi güneşi var. Uzmanların 'radyasyonsuz' dedikleri bir noktadayız. Dolayısıyla kurutmalarımız sağlıklı ve güzel oluyor. Torosların eteklerinde kurulu köylerimizde çok sayıda üretici kadınlarımız var. Bu kadınların ürettikleri, kuruttuğu ürünleri pazarlama noktasında projeye dahil olduk. İlk önce iş yerimizi, daha sonra internet sitemizi kurduk."
Toktay, İstanbul'daki ünlü restoranlar tarafından ürünlerinin çok beğenildiğini, üretimin her aşamasını gördükten sonra siparişlerini verdiklerini aktardı.
- "İtalyan mutfaklarında kullanılacak"
Yaklaşık 60 üretici kadınla çalıştıklarını dile getiren Ahsen Toktay, şunları söyledi:
"Doğal, yöresel tohumlar kullanıyoruz. Fideleri kendimiz ürettiriyoruz. Nohudun, buğdayın, mercimeğin tohumunu kendimiz veriyoruz. Üretim aşaması takibimizde oluyor. Bu yıl 4 tane bayimiz oldu. İnsanlar doğal ürünlere yönelmeye başladı. Biz organik kelimesini sevmiyoruz. Ciddi firmalarla çalışmayı yeğliyoruz. İstanbul'da İtalyan bir firma numunelerimizi İtalya'ya gönderdi. Olumlu rapor geldi. Şimdi ürünlerimiz o firma aracılığıyla İtalyan mutfaklarında kullanılacak."
Köylerde kadınların her işle uğraştıklarını, fakat emeklerinin karşılığını alamadıklarını vurgulayan Toktay, "İşe başladığımızda eşleriyle sorun yaşadık. 'Şehirden gelen kadınlar eşime ne ektirecek, ürünü değeriyle alacak mı' gibi kaygıları vardı. Şuna inanıyoruz; Kadın güçlü olursa mutlu olur. Kadın mutlu olursa yuva mutlu olur. Ürettiği ürünün parasını alan kadının kendine güveni geliyor. Önce karşı olan erkekler, şimdi eşlerine çalışırken yardımcı oluyor. Büyük bir aile olduk. Bu dükkan onların. İşleri olmasa da gelip gidiyorlar. Biz de ziyaretlerine gidiyoruz. Hedefimiz, büyük bir aile olarak dünyaya açılmak. Önemli olan öncü olmamız, kadınlarınızın emeklerinin değer bulması, yöresel lezzetlerimizin tüm dünyada tanınmasıdır." dedi.
- "O bizim Ahsen ablamız"
Narlıdere köyünde yaşayan Meryem Çelik ise "Ala Dükkan" ile bir aile olduklarını belirterek, "Ahseh hanım fideleri bize getiriyor. Biz de ekip, üretiyoruz. Kurutuyor ve satıyoruz. Kurutma tezgahlarını, bezleri veriyor. Yeni gelişmeleri bize anlatıyor. Çok memnunuz. O bizim Ahsen ablamız. Şimdi köyümüzde daha fazla kadın bu işi yapmak için bizimle irtibata geçiyor. Eşim de bana çalışırken yardımcı oluyor." ifadelerini kullandı.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
