Son Dakika Haberler

Bu haberi daha sonra okumak için kaydedebilir ve sağ üst köşedeki butona basarak haberi okuyabilirsiniz!

"2017 LYS tercihleri kalite ve istihdam odaklı"

Yükseköğretim Kurulu: "Kontenjan planlamasında önceliğimiz, kontenjanların ve yerleşen sayılarının hadsiz hesapsız artırılması değildir. Sistem önceden yapılan planlamalarımız dahilinde çalışmakta olup, yetkinlik ve yeterlilik dikkate alınarak büyüme gerçekleştirilmektedir" "Açık öğretim lisans programlarındaki puan türünün örgün puan türüyle aynı düzeye getirilmesi ve bu kapsamda açık öğretim lisans programlarına LYS ile öğrenci yerleştirilmesi, bu programlarda doluluk oranını düşürdü" "Sonuçla

Anadolu Ajansı haberine göre;
ANKARA (AA) - Yükseköğretim Kurulunca (YÖK), üniversite yerleştirme sonuçlarına ilişkin, "Sonuçlar, öğrencilerin daha bilinçli bir tercih yapma eğiliminde olduklarını, sadece yükseköğretime girmeyi değil mezuniyet sonrasındaki istihdam imkanlarını da dikkate aldıklarını göstermektedir." değerlendirmesi yapıldı.


Yükseköğretim Kurulunca hazırlanan 2017 LYS yerleştirme sonuçları analiz raporu, kamuoyuyla paylaşıldı.

Lisans programlarına yerleşen öğrenci sayısının 422 bin 950 olduğu belirtilen raporda, "Bu sayı, geçen yıl lisans programlarına yerleştirilen öğrenci sayısı olan 423 bin 479 ile benzer düzeydedir. Devlet üniversitelerindeki lisans programlarına yerleşen öğrenci sayısı 2016 yılında 345 bin 579 iken, 2017'de 346 bin 675 olarak gerçekleşti. Bu kapsamda devlet yükseköğretim kurumlarına yerleşen lisans öğrenci sayılarında artış var." bilgisi verildi.

Yerleştirme sonuçlarına göre boş kalan 214 bin 430 kontenjanın 163 bin 613'ünün ön lisans programlarında, 50 bin 817'sinin ise lisans programlarında görüldüğüne işaret edilen raporda, şu ifadelere yer verildi:

"Tercih edecek öğrenci sayısında geçtiğimiz yılla karşılaştırıldığında önemli bir değişiklik bulunmamasına ve kontenjanlarda artış olmasına rağmen boş kontenjan sayıları öğrencilerimizin daha bilinçli ve seçici bir tercih sürecinde olduğunun göstergesidir.

Yeni YÖK olarak yükseköğretim sisteminin her kademesinde kaliteyi öncelikli kılıyoruz. Kontenjan planlamasında önceliğimiz, kontenjanların ve yerleşen sayılarının hadsiz hesapsız artırılması değildir. Sistem, önceden yapılan planlamalarımız dahilinde çalışmakta olup, yetkinlik ve yeterlilik dikkate alınarak büyüme gerçekleştirilmektedir. Diğer taraftan 2 yıldır gerek üniversitelerin ilgili verilerinin paylaşımı gerekse mezun başarıları ve programların akredite olup olmadığı bilgilerinin açıklanması, öğrencilerimize daha bilinçli tercih yapma imkanını sunmaktadır. Öğrencilerimizin artık bunlara dikkat ettiğini de gözlemlemek mutluluk vericidir."

- Öğretmenlikte taban puan uygulaması doluluğu azalttı

Raporda, öğretmenlik programlarında hayata geçirilen taban puan uygulamasıyla, özellikle istihdamda güçlük yaşanan bazı programlarda doluluk oranlarında önemli azalma gözlenmesinin, eğitim fakülteleri için kalite odaklı bir kontenjan planlamasına imkan sağladığı tespiti yapıldı.

Açık öğretim lisans programlarındaki puan türünün örgün puan türüyle aynı düzeye getirildiği ve bu kapsamda açık öğretim lisans programlarına LYS ile öğrenci yerleştirilmesinin bu programlarda doluluk oranını düşürdüğü belirtilen raporda, "Bu durum da tenkitlere yol açan açık öğretimin sistemdeki büyük payında rasyonel bir şekilde azalma meydana getirecek, aynı zamanda açık öğretimin marka değerini yükseltecektir." ifadesi kullanıldı.

YÖK bursunun ve rasyonel planlamaların uygulandığı temel bilimler olan ziraat, orman, su ürünleri ve yer bilimleri programlarındaki doluluğun Türkiye ve yükseköğretim sistemi açısından sevindirici olduğuna işaret edilen raporda, lisans ve ön lisansta önemli sayıda boş bulunan kontenjanların öğrencilere ek yerleştirme döneminde önemli fırsatlar sunabileceği vurgulandı.

- Tercih yapan aday sayısında düşüş var

Raporda, tercih yapan öğrencilere ilişkin şu veriler paylaşıldı:

"Geçen sene tercih yapma hakkı olan 1 milyon 171 bin 886 lise mezunu adaydan 759 bin 424'ü (yüzde 64,80), 785 bin 740 meslek lisesi mezunu adaydan 610 bin 583'ü (yüzde 77,71) ve toplamda tercih yapma hakkı olan 1 milyon 957 bin 626 adaydan 1 milyon 370 bin 7'si tercih (yüzde 69,98) yapmıştı. Bu sene ise tercih yapma hakkı olan 1 milyon 117 bin 622 lise mezunu adaydan 627 bin 850'si (yüzde 56,18), 729 bin 252 meslek lisesi mezunu adaydan 366 bin 916'sı (yüzde 50,31) olmak üzere toplamda tercih yapma hakkı olan 1 milyon 846 bin 874 adaydan 994 bin 766'sı tercih (yüzde 53,86) yaptı. Yani geçen yıla kıyasla öğrenciler, ilk yerleştirmede daha az tercih yapma eğiliminde oldu.

Özellikle dikkat çekilmesi gereken konu tercih yapma hakkına sahip olan meslek liseli adayların geçen yıl yüzde 77'si tercih yaparken, bu yıl yüzde 50'sinin bu hakkını kullanmış olması. Bunun sebebi bu yıl ilk kez uygulanan sınavsız geçişin kaldırılması sonrasında, ilgili öğrencilere verilen ek puanla daha yüksek sayıda öğrencimizin sınavda başarılı olduğu halde durumlarını daha iyi değerlendirmek üzere bu aşamada tercihini yapmamış olmasıdır. Sınavsız geçişin kaldırılması sürecinin devreye girdiği bu ilk yılda görülen olumsuz durumun ek yerleştirme sürecinde büyük ölçüde kalkacağı düşünülmektedir."

- Doluluk oranları

Geçen yılla karşılaştırıldığında daha az tercih yapma eğilimi doğrultusunda lisans programlarındaki doluluk oranlarının yüzde 94,31'den yüzde 89,27'ye gerilediği bildirilen raporda, ön lisans programlarındaki doluluk oranlarının ise yüzde 91,42'den yüzde 62,55'e düştüğünün görüldüğü kaydedildi. Raporda, yerleştirme sonuçlarına göre boş kalan 214 bin 430 toplam kontenjanın 163 bin 613'ünün ön lisans programlarında, 50 bin 817'sinin ise lisans programlarında olduğu belirtildi.

Raporda, konuya ilişkin şu ifadeler kullanıldı:

"Bu sonuçlar, öğrencilerin daha bilinçli bir tercih yapma eğiliminde olduklarını, sadece yükseköğretime girmeyi değil, mezuniyet sonrasındaki istihdam imkanlarını da dikkate aldıklarını göstermektedir. Bu durum yükseköğretim sistemimizde özellikle son 2 yıldır kalitenin artırılması odaklı uyguladığımız politikalarla da uyumludur. Bununla birlikte özellikle meslek lisesi mezunlarına yönelik bu ilk sene için rehberlik yapmamız gerektiğini de göz ardı etmiyoruz. Bu hususu YÖK olarak gündemimize almış bulunmaktayız.

Taban puan uygulanan programlardaki gelişme olumlu ve dikkat çekici. 2 yıl önce tıp ve hukuk, geçtiğimiz yıl da mühendislik ve mimarlık programlarında başlatılan taban puan uygulamasındaki sonuçlar memnuniyet vericidir. Tıp programlarında geçen sene boş kontenjan 55 iken, bu sene 27'ye düşmüştür. Hukuk programlarında geçen sene boş kontenjan 298 iken, bu sene boş kontenjan olmamış, doluluk yüzde 100 olmuştur. Mühendislik programlarında geçen sene boş kontenjan 14 bin 754 iken, bu sene 8 bin 165, mimarlık programlarında geçen sene boş kontenjan 744 iken, bu yıl 944 olmuştur. Mimarlık programlarındaki boş kontenjanın artmasındaki sebep, vakıf ve KKTC üniversitelerine yerleşen aday sayısındaki azalmadır. Bu yıl ilk kez başlayan öğretmenlik programlarında taban puan uygulaması kapsamında ise doluluk oranı geçen yıl yüzde 99,23 iken, bu yıl yüzde 86,79 olmuştur."



2016, 2017 ÖSYS Öğretmenlik Programları Bilgileri


2017

2016

Kontenjan

Yerleşen

Boş

Doluluk

(%)

Kontenjan

Yerleşen

Boş

Doluluk

(%)

Devlet Üniversiteleri

42.838

39.147

3.691

91,38


41.822

41.800

22

99,95

Vakıf Üniversiteleri

4.192

3.309

883

78,94


3.792

3.740

52

98,63

KKTC Üniversiteleri

3.344

1.464

1.880

43,78

2.574

2.461

113

95,61

Diğer Ülkelerdeki Üniversiteler

299

57

242

19,06



333

145

188

43,54

Toplam

50.673

43.977

6.696

86,79

48.521

48.146

375

99,23

Öğretmenlik programlarındaki doluluk oranlarında yaşanan düşüşte özellikle bazı programların önemli rol oynadığına işaret edilen raporda, bilgisayar ve öğretim teknolojileri öğretmenliği programlarında geçen sene kontenjan 2 bin 965, yerleşen 2 bin 902 ve boş kontenjan 63 (doluluk yüzde 97,85) iken, bu sene kontenjanın 2 bin 866, yerleşenin 543 ve boş kontenjanın da 2 bin 323 (doluluk yüzde 18,95) olduğu ifade edildi.

Benzer şekilde fen bilgisi öğretmenliği programlarında da geçen sene kontenjanın 4 bin 429, yerleşenin 4 bin 414, boş kontenjanın 15 (doluluk yüzde 99,6), bu yıl kontenjanın 4 bin 459, yerleşenin 3 bin 49, boş kontenjanın bin 410 (doluluk yüzde 68,38) olduğu bildirilen raporda, şunlar kaydedildi:

"Bu programların özelliği, özellikle istihdamda güçlük yaşanan programlar olmasıdır. Milli Eğitim Bakanlığı ve ilgili kamuoyu da zaten uzun yıllardır bu kapsamdaki öğretmenlik programlarında kontenjanın azaltılmasını talep etmekteydi. YÖK olarak resen ve merkezi olarak kontenjanın azaltılması ve pek çok üniversitede bu programların kapatılması yerine kalite çıtasının yükseltilmesiyle aynı sonuca ulaşma yöntemi tercih edilmiştir.

Taban puan uygulamasıyla geçmişte başarı sıralaması 1 milyon 420 binlerde olan öğrencinin eğitim fakültesi programlarına yerleşebildiği göz önüne alınarak, yerleşen öğrencinin niteliğini artırabilmek üzere eğitim fakültelerine yerleştirme taban puanı 240 bine çekilmiştir. Bunun sonucunda da bu programların doluluk düzeylerinde önemli oranda düşüş yaşanmıştır. Bu durum doluluk oranlarımıza olumsuz yansımış olsa da geleceğimizi emanet edeceğimiz genç nesillerimizin eğitimi açısından daha nitelikli, bilinçli ve istekli bireylerin öğretmenlik programlarını tercih etmesi ve öğretmen olması açısından oldukça olumlu bir durumdur."

- YÖK bursu uygulanan programlarda yerleştirme sonuçları

YÖK'ün raporunda, bilim temelli bilginin üretimi ve ülkenin kalkınması için önemli olan ancak son yıllarda tercih eğilimi azalan programlara ilişkin burs uygulamasının, tercih edilme oranlarını artırdığı vurgulandı.

Raporda, "Temel bilimler programlarında, 2015'ten önce ortalama doluluk yüzde 82,5 gibi oldukça düşük seviyelerdeyken ve pek çok üniversitede bu programların doluluk oranları sıfır iken, son 2 yılda yapılan rasyonel kontenjan planlamasıyla doluluk oranı 2016'da yüzde 98,5'e yükselmişti. Bu yıl ise uyguladığımız burs politikasıyla bu programlarda kontenjan artışı olmasına rağmen doluluk oranı yüzde 99,02'ye yükseldi. Bu durum YÖK'ün üstün değer atfettiği bu programlara ilişkin hassas yaklaşımının sonucudur." değerlendirmesinde bulunuldu.

Temel bilimlerdeki doluluk oranları


2017-ÖSYS

2016-ÖSYS

Kontenjan

Yerleşen

Doluluk

(%)

Kontenjan

Yerleşen

Doluluk

(%)

Biyoloji

1.780

1.773

99,61

1.523

1.508

99,02

Fizik

966

946

97,93

752

704

93,62

Kimya

1.997

1.991

99,70

1.740

1.708

98,16

Matematik

4.251

4.196

98,71

3.946

3.927

99,5

Raporda, tarım-ziraat-orman-su ürünleri odaklı lisans programlarına ilginin artırılması amacından hareketle, bunları ilk üç sırada tercih eden ve yerleşen öğrencilere burs verilmesine ilişkin başlatılan program sayesinde, bu alanlardaki doluluk oranının yükseldiğine işaret edildi.

- Açık öğretim programlarında yeni dönem

Geçen yıl açık öğretim lisans programlarının 56 bin 277, ön lisans programlarının 113 bin 338 olmak üzere toplam 169 bin 615 olan kontenjanın tamamının dolduğuna değinilen raporda, "Bu sene açık öğretim lisans programlarının kontenjanı 69 bin 89, ön lisans programlarının kontenjanı 125 bin 69'a çıkarılmış olup, toplam 194 bin 158 olan kontenjanın 129 bin 3'ü dolmuştur. Bir başka ifadeyle açık öğretim programlarında geçen yıl yüzde 100 olan ortalama doluluk oranı, bu yıl yüzde 66,44'e düştü." tespiti yer aldı.


2016-ÖSYS

2017-ÖSYS


Lisans

Ön Lisans

Toplam

Lisans

Ön Lisans

Toplam

Kontenjan

56.277

113.338

169.615

69.089

125.069

194.158

Yerleşen

56.277

113.338

169.615

15.794

113.209

129.003

Analiz raporunda, açık öğretim programlarındaki düşüşün gerekçesi, "Açık öğretim sisteminde lisans programlarına geçmiş yıllarda YGS ile yerleştirme yapılırken, aynı isimli örgün programlarda LYS puanlarına göre yerleştirme yapılmasına yönelik yeni düzenlemeyle birlikte bu yıldan itibaren LYS puanlarına göre öğrenci alınmaya başlanmasıdır." şeklinde açıklandı.

- Boş kalan kontenjanlarda mezuniyet sonrası istihdam edilebilirliğin etkisi

Analiz raporunda, boş kontenjanlara ilişkin şunlar kaydedildi:

"Boş kalan program kontenjanlarına bakıldığında, önemli kısmının mezuniyet sonrası istihdam endişesinin olduğu veya arz ve talep dengesinde güçlük yaşanan programlar esaslı olduğu değerlendirilmektedir. Örneğin, eğitim fakültesi programları arasında en düşük doluluk oranının istihdam alanının oldukça daraldığı bilgisayar ve öğretim teknolojileri öğretmenliği alanında olması arz ve talep dengesinin doğal bir sonucu olarak değerlendirildi. Bu sene bilgisayar ve öğretim teknolojileri öğretmenliğinde doluluk oranı yüzde 19,72, fen bilgisi öğretmenliğindeki doluluk oranı yüzde 69,15'tir. İşletme ve iktisat gibi çok fazla mezunun bulunduğu programlar için de aynı bakış açısı söz konusudur."

- Öğrencilerin tercih hakkını kullanma sürecinde ikinci bir şans

Raporda, ilk yerleştirme sonuçlarına göre ek yerleştirme için önemli sayıda kontenjan olmasının, öğrencilere geçen yıllara göre ek yerleştirme sürecinde daha fazla imkan ve fırsat sunduğuna işaret edilerek, "Öğrencilerimiz bu kontenjanları dikkatlice değerlendirerek yıl kaybına uğramadan yerleşebilme ve yükseköğretim sistemimize dahil olma imkanı bulabileceklerdir." ifadesine yer verildi.


Kaynak:

Google News Takip Et
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? ’te KONHABER'e abone olun.
Google News Takip Et
Son dakika gelişmelerden anında haberdar olmak için WhatsApp haber kanalımıza katılın.

Yasal Uyarı:

Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Mirajans Medya İletişim Reklam Haber ve Prodüksiyon A.Ş.’ye aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü veya bir kısmı özel izin alınmadan kullanılamaz.

Bu İçeriğe Emoji İle Tepki Ver!

  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • 0
  • Begendim
  • Kalp
  • Begenmedim
  • Gülen Surat
  • Kalpli Göz
  • Kızgın
  • Şokta
  • Üzgün

Yorumlar (0)

Önemli Not: Bu sayfalarda yayınlanan okur yorumları okuyucuların kendilerine ait görüşlerdir. Yazılan yorumlardan konhaber.com hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
X
Yorum Yazma Sözleşmesi
“Sayfamızın takipçileri suç teşkil edecek, yasal olarak takip gerektirecek,hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, ahlaka aykırı, müstehcen, toplumca genel olarak kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir yorumu bu web sitesinin hiçbir sayfasında paylaşamazlar. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk yorumu gönderen takipçiye aittir. KONHABER yapılan yorumlar arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Konhaber başta yukarıda sayılan hususlar olmaz üzere kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen yorum yapan takipçilerine ait ip bilgilerini ve yapmış olduğu yorumları paylaşabileceğini beyan eder ”
Türkçe العربية English