Son Dakika Haberler

Müttefik mi, rakip mi?

Eklenme Tarihi: 30.12.2014 - 17:56

Müttefik mi, rakip mi?

Yazan: Prof. Dr. Nurettin Bilici - Çankaya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi..

Geziye katılanlar: Av. Hasip Şenalp, Av. Ahmet Özer, Av. Sefa Coşkun, Noter Mustafa Candan, Noter Ali Can, Noter Erdal Özdemir, İş adamı Nuri Odacı ve İş adamı Mehmet Yellice

Gezi Rehberi: Hüseyin Zamanoğlu (zamanoghlu@gmail.com)

 

Uzun zamandan bu yana komşumuz İran görmek istediğimiz ülkeler listesinde idi. “Artık zamanı geldi, gidelim” dedik. Yakın arkadaşların “ya orası karışık, şimdi İran’a gidecek zamanı mı” sözlerine aldırış etmedik.

Noter arkadaşımız Erdal Özdemir beyin titiz çalışması ile Burak Tur’da karar kıldık. 8 günlük bir gezi. İran’ı baştan aşağı dolaşıp, görebileceğimiz bir organizasyon yaptı Erdal bey. Geziye katılan 8 arkadaş, hepimiz teşekkür borçluyuz kendisine.

20 Ekim 2014 tarihinde İstanbul Yeşilköy Havaalanında buluştum gezi arkadaşlarımla. Onlar Konya’dan havaalanına geldiler. Ben Ankara’dan geldim. Benimle beraber toplam 9 kişiyiz. 7’si hukukçu, ikisi işadamı. Hukukçuların üçü avukat (Hasip Şenalp, Ahmet Özer, Sefa Coşkun), üçü noter (Mustafa Candan, Ali Can, Erdal Özdemir), ben Nurettin Bilici öğretim üyesi. İki arkadaşımız da iş adamı (Nuri Odacı, Mehmet Yellice).

Bir grup liderimizin olması gerekirdi. Yeşilköy Havaalında uçağa biniş öncesinde yaptığımız ayaküstü toplantısında Hasip Şenalp Beyi seçtik grup lideri olarak, oybirliğiyle.


Yazıda kullanılan fotoğrafların çekilmesine tüm arkadaşlar katkıda bulundu. Onların arasından özellikle Ahmet Özer Beyin ismini zikretmemiz lazım. O, hukukçu olmasının yanı sıra aynı zamanda bir medya adamı. Televizyonculuğunu, gazeteciliğini konuşturdu. Güzel ayrıntılar yakaladı, güzel fotoğraflar çekti.

20 Ekim akşamı saat 21.05 THY uçuşu ile İstanbul Meşhed yapacağız. Meşhed’de bir gece sonrası Şiraz’a uçacağız. Şiraz’da iki gece kalıyoruz. Oradan kara yoluyla kuzeye doğru gidip sırasıyla Yezd ve Isfahan şehirlerini göreceğiz, bu şehirlerde birer gece kalacağız. Gezimiz başkent Tahran’da noktalanacak.

 

27 Ekim Pazartesi günü sabah 3.35’te yine THY uçuşu ile Tahran’dan İstanbul’a döneceğiz.
 
Gezdiklerimizi, gördüklerimizi anlatmadan önce İran’ın geçmişi hakkında bilgi vermenin doğru olacağını düşündük. Zira bu öyle bir geçmiş ki biz Türklerin geçmişi ile iç içe geçmiş, içli dışlı olmuş. Genellikle iki ırkın üstünlük mücadelesi şeklinde cereyan etmiş bu ilişkiler. Bugün de aslında değişen bir şey yok gibi. İki devlet (Türkiye ve İran) farklı iki kampta, farklı güç odakları ile ortaklık kurarak birbirleriyle mücadele ediyorlar gibi. Bu güç odakları, petrol ve doğal gaz zenginliği olan coğrafyamızdan daha çok pay kapmak için her türlü fırıldağı çeviren ABD-Avrupa ile Rusya-Çin Bloku.


 
Yazının başlığına “Müttefik mi, Rakip mi” sorusunu koymamızın nedeni de bundan dolayıdır aslında. “İran ve Türkiye müttefik mi olmalı, rakip mi” sorusunu gezi boyunca sık sık arkadaşlarımızla birlikte kendi kendimize sorduk ve cevap aradık. Bulduğumuz ortak yanıtı yazının sonunda aktaracağım.
 
Öncelikle olanları bitenleri, gördüklerimizi anlatmamız lazım.


Bu İran yazısı iki ana başlıktan oluşuyor. Önce bölgede bizden daha eski bir geçmişe sahip olan İran’ın tarihi ve kökenleri. Arkasından gezi boyunca bizim gördüklerimiz yani bugünün İran’ı.

Türkçe العربية English