Yarıyılı tamamladıklarını anımsatan Yılmaz, öğrencilerin çok başarılı bir yarıyılı geride bıraktığına inandığını dile getirdi.
Öğrencilerden yarıyıl tatilinin hakkını vermelerini isteyen Yılmaz, şöyle konuştu:
"Bu tatilin hakkını vermeleri, öncelikle iyi bir dinlenme, dinlenmenin yanında bol bol kitap okuma, ailesiyle birlikte şehrini, beldesini tanıma, sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlere katılma... Çünkü sportif, sosyal, kültürel faaliyetlerin çocuklarımızın sosyal gelişimlerine de katkısı olacağına inanıyoruz. 'Beşikten mezara kadar eğitim' diyoruz.
Her zamanı mutlaka değerlendirmek lazım. En iyi zaman değerlendirme kitap okumakla olur ama mutlaka sosyal ve kültürel bir etkinliğe katılarak da çocuklarımızın, evlatlarımızın kendilerini sosyal yönden geliştirmelerini istiyoruz. Karnelerinden dolayı kendilerini tebrik ediyoruz. Onlara en büyük desteği veren öğretmenlerimize teşekkür ediyoruz. Velilere de teşekkür ediyoruz."
Yılmaz, yarıyıl tatilinde öğrencilere ödev verilmeyeceğini belirterek, "Ödev kesinlikle vermiyoruz, genelgeyi de gönderdik. Sadece öğretmenlerimizden evlatlarımıza bu tatil döneminde rehberlik yapmalarını, yönlendirici olmalarını istiyoruz." dedi.
Öğrencilere "Öğretmenleriniz ödev vermedi değil mi?" diye soran Bakan Yılmaz'a öğrenciler "evet" cevabını verdi.
"Gül yetiştiren bahçıvan gibisiniz"
Öğrencilere karne dağıttıktan sonra öğretmenler odasına geçen Yılmaz, burada okulda görevli öğretmenlerle sohbet etti.
Öğretmenlerin geleceği inşa ettiğine dikkat çeken Yılmaz, "Mevcut bir sıkıntı, problem varsa bu problemleri giderecek, azaltacak olanlar da öğretmenlerdir." ifadesini kullandı.
Herkesin bir sıkıntısı olabileceğini vurgulayan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Öğretmenin şikayet hakkının olmayacağını düşünüyorum. Niçin? Şikayet ettiğiniz şeyi kaldırmanın yolu eğitimden geçiyor. Doğru mu? Eğitimde de bütün evlatlarımız, gelecek umutlarımız size teslim. Nasıl yetiştirirseniz. Bahçıvan gibisiniz, gül yetiştiren bahçıvan gibi. Nasıl yetiştirirseniz öyle netice alırsınız. Dolayısıyla kendinizden şikayet etmediğiniz sürece yetiştirdiklerinizden de şikayet edebilmek mümkün değil, etmeyeceksiniz de. Türkiye'de eğitim çok iyiye gidiyor, değil mi? Bunu en iyi gözlemleyenlerden biri de öğretmenlerimiz olmalı. Yeni yetişen nesil kendini daha kolay, daha güzel ifade edebiliyor, özgüveni bizim döneme göre daha fazla, değil mi? Teknolojiyi bizden çok daha fazla kullanabiliyorlar değil mi? Bizim dönemde çocukların konuşmasına pek izin verilmezdi, evde de sınıfta da izin verilmezdi. Şimdi öyle değil, şimdi pekala öğrencilerimizin herhangi bir konu hakkında, bilgiye ulaşmak kolay, bilgi edinebiliyor, spesifik bir alanda sizden daha çok bilgi de edinebiliyorlar. Dolayısıyla bu çağda öğrencilerin gözünde rol model olabilmek için de öğretmenlerimizin mutlaka kendilerini her zaman güncel tutması, öğrencilerinden daha çok çalışması gerekir."
Bugün Türkiye'nin elde ettiği bütün başarıların asıl sahibinin eğitim camiası olduğunu ifade eden Yılmaz, bir sıkıntı varsa bunun sebebinin de eğitim alanındaki eksiklik olduğunu söyledi.
Yılmaz, "Geçmişe kıyasla çok daha iyi bir noktadayız ama daha yapmamız gerekenler var. İnşallah o yapmamız gerekenleri öğretmenlerimizle birlikte hayata geçiriyoruz." dedi.
Bakan Yılmaz, öğretmenlere çalışmaları, fedakarlıkları için teşekkür etti.
Programın sonunda karne sevinci yaşayan öğrencilerin yanına oturan Yılmaz, fotoğraf çektirdi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
