Doğu ve Güneydoğu Anadolu'ya bugüne kadar önemli yatırımlar yapıldığını söyleyen Çavuşoğlu, vatanı ileriye taşımak için o bölgenin insanıyla işbirliği içinde çalıştıklarını kaydetti.
Kürtlere belli çevrelerce yapılan ayrımcılığı çok iyi bildiklerini belirten Çavuşoğlu, "Tekrarı yapılmaması için bu yapılan ayrımcılıkları unutmamak lazım. Yıllarca bizi 'Kürt-Türk' diye ayrıştırmaya çalıştılar. Maalesef yer yer başarılı da oldular." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başbakan olmasıyla bu sorunu çözüme kavuşturduklarını ve ayrımcılığı ortadan kaldırdıklarını ifade eden Çavuşoğlu, "Doğu ve Güneydoğu Anadolu'nun insanı en iyisini hak ediyor. Çünkü vatan topraklarında herkes birinci sınıf vatandaştır. Biz de bunu sadece sözle göstermek istemedik, sadece gönlünü okşayarak geçiştirmek istemedik, yatırımlarla en iyi hizmeti verdik, veriyoruz." diye konuştu.
Doğu'ya, Güneydoğu'ya Cumhuriyet tarihinde hiçbir hükümetin Erdoğan liderliğinde AK Parti kadar ilgi göstermediğini vurgulayan Çavuşoğlu, Doğu ve Güneydoğu'yu kamu yatırımlarıyla, Batı'daki şehirlerinden hiçbir konuda geride kalmayan bir bölge haline getirdiklerini bildirdi.
"Kürtlerin en büyük düşmanı PKK'dır"
Önce bölgede güvenlik ve altyapıyı oluşturduklarını ve ardından teşviklerle, desteklerle yatırımcı çektiklerini anlatan Çavuşoğlu, fabrikalar yapılmasını, istihdam oluşmasını sağladıklarını, tarımdan eğitime ve sağlığa her alanda önemli çalışmalar yaptıklarını kaydetti.
Doğulu, Güneydoğulu insanların ferasetine, basiretine inandıklarını dile getiren Çavuşoğlu, şunları söyledi:
"Güya Kürt kardeşlerimizin haklarını savunma iddiasında olan PKK bugüne kadar bu aziz halka ne verdi? Zulümden başka ne verdi? Çocuklarınızı zorla, tehditle dağa kaçırmaktan, malınıza hayvanınıza el koymaktan başka ne verdi PKK? Kamu hizmetlerini sabote etmekten, hastanelere saldırmaktan başka ne yaptı? Şimdi ise Diyarbakır'da, sadece Diyarbakır'dan değil, diğer illerden gelen annelerin gözyaşında boğuluyorlar, boğulacaklar da. Çünkü gencecik kızlarımızı, çocuklarımızı dağlara götürüp kandırıyor. Bazıları kaçtı, bazıları kaçarken öldürüldü ve bazıları da annelerin baskısına dayanamayıp PKK tarafından gönderildi. Yurt dışında da aynı şeyler var. Bazı ülkelerde yerel makamların da göz yummasıyla yurt dışına çıkan kardeşlerimizin özellikle Doğu ve Güneydoğulu kardeşlerimizin iş yerlerine gidiyorlar, 'bize haraç vereceksin' diyorlar. Vermeyeni dövüyor, dükkanını yakıyorlar. O kardeşlerimiz de başkonsolosluklara, büyükelçiliklere gelip 'bizi kurtarın' diyor. O ülkenin yetkililerine gidiyoruz, diyor ki 'Bunlar PKK'nın uzantısı, PKK'ya haraç topluyorlar, vatandaşı dövüyorlar.' 'İşte elimizde delil yok, soruşturuyoruz, bakıyoruz...' Çocuk, yaşlı demeden masum insanların canına ve kanına kastetmekten başka ne yaptı bu terör örgütü? Yeri geldi, devleti suçlu göstermek için Kürt halkına ateş açtı, devleti hedef gösterdi. Güneydoğu'yu güvensiz, yatırımsız, işsiz hale getirmek için terör saldırısını başlattı. Amaç da iş olmasın, aş olmasın, yatırım olmasın insanları dağa götürsünler. Ama benim Kürt halkım uyandı artık. Doğu ve Güneydoğulu kardeşlerim uyandı artık."
Kamu görevlilerinin o bölgelere güvenlik olmadığı gerekçesiyle gitmek istemediğini, iş insanlarının yatırım yapamadığını belirten Çavuşoğlu, şimdi ise o bölgede refahın hakim olduğunu kaydetti.
PKK'nın yurt dışında da Kürtlere zarar verdiğini aktaran Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bazı dış mihraklar Kürt kardeşlerimizi kendi büyük stratejik oyunlarında piyon olarak gördüler ve görmeye devam ediyorlar. O yüzden PKK'yı destekliyorlar. İşte Suriye'nin kuzeyinde de en çok Kürt halkına zulmeden YPG, PKK'yı desteklemelerinin sebebi bu. 300 bin Kürt kardeşimiz Türkiye'ye geldi. Bunlar YPG'nin, PKK'nın kontrol ettiği bölgeye geri dönebiliyor mu? Hayır. Çünkü PKK istemiyor. Bunlar inançlı, muhafazakar, teröre karşı Kürtler. Birçoğu Almanya'ya kaçtı. Sık sık gelirler bize. Suriye Kürt Ulusal Koalisyonu sürekli gelir, PKK'nın Kürtlere yaptığı zulümden bahseder. Elbette Kürtlerin Suriye'de yeri olmalıdır. Cumhurbaşkanı'mız başbakan iken Esad ile görüşmeye başladıktan sonra buradaki Kürt kardeşlerimizin çoğu bizim Kürt kardeşlerimizin, vatandaşlarımızın akrabası, onların kimliklerini niye tanımıyorsun, onlara niye kimlik pasaport vermiyorsun? diye sürekli gündemde tutardı ve verilmeye başlandı. İlk defa bizim telkinlerimizle Kürt kimliği Suriye'de tanınmaya başlandı. Bu terör örgütleri Irak'ta da Kürt kardeşlerimize zulüm ediyor. Erbil'i zayıflatmak için oradaki Kürt kardeşlerimizi baskı altında tutmak için her şeyi yapıyor. Süleymaniye'yi ele geçirmişler. Kürtlere zulmediyorlar. Türkiye'de Suriye'de de Irak'ta da Kürtlerin en büyük düşmanı PKK'dır. Biz orada da Türkiye'de olduğu gibi Kürt kardeşlerimizi desteklemeye devam edeceğiz."
"Rusya'ya yaptırımda Türkiye'nin çıkarı ne olacak"
Bakan Çavuşoğlu, cumhurbaşkanı adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Rusya'ya yaptırım uygulayacağı yönünde açıklamalarda bulunduğunu belirterek bugün turizmde ve tarımda Rusya'nın önemli bir pazar olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin Rusya'dan doğal gaz aldığını hatırlatan Çavuşoğlu, "Rusya'ya yaptırımla Türkiye'nin çıkarı ne olacak yaptırımdan? Onu söyle. Evet biliyoruz, sizi onlar dizayn etti, onlar kurguluyorlar, onlar kullanıyorlar. Yaranmak istediğiniz o ülkeler kullanıyor. PKK'yla da FETÖ'yle de sizi onlar bir araya getirdi. Bunu biliyoruz. Ama ülkenin çıkarlarına bu kadar mı körsünüz? Ya da ihanet içinde misiniz?" diye konuştu.
Türkiye'nin bugün dünyada saygın bir ülke haline geldiğini dile getiren Çavuşoğlu, daha da ileriye gitmesi Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde yola devam etmek gerektiğini bildirdi.
Kaynak:
Gelişmelerden zamanında haberdar olmak istiyor musunuz? Google News’te KONHABER'e abone olun.
