Kovid-19 salgınının başlamasıyla "gıda milliyetçiliği"nin literatüre girdiğini, ülkelerin kendi gıdasını korumaya yönelik ciddi bir reaksiyon gösterdiğini ifade eden Yumaklı, "Bu noktada, üretici ülkelerle kendisine gıda ürünleri yetmeyen ülkeleri birbirinden ayırmak gerekiyor. Türkiye, kendi ürettiği ürünlerle kendine yetebilen bir ülke olmanın önemini bir kez daha fiilen yaşamış oldu." diye konuştu.
Yumaklı, hububat üretiminde çok önemli bir yere sahip olan Rusya ile Ukrayna arasında çıkan savaşın, üretim dezavantajı olan ülkelerin gıdaya ulaşmasında ciddi zorluklara yol açtığını dile getirdi.
"Bu sorunun çözümü de yine Türkiye'nin elinden geçti"
Türkiye'nin coğrafi olarak çok önemli bir pozisyonda bulunduğuna işaret eden Yumaklı, şöyle dedi: "Bu sorunun çözümü de yine Türkiye'nin elinden geçti. Ülkemiz adına gurur verici bir durum. Sayın Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bu sorunun çözümüne dönükçok ciddi bir emek olduğunun altını çizmek isterim. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'nin de katılımıyla imzalanan bu anlaşma ile dünyada gıda konusunda oluşan büyük stresin önemli ölçüde azalacağını düşünüyorum."
Yumaklı, bu anlaşmada yer almanın, Türkiye'nin gücünü dünyaya göstermesi açısından çok önemli olduğunu söyledi.
"Anlaşma, dünyada oluşan fiyatlarındaki belirsizliği büyük oranda indirecek"
Türkiye'nin kendi kendine yetebiliyor olmasının ciddi bir rahatlık ve avantaj sağladığını vurgulayan Yumaklı, şunları kaydetti: "Anlaşma, dünyada oluşan gıda fiyatları ile özellikle hububata ilişkin gıda fiyatlarındaki belirsizliği büyük oranda belli seviyelere indirecek ve o belirsizlikten kaynaklı dalgalanmaları da engelleyecek. Ülkemizin hem ticari hem politik hem de dünyadaki konumunun belirleyiciliğinin tasdiklenmesi açısından çok önemli bir sonuç."
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.